Türkçülük ve Milliyetçilik

Mürteza ÖZTÜRK

Kavram kargaşaları arasında yok olup gideceğiz.


Kavramları tartışmaktan geleceği planlamaya zaman ayıramıyoruz.


Ne sağ ne sol 70 yıldır kendisini bir yere oturtamadı. Marksizm patentli ideolojiler kırk çeşit fraksiyonlara ayrılarak kendi aralarında ciddi fikir ayrılıkları oluşturdu.


Sağda en istikrarlı, Din eksenli siyaset yapan siyasal ümmetçiler oldu.


Milliyetçiler ise hala kendilerini tarif edecek ortak bir kavramda buluşamadıkları gibi fikir birliktelikleri de oluşmadı.


Türkçülük, Milliyetçilik, Türk Milliyetçiliği, Türk İslam Milliyetçileri, Atatürk Milliyetçiliği, Ülkücülük ve bunlara benzer birçok kavram arasında tartışıp duruyoruz.


Bir Milletin mensubu Milletine olan sevgisini bağlılığını sadakatini nasıl ifade eder: O Milletin Milliyetçisi olduğunu söyleyerek.


Yakın zamana kadar Milliyetçilik ve Ulusalcılık kelimeleri taşıdıkları anlamı ifade ediyordu.


Milliyetçi dendiğinde kastedilenin Türk Milleti olduğu, yine Ulusalcılık kavramında da kastedilenin Türk Ulusu olduğu tartışılmaz bir gerçekti.


Faka son zamanlarda 36 etnik ırk söylemi ile birlikte sıkça tekrarlanan ve adı belli olmayan bir Millet kavramı oluştu.


Bizim Milletimiz diye başlayan söylemlerde hiçbir zaman Türk adı geçmiyor. Eğer söylenmek istenen İbrahim Milleti ise o etnik anlamda Milliyetçilik değil ümmetçiliktir. Zaten amaçlanan da budur.


Önce Türk isminden arındırılmış bir Milliyetçilik, ardından Ümmetçilik.


Yani Türkiye’ye biçilen role uygun Milliyetçilik anlayışı yaratılmak isteniyor. Bu şimdilik Ümmet yerine Millet kelimesi ile ifade ediliyor.


Türkiye’ye getirilen bir milyonu aşkın Suriyeli ve vatandaş yapılmak istenen on binlerce Ermeni’yi de düşünürsek yeni bir kavrama ihtiyaç duyduklarını görürüz.  Israrla kullanılmak istenen Türkiyelilik de bu projenin bir parçası. Türk yerine Türkiyeli, Türk Milleti yerine, Millet ve Türk Milliyetçiliği yerine Milliyetçilik olursa kimse rahatsız olmaz Türklerin dışında, zaten Türkleri de bu Ülkede dikkate alan olmadığı için mesele hallolur.


Maalesef bu tartışmaya MHP’de Milliyetçilik diyerek taraf oldu.


Gerekçede bir tarihte merhum Alparslan Türkeş’in bir röportajda Milliyetçiler günü demesi.


Birincisi o tarihte Milliyetçilik bu günkü gibi algılanmıyordu. Milliyetçilik derken herkesin anladığı Türk Milletçiliğiydi. Bu günkü gibi Milletsiz bir Milliyetçilik veya isimsiz bir Millet algısı yoktu. O günün şartları ile bu günün şartları aynı değil.


İkincisi, Türkeş hayatı boyunca binlerce defa Türk Milleti ve Türk Milliyetçiliği demişken neden bir söyleşideki Milliyetçilik gününü referans aldınız. Türkçülük gününün tarihsel sürecini anlatmayacağım ama bu günü ortaya çıkaran sebepler bile Türkçülük kelimesinden vazgeçilmemesinin gereğidir.


Ayrıca bu kavram kargaşasına ve yeni kavramlar üretmeye neden gerek duyuluyor.


Türk ve Türkçülük veya Türk Milliyetçiliği kelimelerinin suyu mu çıktı. Yoksa artık çağdaş mı değil?


Bu Ülkenin kurucusu ve Milli Devletin felsefesi Türk Milliyetçiliğidir.


Atatürk ısrarla Türk Milliyetçiliği ve Türk Milleti derken yapmak istediği işte bu gün yozlaştırmaya çalıştığımız Türklük şuurunu korumaktı.


Mehmet Emin Resul zade Azerbaycan Milli Devletini kurarken o topraklarda yaşayan birçok etnik unsura rağmen Milliyetçilik demedi. Türkçülük dedi. Devletin Kuruluş felsefesini:

Türkçülük, İslamcılık, Muasırlık  (Çağdaşlık) olarak koydu.


Referans kaynağımız Türk Milleti ve Türk Milletini esas alarak Milli Devlet kuran Devlet Kurucularımız olmalıdır.


Bunları da görmüyorsak gözümüzü açıp Dünyaya bakalım.


Rusya 200 yıllık Kültürel soykırımın ardından 70 yıl işgal altında tuttuğu topraklarda Rus Milliyetçiliği yaptı. Rus dilini, kültürünü hâkim kıldı. Bu gün bile 30 a yakın eyalet ve onlarca etnik unsur ve Milyonlarca Türk, Rus Milliyetçiliğinin etkisi altında yaşıyor. Rusya Rus dilli halkların bile güvenliğinden sorumlu olacak kadar Rus Milliyetçiliği yapıyor ve bunun adını bile tartışmıyor.


Büyük Devletlerin Milli politikaları budur. Onun için Büyük Devlettirler.


Çünkü Dünyada ki Mücadele Milletler mücadelesidir.


Kendi Milletinin adını, kültürünü ve şuurunu koruyamayan Millet bu mücadeleyi kaybeder.


Siyasi çıkarları için Türklüğü, Türkçülüğü hafızalardan silerek yerine başka kavramlar koymaya çalışanları bu Millet affetmez.


Başarılı olmaları da mümkün değildir.


Bu toprakların adı Türkiye’dir. Burada yaşayanlara da Türk Milleti denir.


Esas olan da Türk Milleti ve Türkçülüktür.


Türk adı geçmeyen hiçbir fikir veya salt Milliyetçilik söylemleri Milli değildir ve Türk Milletini temsil etmez.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.