TÜRK ORDUSU NEDEN HEDEFTE?

Selçuk DÜZGÜN

MHP Lideri Sayın Bahçeli, her defasında vurguladığı "Askere Düşmanlık, Düşmana Askerliktir" sözü ile ne demek istiyor?

Açıklayalım; 

Bu ülkeyi zahmetsizce bölüp parçalamak istiyorsanız, öncelikle o devletin temel taşı olan silahlı kuvvetlerini hedef alacaksınız.

Kumpaslar kuracaksınız, ithamlar atacaksınız ve kınalar yakarak orduya Mehmetçik gönderen halkın önünde onları küçülteceksiniz.

Hatta o kadar ileri gideceksiniz ki, genelkurmay başkanına kelepçe takıp yargılayacaksınız.

İşte Balyoz, Ergenekon gibi süreçler bunu hedefliyordu.

Bu hedeflerine bir süre ulaştılar da ama 2500 yıllık bir geleneğe sahip olan Türk Silahlı kuvvetleri adeta küllerinden yeniden doğarak bu badireleri de atlattı.

15 Temmuz’un milat olmasının en önemli sebeplerinden birisi işte Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi kendine virüslerini temizlemesi olayıdır.

O temizleme olayı Habur’da terörist karşılayan devletten, hendekte intikam alan devlet sürecine getirdi bizi.

Karargâhının önünden indirilen bayrağımıza müdahale edemeyen ordudan, kandile şanlı bayrağımızı diken orduya dönmüştür.

Bugün Karabağ’da, Libya’da,  Akdeniz’de ve dahi her yerde Türk Ordusu vardır ve ADALET için vardır.

Tarihte en güçlü olduğumuz dönem ordumuzun düşmana müdahale edebilme gücüne sahip olduğu dönemlerdir.

İşte ülkemiz de ne zaman bir hesap yapmak isteyen varsa ilk hedefi ordumuz olmuştur.

Şimdi o ordu üzerinde yine plan yapılmaktadır.

Kimyasal yalan iddiaları ile dünya kamuoyuna mesaj verilmekte ve tıpkı Irak, Suriye gibi BOP’ta sıranın Türkiye’ye geldiği mesajları verilmektedir.

Ordumuzu yıpratmak için:

- Silahlı kuvvetler içine din ve mezhep ayrılıkları sokuyorlar,

- Etnik nifak sokuyorlar,

-Üst düzey komutanları dinsiz olmakla veya başka dinlerin temsilcisi olmakla suçluyorlar,

- Silahlı kuvvetler aleyhine yoğun bir medya kampanyası yürütüyorlar (psikolojik harp)

-Güvenlik operasyonlarını, yasadışı veya orantısız güç kullanmakla karalıyorlar,

- Özgürlük ve demokrasi perdesine sığınarak, güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayacak yasaları tetikliyorlar,

- Mafya veya çıkar amaçlı suç örgütü olayları ile teröristlerin yaptıkları eylemleri, derin devlete ve dolayısıyla güvenlik güçlerine yüklüyorlar.

Dikkat edine Yugoslavya, Irak, Afgan ve Lübnan orduları da işte böyle parçalandı.

Sonuç; Ortadoğu bataklığı.

Ordu tamamen bölünüp parçalandıktan sonra, sıra ülkenin ve milletin bölünüp parçalanmasına gelecektir. 

Bunun için:

- Çeşitli yollarla, ülkede terörü azdıracaksın.

- Terörün siyasi kanadı vasıtasıyla yapılacak provokasyonlarla, mağdur ve mazlum propagandası yaparak dünya kamuoyunu oluşturacaksın.

- Dünya devletleri ve kamuoyu tarafından, Teröristlerin özgürlük savaşçıları olarak algılanmasını sağlayacaksın.

- Sivil itaatsizlik ve toplu kalkışma provalarıyla, ülkeyi iç savaş ortamına dönüştüreceksin.

Ve bunlardan sonra;

Birleşmiş Milletler kararıyla, ülkeye barış gücü veya NATO gücü gönderilmesini sağlayacaksın. Sözde yabancı sivil toplum kuruluşlarıyla bölgeyi işgal edecek ve kendi düzenlerini kuracaksın.

Irak, Afgan ve Lübnan ile daha birçok ülke, işte böyle parçalandı.

Devlet Bey işte yukarıdaki sebeplerden her zamanki gibi bilge tavrı ile uyarıyor: 

"Askere Düşmanlık, Düşmana Askerliktir"

Düşmanın iç ve dış askerlerine ordumuzu kurban etmeyeceğiz.

Türk milletinin şerefi ordusunun şerefi ile doğru orantıdadır.

Ve dünyanın hiçbir ordusu Türk Ordusunun şerefine nail olamaz.

Ne kimyasal silahı ulan ayrık otlar temizliği.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.