Daha önce MHP’nin yayın organı BengüTürk TV’nin Genel Yayın Yönetmeni olan “sol” kökenli Murat İde bir anda kapağı Yeniçağ Gazetesi’nde köşe yazarlığına ve ardından da İYİ Parti’yi kuran Meral Akşener’in basın danışmanlığına atmıştı.
Murat İde, Akşener ve İYİ Parti’ye yönelik başta siyasetcafe.com olmak üzere yapılan eleştiri ve iddialara cevap vermek yerine, Yeniçağ’daki köşesinden yazdığı yazıda kendilerini eleştiren Türk Milliyetçilerini ve ülkücüleri “Camcının iti” olarak nitelendirdi.
Murat İde’nin Yeniçağ’daki “Camcının İti” başlıklı yazısı şöyle:
“CAMCININ İTİ..
Yeni bir siyasi parti kuruldu.. İllerde, ilçelerde teşkilatlanmaya başladı.. Kendince yeni bir şeyler söylüyor.. Dinleyip, ne diyor merak etmek yerine, bakıyorum, ilgili ilgisiz herkes saydırıyor..
Bence hayırlı bir durum..
İktidar Partisi'ni anlarım, tedirgin.. CHP'yi anlarım, tedirgin.. MHP'yi anlarım, kadrolarının ciddi bölümü bu partiye kaydı, haklı olarak tedirgin..
Ama renksiz-kokusuz bir sürü adam, şuraya ya da buraya yaranmak için bol keseden sallıyor..
Hani, ne siyaseten rakibi, ne yolu kesişecek, ama saydırıyor da saydırıyor..
Bu tuhaflık aklıma bir fıkrayı getirdi:
-Bir köyün kıyısındaki ormanda yaşayan kurt, bir akşam üzeri uyanmış, karnı aç.. "Yav kim avlanacak şimdi" deyip, köye yönelmiş..
Kasabın etiyle karnımı doyururum diye düşünmüş.. Dükkana geldiğinde, kasabın köpeği üzerine saldırmış ama kurt bu, iki pençe, iki diş, köpek korkup sinmiş..
Kurt da kasabın etleriyle bir güzel doyurmuş karnını..
Sabah uyanan kasap, etlerin yarıya indiğini görünce, köpeğine bir araba sopa atıp söylenmiş:
-Bir dükkanı koruyamıyorsun.. Cezalısın, üç gün aç bırakıyorum..
Kurt ertesi akşam üstü yine uyanmış.. Hedefinde bu kez köyün bakkalı var.. Bakkalın köpeği de korkunca, o gün de doyurmuş karnını.. Tabii aynı akıbet, bakkalın köpeğinin de başında..
Böyle, günler geçerken, kurtun köyde girmediği yer, kurt yüzünden dayak yiyip, aç bırakılmayan köpek kalmamış,,
En sonunda köpekler bir toplantı yapıp karar almışlar; "Kurtun karşısına hep birlikte çıkıp, bu ıstıraptan kurtulalım"
O gün akşam üstü yine köye gelen kurt, karşısına çıkan 15 köpekle baş edemeyeceğini anlayınca, dönüp ormana doğru kaçmaya başlamış..
Dağ-tepe aşarken, köpekler birer ikişer yorulup geri dönmüşler.. Fakat bir köpek ısrarla kurdu takip etmiş..
Nefesi kesilen kurt, durup arkasını dönünce bakmış ki, tek köpek var.. Köpek de durup arkasına bakmış, hiç köpek yok..
Kurt sormuş;
-Sen kimin itisin?
-Camcının..
-Yav sizin neyinizi yedik ki, bir tek sen koşuyorsun peşimden..
Demem o ki, siyaseten sebebi olanları anlıyorum da, hiçlikleriyle destan yazanları gördükçe, aklıma camcının iti geliyor..” (Yeniçağ Gazetesi, 03.11.2017)"
MURAT İDE’YE TOKAT GİBİ CEVAP
Kendisini eleştiren Türk Milliyetçileri ve ülkücüleri Camcının iti olarak tanımlayan Murat İde’ye çok büyük tepkiler geldi.
Prof. Dr. Nurulllah Çetin kişisel facebook sayfasından, Murat İde’nin “Camcının iti” yazısına tokat gibi cevap verdi. Çetin’in “Biz camcının itiyiz, Murat İde nedir?” başlığıyla yazdığı yazı şöyle:
*Şimdi bu yazıya göre yeni kurulan İyi Parti’yi sadece rakibi olan partiler eleştirebilir ama sıradan vatandaşlar eleştiremezler, eleştirmeye hakları yoktur, eleştirirlerse birinin aklına “it“ gelirmiş.
Şimdi soralım: Meral Akşener, sürekli "eleştiriye açık ve özgür düşünceli olmak" ilkesini beyan etmiyor mu? Meral Akşener, ta başından beri neden yakınarak ve şikâyet ederek parti kurdu? Başta MHP genel başkanının partisinde eleştiriye, farklı görüşlere izin vermediği, parti içi özeleştiriye imkân tanımadığı, eleştiren muhalif MHP’lilerin seçimli kongre yapmasına izin vermediği ve ayrıca AKP hükümetlerinin düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtladığı, eleştiren gazetecilerin cezalandırıldığı (bana göre PKK ve FETÖ için çalışan gazeteci yaftalılar cezalandırıldı), farklı fikirlerin özgürce ifade edilmesinin önünün tıkandığı için farklı bir parti kurdu.
Yani Akşener başından beri bütün konuşmalarında demokrasi, eleştiri, özeleştiri, farklı görüşleri beyan etme hakkı mücadelesi verdiğini hep söylemektedir.
O halde bir partinin programını, tüzüğünü ve kadrolarını eleştirme hakkı sadece rakip partilere mi aittir? Sıradan bir vatandaş eleştiremez mi? Eleştirmeye kalkan kişi görülürse görenin aklına “it” mi gelir?
Bir siyasi parti kurulmuşsa o parti, bizi, hepimizi yönetmeye talip olmuş demektir. İktidara geldiğinde programını uygulayacak, bizimle ilgili kararlar alacak ve uygulayacak demektir. İyi Parti iktidar olduğunda sadece kendisini ve rakip partileri mi yönetecek? Benim gibi partisiz, sıradan vatandaşları yönetmeyecek mi? Madem bütün vatandaşları yönetmeye talip bir siyasi parti kuruyorsun, o zaman eleştiriye de açık olacaksın, eleştirenlerin eleştirme haklarını da koruyacaksın.
Eleştiren partisiz kişileri gördüğün zaman aklına “it” gelmeyecek.Yoksa partisiz vatandaşlardan oy da istemeyeceksin. Demokrasilerde her vatandaşın eleştirme hakkı en doğal hakkıdır. Demokrasi denilen rejimin temel direklerinden biri basın özgürlüğü ve eleştiri hakkıdır. Bu hak yok edilirse o zaman o rejimin adı demokrasi değil diktatörlüktür. Yoksa Murat İde’nin amacı, şikâyet ettikleri sistemi bizzat kendilerinin mi kurmasıdır?
*Meral Akşener iktidar olursa, partilerini eleştirenleri görünce aklına “it” gelen Murat İde’yi sansürcübaşı mı yoksa zaptiye nazırı mı yapacaktır? Malum İkinci Abdülhamit döneminde padişah ve hükümet eleştirilemezdi, eleştirenler cezalandırılırdı. Basın da sansürlenirdi.
*Ayrıca Murat İde denilen kişiye anlattığı fıkrayı onun yorumladığı gibi değil de, doğru olarak İyi Parti'den ayrı tutarak, Türkiye'nin Haçlı emperyalist saldırılarla mücadelesi bağlamında şöyle yorumlayalım:
Kurt, dışarıdan saldıran işgalci emperyalist devletleri temsil eder. Köy vatanımızı, ülkemizi temsil eder. Kasabın, bakkalın onun bunun bekçisi olan korkak köpekler, milliyet duygusu olmayan bireysel menfaatlerinden ve can korkusundan başka derdi olmayan menfaatçi, hazcı, mankurt kesimi temsil eder.
Camcının iti de kendi kişisel menfaatini değil de köyünü, vatanını düşünen, kendisi kişisel olarak zarar görmese bile zarar gören milleti adına fedakârca, yılmadan yorulmadan, nefesi kesilircesine Haçlı Siyonist emperyalistleri (bununla İyi Parti'yi kastetmiyorum, parti dışı genel bir ifadedir) köyümüzden, vatanımızdan kovup sürünceye kadar mücadele eden vatansever, istiklalci, milliyetçi Türkleri temsil eder. Biz camcının itiyiz. Murat İde nedir bilmiyorum. Onu da danışman yapan Meral Akşener cevaplasın.”
siyasetcafe.com