DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Habertürk canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın, "Türk Silahlı Kuvvetleri kimyasal silah kullanıyor" sözleri nedeniyle terör propagandası yapmak suçundan gözaltına alınmasına ilişkin konuşan Babacan, gözaltı için hukuki gerekçe olmadığını belirtti.
TOGG açılışına davet geldi mi sorusuna yanıt veren Babacan, "Davet gelse dahi ben gidemezdim, belki başka bir arkadaşımızı görevlendirdik" dedi.
Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
TOGG AÇILIŞI
"Şu ana kadar bize ulaşmış davet yok. Daha önce program olduğu için ben gidemezdim ancak arkadaşımız giderdi. Artık seçim yaklaşınca bütün medya kuruluşlarında yer alsın, herkes konuşsun istemiş olabilirler. Artık kendi bilecekleri bir iş. Bu iki etkinlikte böyle bir çizgi izlediler. Bakalım devamı nasıl gelecek?"
"İKTİDARIN EN KORKTUĞU PARTİ BİZİZ"
"Şu anda iktidarın en korktuğu parti biziz. Bizim görünmemiz istenmiyor. Hükümete yakın duran kuruluşlarda, televizyonlarda, medya kuruluşlarında bizimle ilgili hiçbir haber görmezsiniz. Bizi yok sayıyorlar. Olumsuz bile adımızı geçirmek istemiyorlar. Ne kadar çaba gösterirse göstersinler biz vatandaşlarımıza kurduğumuz sistem sayesinde birebir ulaşma imkanına sahibiz. Kapı kapı dolaşıyoruz, dükkan dükkan esnaf ziyareti yapıyoruz. Onlar istedikleri kadar medya üzerinden baskı kurmaya çalışsınlar, vatandaş artık bizi görüyor, duyuyor, izliyor. Buna mani olamıyorlar. Bizim afişlerimizi engelliyorlar, bilboard vermiyorlar.
Biz TBMM'de olan partiyiz. Bize özel bir ayrımcılık var. Sayın Erdoğan görmek istemiyor olabilir; ama rüyalarında gördüklerinden eminim. Gayet medeni bir şekilde ayrıldım. Kamuoyunda paylaşmadan önce kendisiyle görüştüm. İstifam medyadan duyulmadı. Bir isyanla, karışıklık çıkararak ayrılmadım. Gayet efendi, düzgün şekilde. Önce kendisine haber verdim, kamuoyu 2-3 hafta sonra duydu."
"HÜKÜMETİN YAPTIKLARININ SONUÇLARIYLA MÜCADELE EDİYORUZ"
"Şu anda hukuk, demokrasi, özgürlük, ekonomik krizi yaşıyorsak 2001'de yaşıyorduk. O zaman 28 Şubat döneminin etkisi ağır şekilde devam ediyordu. O günkü generaller 'bin sene sürecek' diyordu. 2001'de kriz geldi vurdu ülkeye. Biz artık tamamen hedefimizi, yönümüzü Türkiye'nin yarınlarına çevirdik. Şu andaki hükümet ne yapmış, ne etmiş ilgilenmiyoruz. Sonuçlarıyla mücadele ediyoruz. İnsan kaynağı erozyona uğradığı, istişare kültürünü terk etmiş bir yapı var karşımızda. 1 sene öncesine kadar hükümet ne yapacak diye soruyordu millet. Artık onu kimse sormuyor. Bize 'seçimden sonra siz ne yapacaksınız?' diyorlar."
TTB BAŞKANI'NIN GÖZALTINA ALINMASI
"İfade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirip baktığınızda biz tutukluluk sürecine gidecek bir hukuki zemin görmedik. İşin garip tarafı şu: Önce Sayın Erdoğan çıkıp yaylım ateşine tuttu, ardından Bahçeli çıkıp benzer adım attı. Ertesi gün yargı çıkıp adım attı. Bu zaten kabul edilebilir bir şey değil. Suç unsuru varsa yargının harekete geçmesi lazım. Şov gerekiyor ya. Polis baskınıyla evinden alıp götürüldü. Bir hukuk devletinde böyle bir şey olmaz. Gözaltına alınmasını gerektiren sağlam bir hukuki gerekçe bugüne kadar bizim arkadaşlarımız bulamadı."
Siyasetcafe.com