Kırşehir programını Çiçekdağı ilçesiyle tamamlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, belediye binası önünde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın milletvekili değilken, Siirt milletvekilinin istifası ve ardından şimdi ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den başbakanlığı devralarak 59'uncu hükümeti kurduğunu anımsattı.
Arada geçen 116 günü anlatmasını isteyen Bahçeli, ülkenin 11 yıldan beri Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yönetildiğini, 58'inci hükümetin şimdi ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kurulduğunu söyledi. Milletvekilliği olmayan Recep Tayyip Erodoğan'ın Siirt'ten 3 milletvekili varken birinin istifasıyla, CHP'nin de desteğiyle ara seçim yapılarak milletvekili olmasının sağlandığını belirten Bahçeli, 116 gün sonra da Erdoğan'ın 59'unci hükümeti kuran başbakan olduğunu anlattı.
Devlet Bahçeli, "Şimdi Ana muhalefet-iktidar birbirleriyle dalaşıyorlar, dolaşıyorlar, çatışıyorlar, birbirlerine laf yetiştiriyorlar. Recep Tayyip Erdoğan'ı gündemde tutuyorlar. Peki bu 116 günde ne oldu, hiç merak ediyor musunuz? Milletvekili olmayan bir genel başkan var. Milletvekili olmayan biri mecliste hükümet kurma yetkisine sahip değil. Dışardan bakan alabiliyorsunuz. Şimdi ki içişleri, dışişleri bakanı gibi. Ama başbakan alamıyorsunuz. Yoldan geçen birine gel hükümet kur diyemiyorsunuz, meclis üyesi olması lazım. Fakat bu 116 günde Recep Tayyip Erdoğan şimdi atıyorsun, tutuyorsun, yiğitliği kimseye bırakmıyorsun. Bir güç seni AKP'yi kurdurmaya yöneltti, bir güç seni AKP'nin genel başkanı yaptı. Seçimde milletvekili olamadın, yakın arkadaşının başbakan olarak görevlendirilmesini istedin. 58'inci hükümet Abdullah Gül tarafından kuruldu.
Sonra Siirt'ten 3 milletvekilinden birine rica minnet milletvekili olmuşken istifa etmesini istedin. Sonra da ara seçim yaptırma kararı aldın. Bu kararı yalnız başına alamadın. Şimdi diline doladığın Deniz Baykal'dan rica minnet destek sağladın, milletvekili seçildin. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den çekilmesini kendisinin de yeni hükümeti kurmasını istedi. Sayın Başbakan şimdi çıkıp bu 116 günü millete anlatman lazım. Ne oldu bu 116 günde. Şimdiki olaylar, bir takım gelişmelerin sebebi, geçmişte sizi bu güce getiren insanların 'Artık yeter. Sen dağıttın farklılaştın söz dinlemez hale geldin kendini sultan, padişah yaptın. Orta Doğuda dolanıp durdun. Artık gidişatında iyilik yok diyen bir sebeple mi bu destek çekildi ki 17 Aralık'tan itibaren pür perişan haldesin" dedi.
TOKİ ERDOĞAN'IN HİZMETKARI OLAN DEV BİR MÜESSESE
TOKİ'nin yaptırdığı konutların oturulamaz halde olduğunu, balkonlarının çöktüğünü, sıvalarının döküldüğünü, krediyle ev sahibi olup büyük umutlarla dairelere yerleşenlerin her gün bir tarafı dökülen konutlarda yaşadığını öne süren Bahçeli konuşmasında şunları söyledi: "TOKİ ev yapıyor. Araziyi veriyorlar müteahhitleri buluyorlar. Alan, veren, satan aynı burdan bak AKP, şurdan bak AKP. Bu nasıl hizmet? Vatandaşa karşı görevini yerine getiremeyen, Recep Tayip Erdoğan'ın hizmetkarı olan dev bir müessese TOKİ. Yüzde 51'le geldiği için yüzde 49'u adam yerine koymuyor. Kendisini yetiştiren Erdoğan'a bir takım imkanlar veren Rahmetli Necmettin Erbakan Beyefendi dahil olmak üzere kimseyi tanımıyor. Sıkıştığı yerde Adnan Menderes'e sarılıyor, Turgut Özal'dan bahsediyor. Onlarla kendini kıyaslıyor. Onlar şöyle şöyle yaptı, başına bunlar geldi diyor beyaz kefen bulmuş. Hangi ürettiği fabrikanın bana 500 metre beyaz bez gönder vatandaşa kefen giydireceğim diye. Yaşlı nineler de bakıyor ki kefen şunu niye rahatsız ediyorlar.
Öldürecekler bu adamı diyor. Öyle şey olur mu? Erdoğan istismar ediyor teyzem evinde televizyon karşısında ağlıyor. Recep Tayyip Erdoğan sıkışıyor Mecliste grup toplantısında ağlıyor. Hele hele bir zamanlar ağlama moda oldu. Bir kamyon selpak gönderelim de kim ağlıyorsa burnunu silsin dedim. Şimdide oturmuş İstanbul'da bir takım olaylar içinde kendisinin çok iyi tanıdığı ailecek görüşmüş olduğu başörtülü bir hanıma çocuğuyla bir yere giderken bir takım insanlar onu rahatsız etmiş, taciz etmiş. Erdoğan sen bu milleti tanımıyorsun onun için bu milletin adını değiştirmeye kalkıyorsun, huyunu suyunu değiştirmeye yöneliyorsun. Hiçbir Türk evladı hiçbir genç, aile babası, genç başörtülü, kucağında 6 aylık bebeği olan hanıma hürmetten başka şey düşünmez. Ona yardımcı olur ona saldırı olur mu? Başörtüsüyle 11 yıl istismar ettin gel çözelim dedik. Mecliste anayasa değişikliğini yaptık. YÖK'ün 17'inci maddesini tek başına çıkartman mümkünken kaçtın. Başörtüsü meselesini çözmedin hala da çözülmüş değil ama çözdüm diye milleti yalanla dolanla kandırıyorsun."
BİLAL OĞLAN DA VAR
17 Aralık sürecini anlatan ve olaylarda ismi geçenler arasında 'Bilal Erdoğan'ın da olduğunu öne süren Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kimse üzülmesin sıkılmasın bu kadar olayların arkasında Cenabı Allah öyle bir ders veriyor ki bir örneğini gösterdi. Biz böyle inanıyoruz. Bu kadar şatafatlı iktidar, yediği yanında yemediği arkasında. Her tarafta hanedan, dost akraba dolmuş. Ama gün geldi 17 Aralıkta olay oldu. Bildiri dağıttı diye kafasını aldığı savcı bey var. 'Sen nasıl savcısın. Üniversite kapılarındaki gibi bildiri dağıtıyorsun' diyor. Fakat işin gerçeği anlaşıyor ki ikinci dalgada savcı bey, kolluk kuvvetlerine görev veriyor. Fakat emniyet yetkilileri, savcının emrini yerine getirmekten vazgeçiyor. Bir bakıyorsun benim kefilim dediği Yasin El Kadı, bu adamlarla hiç işimiz olmayacağı için ismi bile aklımızda kalmıyor. Biri var Usume Kutup biri var Yasin El Kadı'nın oğlu.
Bir tarafta Recep ağanın emridir diye 100 milyon doları havuza atan iş adamları. 630 milyon dolar Çiçekdağı'nda Kaymakama teslim edilse, belediye başkanıyla buraya ne yapacağız demiş olsanız; Çiçekdağı her türlü çiçeğin bulunduğu çok güzel bir dağ olur. Her türlü ihtiyacınızı karşılar. Bunun yanında bir de baktılar ki Bilal oğlan da var. İşte Recep Tayyip Erdoğan'ı sıkıntıya koyan bu. Bilal oğlundan dolayı kendisine giden bir yol var. Telaşı, korkusu hareketi herkese saldırısı, hakareti burda. Bunun önünü kesmek istiyor. Kendisine yargı darbesi yapılacağı korkusunu salarak, hangi ilde ilçede AKP'ye oy vermiş inançlı büyüğümüz varsa 'Ya Recep Tayyip Erdoğan'a oğlumuza gene tuzak mı kuruyorlar diye kalbinde bir şüpheyle olayları takip ediyor. Olayları takip et, ama sonunda bu yolsuzluk ve rüşvetin birilerine dayandığını görünsen İlk tokadı sen vur emmin, sen vur ninem. 11 yıl seni istismar ettiler inancını sömürdüler. Besmeleyle hırsızlık yapılır mı? Bu nasıl anlayış."
Bahçeli konuşmasının son bölümünde Rabia işareti yapıp, 4 parmağını göstererek, "Başbakan Mısır'daki olaylarda bunu öğrendi. Meğer Başbakan böyle yaparak 4 bakanı kastediyormuş" diye konuştu. Bahçeli, 'Devletin başına Devlet gelecek' sloganları eşleğinde ilçeden ayrılıp karayoluyla Ankara'ya döndü.