Kripto para borsası Thodex üzerinden yüz binlerce insanı mağdur ettiği gerekçesiyle şirketin firari kurucusu Faruk Fatih Özer ve mevcut şirket çalışanları hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması devam ediyor. Adının Koineks olduğu zamanlarda şirkette çalışan D.G., şirket CEO’su Özer’in ’Dayı’ lakabıyla bilinen emekli bir özel harekat polisi olan korumasını yanından ayırmadığını, şirketin adresinin Maslak’ta gösterildiğini fakat Kartal’da çalıştıklarını söyledi.
D.G., "Kaçacaklarını tahmin etmiyorduk, bunların da o zamanlar pek para kazandığını düşünmüyorduk. Çünkü ekip çok küçüktü Thodex olana kadar az adamla çok iş yapıyorlardı. Thodex olduktan sonra baya işleri açıldı, televizyonda reklam yapmaya başladılar" dedi.
Adının Koineks olduğu zamanlarda şirkette çalıştığını belirten D.G., "Bir süre burada çalıştım. Adı Koineks’ti o zamanlar, çok müşteri potansiyeli yoktu. Çok fazla iş yapamıyordu, yeni yeni kendine pazar buluyordu" diye konuştu.
Şirketin yöneticisi Faruk Fatih Özer’i de tanıdığını belirten D.G. şöyle devam etti: "Koineks yeni kurulduğunda önce büyük çaplı hacklendiğini diğer personellerden duyduğunu ama bilmediğini söyledi. Bunlar aile şirketi, ağabeyinin şirketi farklı ama kardeşiyle birlikte aynı ofisi paylaşıyorlardı. Serap Özer, muhasebeye bakıyordu. Serap’ın yanında Rana diye de biri vardı o da duyduğum kadarıyla Faruk’ların çocukluk arkadaşlarındandı"
'Dayı' diye bilinen polisi yanından ayırmıyordu'
Koineks şirketini resmi olarak Maslak’ta gösterdiklerini fakat Kartal’da çalıştıklarını belirten D.G. "Kartal’da ağabeyinin şirketiyle birlikteydi. Koineks’te bazı çalışanlar, ağabeyinin işlerini de yapıyordu. Oradayken herkesin sigortasını asgari ücretten verip, geri kalanını elden veriyorlardı" şeklinde konuştu.
Faruk Fatih Özer’in yanında düzenli olarak özel harekattan emekli bir polisin gezdiğini ifade eden D.G., "Faruk’un koruması hiçbir yerde onu yalnız bırakmazdı. Biz ’Dayı’ diye bilirdik. Genelde hep Faruk’un yanında olurdu. Faruk’un Recep isimli bir akrabası da vardı. Recep şoförlüğünü yapardı. Bunların genelde lüks araba kiraladığını duydum, yurtdışından bir Coin ATM’si getirerek Nişantaşı’nda bir alışveriş merkezine koymuşlardı" şeklinde konuştu.
'Kaçacaklarını tahmin etmiyorduk'
D.G., Özer için de, "Kaçacaklarını tahmin etmiyorduk, bunların da o zamanlar pek para kazandığını düşünmüyorduk. Çünkü ekip çok küçüktü Thodex olana kadar az adamla çok iş yapıyorlardı. Thodex olduktan sonra baya işleri açıldı, televizyonda reklam yapmaya başladılar. Benim bir mağduriyetim olmadı, ben çok az paraya çalışıyordum. Faruk ailesiyle kalmıyordu, ayrı güvenlikli özel bir sitede kalıyordu. Faruk’la ikili ilişkilerimiz gayet güzeldi, insanlarla muhabbeti çok iyiydi. Kardeşi Serap ise öyle değildi, Serap şu an gözaltında olan birini muhbir olarak tutmuştu. ’Diğer personeller ne yapıyor, kaç dakika sigara molası veriyor’ gibi sorular soruyordu. Kadıköy’deki ofise Mart 2019 yılında geçince ağabeyi Kartal’daki ofiste kaldı, onlar ortak oldu, şirket kurdular. Hatta lahmacuncu açtılar. Aile şirketi olunca biz de çoğu şeyi duyup görüyorduk tahmin edebiliyorduk. Ben tanıdığım kadarıyla Faruk’tan gerçekten böyle bir şey beklemezdim. Ben şirketin ismi Thodex olduktan kısa bir süre sonra şirketten ayrıldım" dedi.
siyasetcafe.com