Bizim medeniyetimizde çocuk doğduğu zaman kulağına ezan okunarak İslam'la ilk tanışması sağlanır. Zaman zaman bir zihniyetin hortladığını ve özünde beslediği İslam düşmanlığının daha da şiddetlenerek köpürdüğünü görüyoruz. Bugüne kadar beceremediğimiz, ihmal ettiğimiz veya engellemelerle yerine getiremediğimiz okul öncesi din eğitimini hakkıyla yerine getirmek ve bu konuda DİB'nın tam yetkili kılınması önemlidir. Müslüman bir millet olarak içimizde bulunan ateizmin ve sömürgeci emperyalizmin yerli uşaklarının verdiği zarar hiçbir şekilde ifade edilemeyecek büyüklüktedir. Bu zihniyetin demokrat anlayışa, cumhurun inanç özgürlüğüne, insan haklarına düne kadar yaptıkları saldırılarından hiç pişman olmadıkları ve ilk fırsatta kaldıkları yerden yola devam edeceklerini gösteren güçlü işaretler vardır.
***
Ben meslek icabı doğrudan ne kadar sapıldığını en az elli yıldan beri gündemi olan birisi olarak tali yollara sapmamaya her zaman çok önem vermişimdir. Klasik ve modern bilimde hatasız hiçbir eylemin olamayacağını bilen, klasik bilimde ise hata oranının çok daha büyük olduğunu meslek hayatı içinde binlerce yapılan deney ve teorik hesaplarla gören biri olarak ana doğrultudan sapmamanın önemini bilmekteyim. Hassas olaylarda bilmeyenlere çok küçük görünen nicelikler aslında sonuçları itibarıyla büyük bir etkiye tekabül eder. Örneğin zerre kadar uranyumun enerjisi radyoaktivitesi büyük bir enerji ve öldürücü ışınlamaya sebep olur. Benzer şekilde yanlış kararlar ve işbirlikleri de sosyal bünye ve milli bütünlük açısından çok zararlı ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir. Her yapılan yanlıştan bir süre sonra dönülse dahi kısa bir süre dahi önemli hasarlara yol açar. Olayın taraftarları oluşur ve çeşitli vetirelerle yanlış tarafın da bir yığın savunanları ortaya çıkar. Buna en yakın tarihte şahit olduğumuz "İstanbul Sözleşmesidir." Bunun gibi bir diğer olay da HDP'yi kilit parti konumuna getiren seçim sistemidir. Şimdi gerek sosyal olaylarda gerekse toplumda kendi medeniyetimizin kodlarına uygun olmayan açılımlarda acele yapılan işlerin önemli hasarlar açtığı bilinmelidir. Bazı ideolojik söylemler de bize büyük zararlar vermiştir. "Biz Ortanın Solundayız." Cümlesi aşırı sol örgütler tarafından yeterli bulunmamış ve Marksist ve Stalinist ideolojilere yelken açan genç kitleler silahlı eylemlerle eğitimi felç etmiştir.
Tarih, bilimsel deneyler, eşbölüşüm anlayışı, milli gelirin adil dağılımı ve insan karakteri aşırı uçlar yerine merkez ve merkezin yakın komşuluğunda göllenir. Toplum düzeni ve insani ilişkiler merkez etrafında göllenen alan içinde kalırsa toplumun huzuru, mutluluğu ve insani davranışlar nisyandan uzak olur. Bir medeniyet algısı ancak bu durumda kurulabilir. Normalitesini kaybeden toplumların ahlaki olarak yücelmesi, bilim ve teknikte ileri gitmesi mümkün değildir. Toplumların geleceğini ahlak, adalet, eşbölüşüm, bilim ve teknoloji, sevgi ve saygı belirleyecektir. Toplum rehberler, kanaat önderler, düşünürler, bilim insanları ve bilginler ana doğrultudan mümkün oldukça sapmamalıdır. Geçici menfaatler için geleceğimizi çıkmaz sokaklara götürece tali yollara girilmemelidir.