İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısında tutuklanarak cezaevine gönderilen PKK'lı terörist Ahlam Albashir'in ifadesinin tamamı ortaya çıktı.
Terörist ifadesinde patlamadan önce İstanbul'a geldiği zamana kadar yaşadıklarını anlattı:
"Abim Muhammed, Özgür Suriye ordusunda üst düzey komutandır. Muhammed, DEAŞ saldırısı sırasında yaralanmış ve iki bacağında da protez takılıdır. 2017 yılında Ablam Meryem'le YPG kontrolündeki Münbiç'e gittik. Burada Ahmet A. ile sevgili olduk. 2 ay sonra ayrıldık. 2 ay boyunca benden YPG için bir talepte bulunmadı. Münbiç'te YPG üst düzey yöneticileri beni aleyhlerine casusluk yaptığım için tutukladılar.
HACININ GÖRÜNÜN YERLERİNDE DÖVMESİ VARDI
"1 ay Münbiç'te cezaevinde kaldım. Cezaevinden çıktıktan sonra, 'Hacı ile görüşeceksin' diye beni aradılar. Hacı üst düzey sorumluydu. İlk seferinde gözlerim bağlıydı. Görmedim. Sen ÖSO'ya çalışıyorsun dediler. Bir kaç hafta sonra yeniden beni hacıya götürdüler. Bu kez gözlerim açıktı. Vücudunun görünen yerinde dövmesi vardı. Beni ÖSO'ya casusluk yapıyorsun ailene zarar gelecek diye korkuttular."
BİLAL BANA TECAVÜZ ETMEYE KALKIŞTI
"Bilal beyaz tenli siyah sakallı vücudunda lekeleri olan ufak tefek biridir. Bana zorla sahip olmaya çalışınca ben evi terk ettim. Hacı ise, 'Bilal ne isterse yap yoksa abin ve ablana zarar gelir' diye korkuttu, ben de Bilal'e döndüm. Hacı ve Bilal'in talebiyle bir kaç kez Taksim'e gittim. Bilal bana Taksimde çok polis var mı diye sormuştu.
"Taksim'e iki kez korsan taksiyle gittim, döndüm. Hacı benden Taksim heykelinin önünde video çekmemi istedi. Ben de bu sebeple hacıya göndermek üzere Taksim'deki heykelin önünde video çektim ve gönderdim. Sonrasında etraftaki mağazaları çektim. Görüntülerdeki patlamanın gerçekleştiği yerin videosunun olması ise tesadüf. İsteyerek çekmemiştim."
CESARET HAPI VERDİLER
"Bilal uyuşturucu içer. Ben içmem. Olay günü Taksim'e gideceğimiz gün bana rahatlatıcı olduğunu söylediği bir adet hap verdi. Ben hapı neden veriyorsun diye sorduğumda, 'Benim üstümde kalmasın sen taşı' dedi. Bilal gideceğimiz gün ilk kez bu kadar iyi davranıyordu. Korsan taksi çağırıp gittik. Yolda biriyle konuşup, 'Tamam kardeş geliyoruz' diye biriyle konuştuğunu birine bilgi verdi. Elindeki çantayı bana verip 'sen gez ben geleceğim' dedi. Çantayla araçtan indim. İstiklale doğru yürümeye başladım."
112'Yİ ARADIM, HEMEN HACI ARADI
'Çantayı alıp, İstiklal caddesine girdim. Çantaya baktığımda içinde cips, kek gibi yiyecek poşetleri vardı. Alt kısımda yumuşak dokulu bir paket vardı. Korktum 112'yi aradım. Çıkan şahısla Türkçe bilmediğim için konuşamadım. Korkmuştum. Bu sırada Hacı aradı. Benim arkadan çekilmiş bir görüntümü gönderdi. Görüntüyü anlayamadan Hacı, 'Çantayı bırak, oradan ayrıl. Başkası gelip çantayı alacak' dedi. Ben de bırakıp gittim' dedi.
İSTİKLAL CADDESİ'Nİ KANA BULADI
Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım Pazar günü, Suriye uyruklu terörist Ahlam Albashır, bombalı saldırı gerçekleştirdi. Patlamada 6 kişi hayatını kaybederken 81 kişi ise yaralanmıştı. Olayın ardından Albashır'la birlikte 51 kişi gözaltına alınmıştı. 4 günlük gözaltı süresi dolan 49 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirilmişti.
Sabah saat 11.00 sıralarında 29 Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınmaya başlanan şüphelilerden Ahlam Albashır'ın ifadesi ise saat 11.30'da alınmaya başlanmış ve saat 16.00 sıralarında ifadesi tamamlanmıştı.
Savcılıkta işlemlerinin ardından Ahlam Albashır'ın da aralarında bulunduğu 17 şüpheli "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak", "kasten öldürme", "kasten öldürmeye yardım", "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından tutuklanma talebiyle, 3 şüpheli ise adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Savcılık tarafından serbest bırakılan 29 şüphelinin ise sınır dışı edilmesine karar verilmişti. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen aralarında Ahlam Albashır'ın da bulunduğu 17 şüpheli hakimlikçe tutuklanarak Marmara Cezaevine gönderilmişti.
Siyasetcafe.com