TAHİR ELÇİ İNTİHAR ETTİ !
Tahir Elçi`nin öldürülmesini TV`lerde kare kare izledik.
Olay aynen şöyle oldu…
Tahir Elçi, Diyarbakır’daki Dört Ayaklı Minare’nin önünde bir basın açıklaması yapıyordu: “Bu kadim topraklarda savaş istemiyoruz. Çatışma istemiyoruz. Operasyon istemiyoruz.” diyordu
O sırada açıklama yapılan alana şüpheli bir taksi yanaştı, taksiye yaklaşan iki sivil polis içeriden açılan ateşle oracıkta şehit oldu.
Taksinin içindekiler kaçmaya başladı. O andan itibaren Diyarbakır’da, şehrin orta yerinde, dört taraflı bir ateş hattı oluştu. Elçi, Dört Ayaklı Minare’nin hemen yanında koruma polisleri ve basın açıklamasını izleyen gazetecilerle birlikte duruyordu. Polisler ateşe cevap veriyordu ki aksi yönden gelen bir kurşun Elçi’nin şakağına isabet etti.
Daha birkaç ay önce “PKK terör örgütü değildir” diyen Elçi, o örgütten yediği kurşunlar o tarihi yapının dibine yığıldı kaldı.
Geriye yüz üstü bir ceset ve bu cesedi HRANT`a benzeterek “Halkların Kardeşliği” sloganı ile dünyaya servis eden hazır bir medya vardı.
Ve dünya basını olayı genel anlamı ile şöyle verdi,"Türkiye'de Kürt hakları savunucusu saygın avukat vurularak öldürüldü. Tahir Elçi, bir güneydoğu şehrinde isyancılarla güvenlik güçleri arasında çatışma başladıktan sonra öldürüldü."
Dikkat edin “İsyancılar” diyorlar.
Oysa olay sırasında Elçi`yi koruyan polisler de o `isyancı` dedikleri teröristler tarafından şehit edilmişti.
Ne hikmetse bu durum kimsenin umurunda değildi.
Elçi haberini verenler onu koruyan şehit polislere hiç yer vermediler.
Elbette ki, olaya yine sıcağı sıcağına yine HDP el attı.
“Katil Devlet” diyecekti ki bu safer diyemedi, zira her şey gözler önündeydi.
Slogan değiştirdiler ve “Tahir Elçi'yi devletsizlik öldürdü” demeye başladılar.
İlginç değil mi?
Devleti silahlı mücadele ile yıkmak isteyenler, bunun için eline silah alıp ateşleyenler polise kurşun sıkarken “hedefimiz Elçi değildi, onu niye bizden koruyamadınız” diye devletsizlikten şikâyetçiler.
Peki Elçi`nin katili kim?
İki katil vardır;
-Birincisi o kuruşunu sıkan, terörist diyemediği örgüt.
-İkincisi de kendisidir. Eli kanlı pkk`ya terörist diyemeyip, o kanların bir gün kendisini de bulacağını düşünemeyen merhumun ta kendisidir. Bir nevi intihar denir bu duruma.
Bu cinayetin failine en büyük delil Tahir elçinin eşinin “katil pkk” diye haykırmasıdır.
Diyebilirsiniz ki, Elçi “barış” savunan bir adamdı, pkk`lılardan farklı düşünüyordu.
Haklısınız. Türkiye Cumhuriyetine yakınlık demeçleri vardı, Kürdistan`a karşı çıktığı çıkışları vardı.
Tıpkı HRANT gibi.
Hrant`da ermeni olduğu halde kendi diasporasını da eleştiriyordu.
Bu tür adamlar kökeni ASALA`ya bağlı zihniyetler tarafından sevilmezler.
Ve genelde öldürülürler.
Niye?
Kahraman ilan edilip, üzerinden politika geliştirmek için.
Ama bu sefer Mevla`m suikasta kare kare şahit olmamızı sağladı.
Evet Tahir Elçi`nin ölüm anı kare kare MOBESE kameralarına düştü.
Bu yüzden senemi kuranlar, slogan değiştirdiler ve “Devletsizlik” dediler.
Tahir Elçi`nin cinayeti tıpkı Hrant Dink cinayeti gibi ancak bu ülkenin en sahici ve sinsi düşmanları tarafından işlenmiştir.
Amaç; Türkiye’yi Suriye`ye çevirmek.
Başaramayacaklar.