ŞUŞA!
Şimdi ki neneler de, dedeler de, anneler de var mı bilemem ama küçükken bize büyüklerimiz Türk Medeniyetini güzel güzel hikayeler, destanlar anlatırlardı...
`Tepe göz, Kel oğlan, Karaoğlan, Başını Vermeye Şehit, Kanice...` gibi hikayeler...
Ama her hikayede `Kaf Dağı`nın ardı...Zümrüd-ü Anka Kuşu ...Kızılelma` gibi yüreğimize nakşedilen kavramlar vardı.
Neresiydi Kaf Dağı`nın Arkası?
Neydi bu Zamrüd-ü Anka Kuşu ?
Ne demekti bu Kızılelma?
Bir sonraki hedeflerin, özlemlerin hayallerini süslüyen Kaf Dağı`nın ardını bizler SSCB dağılıp Türk Dünyası ile kucaklaşırken yaşadık.
Sevdamızı sırtında taşıyıp bizleri bu coğrafyalarla kucaklaştırdı Zümrüd-ü Anka...
Sonra `Kızılelm`ya heyy ...Kızılelmaya` heyacanımız yeniden başladı.
Geldik asırla önceki ATA topraklarımıza!
Yorgundu, biçareydi, kanlanmıştı ama halen aynı sıcaklıkta, halen aynı kokuyordu toprak.
Altaylar`dan Tuna`ya kadar nefes nefes ecdat kokuyordu, tarih kokuyordu, Türk kokuyordu.
Bu kokuyu ilk etapta yayan Azerbaycan ve Türkiye kucaklaşmasıydı, sonra diğerleri geldi ve diğerleride gelecekler yakında.
Ama bir eksik vardı , bir sorun vardı!..
Türkiye`nin Kaf Dağı`nı aşarak Türkistan`la kucaklaşmasında bir sorun vardı!...
O sorunun adı; ERMENİSTAN!
Kafdağını aşıp Türkistan`la kucaklaşmayı elbet kötü cadılar istemeyeceklerdi ve kirli planlarını Ermenistan adlı sözde bir devletle ortaya koydular.
Stalin`in ermenilere peşkeş çektiği ve Azerbaycan`la Türkiye arasına hançer giren ve bağrımıza saplanan Ermenistan...
Kafdağına giden yolda Türkistan`la yollarımıza engel koyan, İpek yoluna sekte vuran Ermenistan!
Ve bundan çeyrak asır önce bu ifrit devletin sahipleri ile işgal ettiği Karabağ acılarımızın merkezi oldu.
Ermeniler ve sahipleri sırf orası Karabağ diye orayı işgal etmediler, Kaf Dağını aşan ve birbiri ile özlemlerini gideren bu milletin Türkistan`la olan irtibatını kesmeleri için işgal ettiler.
Bu işgalde zulüm gören kasabalardan birinin adı da; ŞUŞA idi.
Sadece Şuşa işgalinde 480 kişi öldürülmüş, 600 kişi yaralanmış, 50 kişi sakat kalmış, 25 insan göçmek zorunda kalmıştı. Gelin diğer işgal bölgelerinin acılarınıda siz tezahür edin.
Bugün küreselleşmeyi, kapitalizmi, sosyalizmi...insan haklarını, demokratikleşmeyi, ifade ve vicdan hürriyetini elinden bırakmayan batılı sömürgeciler maalsef iş Türk`e ve Türk Dünyasına gelince hep üç mahmunu oynadılar ama asla susmadılar bütün desteklerini ermenilere verdiler.
Evet bu gün Şuşa`nın işgalinin yıl dönümüdür.
Şuşa, tarihî bir Azerbaycan kentidir. Kentin kuruluşuna, nüfus yapısına, tarihine ilişkin sadece Rus kaynaklarına bakmak bile Şuşa'nın Azerbaycan Türklerine ait olduğuna eminlik oluşturmak için yeterlidir.
Tüm bunlar arağmen ŞUŞA işgal altındadır.
Bu vesile ile uydurma `soykırım` iddiaları ile ermeni açılımı safsatalarına kendi ülkesinin acılarına dikkat çekmek için bir kaç öneride bulunmak isterim.
Eğer insani yaklaşım olarak ermenileri anlamamızı bekliyorlarsa bizlerden, 1915`lere gitmiyorum yakın tarihimizle alakalı önce şu dediklerimiz mutlaka dikkate alınmalıdır.
- Ermenistan anayasasının Türklüğe bakışındaki maddeleri derhal insan hakları mahkemesinde tartışılmalı ve kaldırılmalıdır.
- Ermenistan paralarından Ağrı dağının resmi çıkarılmaldır.
- Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından kayıtsız, şartsız çekilmeli ve geçen yıllar, şehit olan insanlar, mağdur olan aileleri için tazminat ödemelidir.
- Ermeniler Hocalı`da yaptıkları soykırım dahil Birinci Dünya savaşı sırasında ve öncesinde yaptıkları katlimlardan dolayı müttefikleri batıllar ve Ruslar`la birlikte özür dilemelidirler.
-Ermeni terör örgütlerinin şehit ettiği diplomatlarımızın hesabı verilmeli ve PKK adlı ermeni terör örgütü derhal tasviye edilmelidir.
Kısaca sıralayabildiğim bu birkaç madde olmadan kimse bizden empadi kurmamızı, insani bir yaklaşım sergilemememizi beklemesin.
Evet bugün günlerden Şuşa... yarın Laçin, Kelbecer... ve diğeleri..
Yani kısaca; Karabağ!
Karabağ sorunu, Azerbaycan'ın olduğu kadar Türk dünyasının sorunudur.
Kaf Dağı`nı aşmak isteyen, Zümrüd-ü Anka kuşunu görmek isteyen, Kızılelmaya uyanmak isteyen dünyanın her yerinde yaşayan bütün Türk insanının sorunudur.
Öyle ise; bugün günlerden ŞUŞA...Hadi şehitlere bir dua...
Selçuk Düzgün