Türkiye'de tarikat ve cemaatlerin holdingleştiği ve hepsinin birer ticaret şirketi olduğu artık sır değil.
Süleymancıların cemaatinin ticaret yapmadığı, yurt ve kurs faaliyetleri ile uğraştıkları söylenir.
Zaten Süleymancılar yurtlar ve kurslar imparatoru olarak tanınır.
Türkiye'de binden fazla, yurt dışında ise iki yüz civarında yurt binaları olduğu biliniyor.
Süleymancılar dernek ve özel kişiler adına açtıkları yurtlar ile mürit topluyor.
Her İl'de ve ilçelerde ayrı ayrı isimlerle dernekler açarak, bu dernekler üzerinden yurt ve kurs faaliyeti yapıyorlar.
Ancak hepsi bu kadar değil.
Süleymancıların asıl en büyük kazançları ticaretten geliyor.
NAKLİYE PİYASASI SÜLEYMANCILARIN ELİNDE
Nakliye ve ulaştırma piyasasında en etkin isim Süleymancılar'dır.
Süleymancıların bu sektörde olması da tesadüf değil.
Devletin ve müşteri gördükleri müritlerin imkanlarını sonuna kadar kullanan Süleymancılar, ticaretlerini geliştirmek için siyasetten de uzak durmuyorlar..
Süleymancıların bu sektörü ele geçirmeleri de siyaset sayesinde oldu.
Siyasetle hep iç içe olan Süleymancılar parti seçimlerinde bile menfaatleri doğrultusunda tercih yaptılar.
O kadar ki, Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu Fatih Süleyman Denizolgun AK Parti'den aday oldu ve milletvekilli seçildi diye cemaat tarafından afaroz edildi.
Denizolgun'un yurtlara girişi bile yasaklandı.
İşte Süleymancıların ulaşım ve nakliye sektörüne girişleri de siyasetten geçiyor.
Süleymancılar cemaatinin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’ın torunu Arif Ahmet Denizolgun, cemaatin bu sektöre girişini sağlayan isim.
Süleymancıların nakliye sektörüne girişi, Arif Ahmet Denizolgun'un, 1994 seçimleri ile meclise girerek milletvekili olması ile başladı. Denizolgun, Daha sonra bağımsız olarak girdiği TBMM’de, 55. Mesut Yılmaz hükümetinde Ulaştırma Bakanlığı görevini yürüttü. Nakliye sektörünün kapısı böylelikle Süleymancılar cemaatine açılmış oldu.
siyasetcafe.com