Sözün Bittiği Yerden ...
Sözün bittiği yerden dokunacağım kelimelere bu kez.
Ben, Hocalı'dan bakınca konuşmaya ve de yaşamaya yüzü olmayan bir milletin ferdiyim.
Unutuyoruz kardeşim... Sadece Şubat ayı gelince hatırlamamız iyiye alamet değil. Çıktı mı Şubat, orada yaşanan akıllara zarar vahşeti unutuyoruz.
Oysa bizim unuttuklarımız, onların hafızasına öldükten sonra bile unutmayacakları bir mühürdür.
Ne kulakları unutamuyor orada duyduğu feryadı, ne gözleri unutmuyor orada tanıklık ettiği felaketi, ne de ruhlarına ve bedenlerine vurulan darbe izleri müsaade etmiyor unutmalarına.
Bağırıyoruz yine avaz avaz tepkisiz kalarak.
Sözün bittiği yerden başlıyorum cümlelerimi bu kez. Lafa değil icraata geçmemiz gerekirken, anmakla yetiniyoruz kardeşim.
Bize soykırım yapıldı demeyeceksin mesela... Irzına, soyuna, toprağına tecavüz edenlerin soyunu kurutacaksın yer yüzünden.
Yine 26 şubat, yine her yer Hocalı.
Önümüz belirsiz, arkada kan, tecavüz, viran bir şehir, kocaman mahcubiyet, bir de... Bir de alınacak ÖC var ...
Söz bitmiş çoktan...
Konuşuyoruz sadece ...