Sosyal medya kanunu

Adem DİŞÇİ

Sevgili Siyaset Cafe okurları ülkemizin gündemini meşgul eden Sosyal Medya Yasası ile ilgili sizlere bir yazılımcı gözüyle bilgiler vermek istiyorum. Uzaktan bakıldığında veya bu söz telaffuz edildiğinde size itici gelebilir fakat benim gözümden bakılınca aslında hiçte öyle değil…

Eskiden yaşadığımız hayatlar maalesef geride kaldı ve artık sosyal medyada yaşıyoruz. Ki bu bizim değil, dünyanın bir gerçeği haline geldi. 5671 Sayılı 'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunu' sosyal ağlar ile ilgili maddeler eklendi ve bu kapsamda sosyal medyanın daha güvenli hale gelmesi sağlanacak… Üstelik en çok sosyal medya kullanan ülkelerin başında geliyoruz. Teknoloji , Cep Telefonları , Sosyal Medya ve Gerçek olmayan bir çok şey içeren hesaplar…

Sosyal medyanın denetlenememesi bir insanın ‘Kar Maskesi’ takarak tanınmadan suç işlemesiyle aynı şeyi ifade eder. Sosyal medyada birçok sahte hesap üzerinden terör, iftira, küfür, kadın ve çocuk istismarı, suç ve suçluyu övme, şiddeti özendirme, kamu düzenini bozma ve nefret suçları işlenmektedir. Nasıl ki hayatımızda yasalarda fiili olarak işlediğimiz suçlar cezalandırılıyor ise sosyal medyada yapılanlarda suç olacak... Tabii eğer sosyal medyada suç işlemiyorsanız bu yasadan korkmanıza gerek yok hatta sevinmelisiniz bile çünkü çocuklarınızın ve sizin güvenli bir ortamda sosyal faaliyetlerinizi sürdürmenize olanak sağlayacaktır.

Peki nedir bu maddeler?

* Amaç sosyal medyada tacize ve hakarete son vermek. Şirketler Türkiye'de ofis açıp muhataplık oluşturmalı. Eğer Türkiye'de temsilci bulundurmazlarsa beş aşamalı yaptırım süreci var. Birincisi 10 milyon lira idari para cezası ve 30 günlük bekleme süresi… Eğer yine olmazsa 30 milyon lira bir ceza olacak. Sosyal ağ sağlayıcılara üç aylık reklam vermeme cezası getirilecek.

* Bu da yerine getirilmezse Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurabilecek ve yüzde 50 bant daraltma, yine hayata geçirilmezse yüzde 90 bant daraltma cezası verilebilecek. Bu mahkemelerin kararıdır. Eğer böyle bir karar verilirse erişim sağlayıcılar dört saat içinde bu kararı yerine getirecek.

48 SAAT İÇİNDE CEVAP VERMEK ZORUNDA

* Kişiler tarafından da sosyal ağ sağlayıcılarına içerik kaldırılması ya da erişim engellenmesi başvurusu yapabilecek ve bu başvurulara 48 saat içerisinde olumlu ya da olumsuz yanıt verilmek zorunda olunacak. Başvuruları yanıtsız bırakan ağ sağlayıcılara 5 milyon lira para cezası verilebilecek.

* Hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla saptanan içerik, sosyal ağ sağlayıcıya bildirilecek, bildirime rağmen belli bir saat içinde gereğini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların karşılanmasından sorumlu olacak.

“İSMİM BU İNTERNET SİTELERİYLE YAN YANA GELMESİN”

* Siz yargı kararlarına başvuruyorsunuz, mevcut hukuk sistemi içerisinde sonuç alıyorsunuz. Fakat tüm bunlara rağmen adınızı yazdığınızda, bu konuya dair bir şey girdiğinizde sizinle alakalı geriye dönük tüm bilgiler önünüze geliyor. Bu düzenlemeyle; ilgili kişi, ‘kişilik haklarını ihlal eden bazı internet siteleriyle ilişkilendirilmesinin engellenmesini' talep edecek. “Benim ismim bu internet siteleriyle yan yana gelmesin” talebinde bulunabilecek.

Bu maddeler hem ülkemizde bir muhatabın olacağı şirket ofisi hem de haklarımızın korunması açısından güzel bir düzenleme anlamına geliyor. Eğer bir suç işlemiyor iseniz sizin açınızdan bir sıkıntı gözükmüyor. Hatta sizi rahatsız edenlerin cezalandırılacağı bir sistem ile daha güvende oluyorsunuz. Sosyal medyada suç oranın arttığı ve dolandırıcıların kol gezdiği bir teknoloji çağında böyle bir düzenlemenin herkese hayırlı olacağını düşünüyorum..

Saygılarımla…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.