Son zamanların en merak edilen konusu: Göbeklitepe
Önce UNESCO Dünya Mirasına girdi, sonra Netflix'de dizi konusu oldu. Herkes onu merak ediyor ve araştırıyor. İşte son zamanların en merak edilen konusu Göbeklitepe ve hakkındaki herşey.
114
Fragmanıydı, büyük merak uyandıran afişleriydi derken nihayet geçtiğimiz günlerde digital ve paralı platform Netflix’de ikinci Türk dizisi olan Atiye dizisi izleyicisi ile buluştu. İzleyenlerin çoğunlukla olumlu eleştirilerde bulunduğu Atiye (The Gift) dizisinde işlenen en önemli konu Göbeklitepe ve Göbeklitepe’nin sırları idi. Diziden sonra herkes internette Göbeklitepe’yi aradı.
2019 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan ve bilinen insanlık tarihinin tüm gerçeklerini değiştiren ve tarihin sıfır noktası kabul edilen Göbeklitepe son yıllarda oldukça ilgi merkezi haline geldi.
Önce UNESCO Dünya Mirasına girdi, sonra Netflix'de dizi konusu oldu. Bir güzeş haber de yeni yılın ilk günlerinde geldi; National Geographic dergisi 2020’de mutlaka görülmesi gereken doğal ve kültür zenginlikleriyle bilinen yerleri listeledi ve listede Göbeklitepe de yer almakta.
Herkes onu merak ediyor ve araştırıyor. İşte son zamanların en merak edilen konusu Göbeklitepe ve hakkındaki herşey.
Peki Göbeklitepe nerede? Göbeklitepe neden önemli? Göbeklitepe’nin sırları nelerdir?
214
GÖBEKLİTEPE NEREDE?
Göbeklitepe insanlık tarihinin başlangıç noktalarından biri olan Mezopotamya'nın en kuzey ucunda yer alır ve Mezopotamya'nın medeniyetlerin kuruluşuna, gelişimine şahitlik ettiğinin, insanlığın ilk yerleşik hayat örneklerinden biri olduğunun kanıtıdır Göbeklitepe.
Göbeklitepe, Şanlıurfa'ya 13 kilometre mesafededir.
GÖBEKLİTEPE’YE NASIL GİDİLİR?
Şanlıurfa şehir merkezinin 18 kilometre doğusunda bulunan Göbeklitepe, Örencik Köyü yakınlarına konumlanmıştır. Şehir merkezinden araç ile buraya gitmeyi düşünüyorsanız D400 otoyolu üzerinden yaklaşık 20 dakikada oraya ulaşabilirsiniz. Alternatif bir rota için D885 otoyolunu takip edebilirsiniz ama yolu uzatmış olursunuz.
314
GÖBEKLİTE HANGİ DÖNEME AİTTİR?
Göbeklitepe, Neolitik Çağ’a ait bir tapınaktır.Tarih öncesi dönemlerden biri olan ve Cilâlıtaş Çağı olarak da bilinen Neolitik Çağ’dan günümüze kalan tarihi alanın yaşının 12.000 olduğu düşünülüyor. Bu da M.Ö. 10.000’lerden beri var olduğu düşünülen alanı; Malta’daki M.Ö. 3600’lerden kalma megalitik tapınaklardan, Stonehenge ve Mısır Piramitlerinden daha yaşlı kılıyor ve dünyanın bilinen en eski tapınağı yapıyor! Pek çok kaynakta yerleşim yeri olarak kabul görse de bilim insanları tarafından yapılan Göbeklitepe araştırmaları, bu noktanın avcı-toplayıcıların inanç sistemleri doğrultusunda oluşturdukları bir buluşma noktası, avlanma ve dönemin önemli bir ihtiyacı olan takas için inşa edilmiş bir nokta olduğunu gösteriyor.
414
Göbeklitepe Nasıl Keşfedildi?
Bu kadar büyük ve önemli bir tarihi alanın neden özellikle son yıllarda ses getirdiği merak edebilirsiniz. Bu sorunun cevabı aslında “Göbeklitepe nasıl bulundu, ne zaman bulundu?” sorularıyla ve Göbeklitepe kazıları başlangıç tarihiyle doğrudan bağlantılı. Dünyanın en önemli tapınma merkezlerinden biri olan Şanlıurfa Göbeklitepe Ören Yeri, 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversiteleri iş birliği ile bölgede yapılan “Güneydoğu Anadolu Araştırma Projesi” sırasında bulundu. Göbeklitepe’nin keşfi 1963 yılında olsa da kazı çalışmaları 1995 yılında başladı. Araştırmalar günümüzde hala devam ediyor.
514
Göbeklitepe Neden Bu Kadar Önemli?
1995’te başlayan ve devam eden kazı çalışmaları sonucunda bölgede 6 tapınak bulundu ve bu yapıların biçimleri birbirleriyle benzerlik gösteriyor. Fakat bu tarihi sit alanı, şimdiye kadar gün yüzüne çıkandan çok daha fazlası… Çünkü yapılan jeomanyetik çalışmalar, bölgedeki tapınakların 20’ye ulaşabileceğini gösteriyor. Diğer bir deyişle Neolitik Dönem’de avcı-toplayıcıların yaşamları ile ilgili gizemli noktalar, Şanlıurfa’da netlik kazanabilir ve insanlık tarihiyle ilgili çok daha farklı bilgilerle tarih güncellenebilir. Peki, bu yapıların ortak özellikleri ne? İnsanları temsil ettiği düşünülen, dairesel bir biçimde dizilen ve sayıları 10 ila 12 arasında değişen T şeklindeki sütunlar, taş duvarlarla örülmüş. Bu yapının ortasında iki büyük dikili taş, karşılıklı olarak yerleştirilmiş. Tapınağı oluşturan taşların üzerine tasvir edilen hayvan, insan ve soyut varlıkların sembolleri ise kabartma ya da oyma teknikleri ile oluşturulmuş. Alanın ilk ve en büyük tapınak olmasına ek olarak sütunlar üzerinde yer verilen bu sembollerin, günümüze kadar bilinen ve Neolotik Çağ’dan kalan en eski resimler olması da Göbeklitepe hakkında bilmeniz gerekenler arasında yer alıyor.
Neolitik Çağ’da insan gruplarının oldukça küçük olması ise grupların ilk kez iş birliği yapma ihtimallerinin yüksek olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu dönemde insanların eşit olduğu düşüncesi de arkeologlar tarafından kabul görmüş bir anlayıştı. Fakat Göbeklitepe Şanlıurfa, bu görüşü de değiştiriyor. Çünkü uzmanlara göre bu kadar karmaşık bir yapı, bazı alanlarda uzmanlaşmayı gerektiriyor. Diğer bir deyişle yapının hayata geçmesini sağlayan bazı insanlar uzman, bazı insanlarsa işçi olarak çalışmış olabilirler. Bu durum da tarihte ilk kez bir kamusal alanda eşitliğin olmamasını beraberinde getirmiş olabilir.
614
Göbeklitepe Hakkında Bilmeniz Gereken 8 Detay
Göbeklitepe, birçok gizemini hala koruyor olsa da arkeologlar yapının fiziksel özelliklerini keşfetmiş durumda. Göbeklitepe’ye gitmeden önce biraz bilgi sahibi olmak isterseniz, aşağıdaki detayları aklınıza not alın.
1) Sütunların ağırlığı 40 ile 60 ton arasında değişiyor.
Mesela bazılarında el ve parmakların var olmasından dolayı insanları temsil eden eserler olduğu düşünülen T biçimindeki sütunların ağırlığının 40 ila 60 ton arasında değiştiği biliniyor. Fakat o dönemin şartlarında bu taşların alana kimler tarafından ve nasıl taşındığı bir Göbeklitepe sırrı olarak çözülmeyi bekliyor.
714
2) Döneminin ilerisinde bir mimari teknik kullanılmış.
Göbeklitepe’de dönemine göre oldukça ileri mimari tekniklerin kullanıldığı da bir gerçek. Belki ileriki günlerde bu soruların da cevapları bulunur.
814
2) Döneminin ilerisinde bir mimari teknik kullanılmış.
Göbeklitepe’de dönemine göre oldukça ileri mimari tekniklerin kullanıldığı da bir gerçek. Belki ileriki günlerde bu soruların da cevapları bulunur.
914
3) Sütunların üzerinde yılan, yaban domuzu ve ördeği gibi hayvan kabartmaları bulunuyor.
T şeklindeki sütunların üzerine işlenen kabartmalı figürlerde bulunan hayvanların ne amaçla koyulduğu hakkında farklı görüşler bulunuyor. Sütunların üzerinde yaban domuzu, yaban ördeği, boğa, yılan gibi bölgede yaşayan hayvanların figürleri bulunuyor. Bu figürlerin Göbeklitepe’nin muhafızları olarak görülmeleri ve şans için koyulan totem hayvanları olmaları görüşlerinin yanı sıra bu hayvanların kabilelerin sembolleri olabileceği de düşünülüyor. Ayrıca sütunlardaki aslan tasvirleri de Neolitik Çağ’da bu bölgede aslanların var olması ihtimalini güçlü kılıyor.
1014
4) Buğdayın ana yurdu Göbeklitepe kabul ediliyor.
Günümüzde genetik biliminin katkısı ile birçok varyasyonu bulunan buğday, buluntulara göre ilk olarak Göbeklitepe civarında yetiştirilmiş.
1114
5) Bira üretimi için tarım yapıldığı düşünülüyor.
Araştırmaların ve incelemelerin ışığında, Göbeklitepe’de bulunan tahıl örnekleri üzerinde fermantasyon belirtileri saptanmış. Aynı zamadan tapınak kalıntıları çevresinde bira varilleri olarak kabul edebileceğimiz ekipmanlar bulunmuş. Bu kanıt üzerinden teori geliştiren bilim insanları, Göbeklitepe’nin aynı zamanda erken dönem alkollü içecek üretimi konusunda bir öncü olduğunu düşünüyor.
1214
6) Göbeklitepe kaşifi: Klaus Schmidt
Her ne kadar 1983 yılında Şanlıurfalı bir çiftçinin bulduğu oyma taş, Göbeklitepe’nin erken dönem buluntularından biri olsa da asıl çalışmalar 1995 yılında Şanlıurfa Müzesi başkanlığında başlamış. 2007 yılında ise Klaus Schmidt kazı başkanlığına getirilmiş.
1314
7) Göbeklitepe, insan eliyle saklanmış olabilir.
Dairesel yapının içerisindeki kireç taşı ve toprak yapısının homojen olması, Göbeklitepe tapınağı içerisindeki pek çok kalıntının tapınak kapatılmadan önce temizlenmesi ise alanın bilinçli bir şekilde gömüldüğünü, diğer bir deyişle kapatıldığını gösteriyor. Fakat ne yazık ki henüz “Göbeklitepe neden gömüldü?” sorusunun bir cevabı yok.
1414
8) Sıvı geçirmeyen zeminler
Göbeklitepe tapınağının zeminleri özellikle sıvı geçirmeyecek şekilde tasarlanmış. Böyle bir zemine ihtiyaç duyulmasındaki amacın ise, tarihin en eski tapınağında kan, alkol vb. sıvı maddelerle ritüellerin gerçekleştirildiği fikrini destekliyor.