Gazeteci Nedim Şener'in Ayasofya'nın açılışında Hürriyet gazetesi için yaptığı konuşma sosyal medyada büyük bir tepkiyle karşılandı.
Ergenekon sürecinde 1 sene hapis yatan Nedim Şener'in Ayasofya'nın açılışında yaptığı konuşmaya tepkiler dinmezken bir tepki de Siyasetcafe yazarı Celal Eren Çelik'ten geldi.
Konuya ilişkin bir paylaşım yapan Çelik, Şener'e verdi veriştirdi.
Çelik paylaşımında Şener'in, AK Parti’nin savunuculuğunu yaparken bir yandan da ABD’ye atıp tuttuğunu ancak Ahmet Şık ile birlikte tahliye edildikten sadece 11 gün sonra 23 Mart 2012 günü ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin evinde bir resepsiyona katıldığını yazdı.
Çelik, ABD’den “Yılın Cesur Kadını” ödülünü alan Şafak Pavey onuruna verilen davetin “Sürpriz konuğu”nun Nedim Şener olduğunu yazdı.
Çelik devamında şunları söyledi:
Peki pek bir “Yerli ve Milli”,”Fatih’in Yeniçerisi” ruhu sahibi,her fırsatta ABD’ye çakan (!) “Beka” nutukcusu Nedim Şener’in tahliye olduktan sadece 11 gün sonra davetine koştur koştur gidip yanında el pençe divan durduğu ABD Büyükelçisi Ricciardone kimdi?
Dönemin ABD Büyükelçisi Ricciardona bir CIA görevlisi, ABD’nin Kuzey Irak’ta PKK’ya lojistik destek sağlayan Çekiç Güç’ünün koordinatörü, Irak işgali sonrası ABD’nin özel sorumlusu, ABD’nin 500 Kürd’ü Kuzey Irak üzerinden Guantanamo işkence kampına katılma operasyonunu bizzat yöneten kişi,"GÖREV" yaptığı Afganistan’dan Filipinler’e,Mısır’dan Irak’a,İran’dan,Endonezaya’ya kadar her ülkenin karıştığı tam bir “Görev adamı”…
Biz şimdi sizlerle 1991 yılına doğru uzanalım...
“Küresel Güç Odakları” ve onların 21.yüzyıl için “seçilmiş devleti” olan ABD 1991 yılında SSCB'nin yıkılışının ardından bugün Büyük Ortadoğu Projesi olarak bilinen projenin “ön deneme alanı”, bir nevi laboratuvarı olarak Balkanlar coğrafyasını belirledi.
ABD ve “Küresel Güç Odakları” burada yeni bir “stratejiyi” deneyecekti.Bu stratejiyi ise “Silahsız İşgal” olarak nitelemek mümkündü...
Stratejinin ana unsurunu ise Sivil Toplum Kuruluşları oluşturuyordu.Bu STK'lar eli ile içerisinde muhalif gruplar bulunan,etnik yahut mezhepsel olarak ayrışma ve çatışmaya müsait ülkelerde halk yığınları mobilize edilecekti.
Bu hareketi yürütecek STK'lar yasal statüde faaliyet gösterecek,finansmanı ise ABD tarafından karşılanacaktı.
Bu STK'lar için temel slogan olarak ise “Sivil Yönetim” ve “Özgürlük” gibi kavramlar belirlenmişti.
1991 sonrası Balkanlar’da hayata geçecek bu proje için ABD Reagan döneminden beri hazırlanmaktaydı.Bu projeye en önemli yatırımlar ise Baba ve oğul Bush'lar döneminde yapılacaktı.
Projenin “çatı koordine edici” kurumsal yapısı kısa adı NED olan “National Endowoment for Democracy” yani Demokrasi için Ulusal Yardım isimli kuruluştu...Bu kuruluşun ismini iyi not edin...
Ancak bu yapı hiç de ulusal faaliyetler yapmayıp etkinliğini hep “uluslararası” alanda gösterecekti...
NED 1980 başlarında kurulmuş olsa da asıl etkinliğini ve küresel bir projenin merkezi olma özelliğini Başkan Reagan’ın himayesi döneminde kazandı.'
İŞTE ŞENER'İN TEPKİ ÇEKEN O VİDEOSU:
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!
Siyasetcafe.com