Kınık boyu ile beraber, Avşar, Bayındır, Bayat gibi büyük imparatorluklar kurmuş olan boylar da Anadolu’ya Azerbaycan üzerinden geldiler. Peçenek Boyu tüm boyların Anadolu’ya yerleşmesine yardımcı oldu. Peçenekler, Selçuklu Türklerinden çok önceleri Anadolu’ya yerleşmiştir, bugün Anadolu’da birçok yerleşim yerinin adı hala Peçenek’tir. Ayrıca Peçenekler bugün Rusya diye bildiğimiz topraklarda Peçenek Kanunlarını kurmuştur.
Anadolu Selçuklu devleti Moğol saldırılarından ve istilalarından yenilip güç kaybetmeye başladıkça, Oğuzlardan Kayı boyu hızla güç toplayıp Osmanlı İmparatorluğu’nu kurma yolunda büyük bir atılım yaptı. Daha sonraki yıllarda ise savaşla veya barışla diğer boylarda Osmanlı’ya katılmaya başladı. Avşarlardan olan Karamanoğulları’nın toprakları Osmanlı’ya katıldı. Bayat boyundan olan Dulkadiroğlularının toprakları da Osmanlıya katıldı.
Yavuz Sultan Dönemi’nde ise Şamlu, Rumlu, Dulkadir, Avşar, Tekelü, Ustaçlu, Türkman, Kaçar ve Varsak boylarından meydana gelen Safevi İmparatorluğu’nun Doğu Anadolu’daki toprakları da Osmanlıya katıldı. Artık Osmanlı İmparatorluğu birçok Türk boyunu bünyesinde toplayan büyük bir imparatorluk olmuştu. Osmanlı; devlet politikası gereği büyük olan Türk boylarını dağıttı ve sürgün etti. Böylece hiçbir Türk boyu devlet kuracak kadar güçlenemeyecek ve Osmanlı’ya baş kaldıramayacaktı. Osmanlı hanedanı kendi boyu olan Kayı boyuna bile yaptı. Bu durumun olumlu yanı şu idi devlet içerden bir etkiye maruz kalmayıp varlığını devam ettiriyordu. Olumsuz yanına gelecek olursak Osmanlı Devleti bekasını devam ettirmek için diğer boyları ufaltıyor, oymaklara ayırıyor, sürgüne gönderiyor hatta yeri geldiğinde küçülen diğer boyları kırıyordu. Bu da bugün pek çok Türk’ün soyunu unutmasına neden olmuştur.
Soyumuzu bilmekte güçlük çekmemizin bir diğer nedeni de Osmanlı Devleti’nin yarı toplumsal geçişli olmasıdır. Osmanlı tebaasından köle olan birisi Baş vezir yani Sadrazam bile olabilirdi. Osmanlı mevcut toplumsal konuma değil de yeteneğe bakardı. Yani yetenekli olan birisi Vezir bile olabilirdi. Avrupa’da ise durum oldukça değişikti, birisi köle ise soylu kişilerin malıdır ve hep köle kalır. Köle olan kişilerin çocukları da köle sayılacağından dikkatli bir şekilde kayıt altına alır. Türklerde ise aşırı katı bir toplumsal bir tabakalaşma yoktur. Türklerin Tahrir Defterlerindeki Avrupa’daki gibi kölelerin kayıt altına alındığı kayıtlara benzemez. Avrupa’da bir kölenin oğlu bile Avrupa kaynaklarına bakarak 5 kuşak öncesine kadar giderek atalarını öğrenebilir, yani kendinden önceki yaşamış 5-6 atasını bilmektedir. Soyunu araştıran biri soylu bir sülaleye mensup ise işin boyutu inanılmaz derecede değişiyor, soylu bir aileye mensup olan kişi atalarını Avrupa kaynaklarından araştırdığında 10-15 kuşak kadar geriye ulaşabiliyor , atalarının kim olduğunu öğrenebiliyor. Türklerde ise bu durum mümkün değildir, Türklerde Avrupa’daki gibi sert kurallar olmadığından kuşak kuşak isimler yazılmamıştır. Tahrir defterlerini araştırırken ailenizin adını ve yaşadığı yerleri de bilmelisiniz çünkü o yerler Osmanlıdaki isimleri ile yazılmıştır.
Peki Ya Sen Hangi Türk Boyundan Geliyorsun? Boyumuzu Nasıl Öğreneceğiz
Günümüzde pek çok Türk’ün boyculuk yapması kötü bir şey ama her Türk’ün de boyunu bilmeye hakkı vardır.
Oğuz Türkü isen hangi Oğuz boyuna mensupsun? Mesela Kınık mısın? Kayı mısın? Afşar mısın? Bayat mısın, Çepni misin? Bayındır mısın? Veya diğer Oğuz boylarından mısın?
Boyumuzu öğrenmenin en garantili yolu Osmanlı’da tutulan Tahrir Defterlerine bakmaktır. Osmanlı Devleti sürgüne gönderdiği Türk boylarını bile kayıt altında tutmuştur. Bunun nedeni ise bu boylardan vergi alma isteğidir. Osmanlı Devleti yeni ele geçirdiği yerleri de kayıt altında tutmuştur. Bu defterler bazen 10, bazen 20 yılda bir değişirdi. Bu defterleri yazan kişilere İl-yazıcı veya Tahrir Emini denirdi. Görevlendirilen Tahrir Emini belirli bir bölgeye gider orada kaç Türk boyu var, bu boyların ne kadar hayvanı var ne kadar toprağı var, ne ekerler, ne biçerler, ne kadar toprakları var, ne kadar ürün elde ederler, bu Türk boylarında evli olanlar kimler, ihtiyar, sakat zanaat sahibi olanlar veya İlmiye sınıfına mensup olan alimler kimler. Bunun gibi birçok konuyu kayıt altına alırdı.
Hangi Türk boyuna ait olduğunuzu bilmek, size atalarınızdan kalma tapu, toprak, ev, malikane vb. olup olmadığını öğrenebilmek için Osmanlı Tahrir Defterlerine bakılması gerekmektedir. Hatta bu defterlere bakarak önceden bulunduğunuz oymağı Türk olduğunu veya sonradan Türkleştiğini ya da tam tersinin olduğunu görebilirsiniz. Yani boyunuzun tarihsel süreçteki yerini görebiliyorsunuz. Türkiye’de hangi ilin hangi boya mensup olduğuna dair yol gösterici nitelikte, tüm Oğuz boylarının yaşadığı yerleri il il, ilçe ilçe aşağıda bulabilirsiniz.
KAYNAK: İlginç Hakikatler