ŞEHİT EDİLMEK İSTEN ÜLKE!
Türkiye`nin durumu aynen şöyledir;
1- Türkiye`nin kuruluşunu engellemek için, 1923 öncesi emellerine ulaşamayan ülkedeki zararlı cemiyetler yine devreye girmiş ve ülkeyi kan, gözyaşı ve kaosa itmektedir.
2-Bu zararlı cemiyetlerin hamiliğini yapan Ab ve ABD vatanın bölünmez bütünlüğü, milletin kardeşliği ve bağımsızlığı tehlikeye sokmaktadır.
3- TBMM, üzerine düşen görevi yeterince yerine getirememektedir.
Bu durum milletimizi umutsuzluğa itmektedir.
Bu durumun kaynağı temelini ülkemizi çeşitli adlarla istila eden terör örgütleridir.
Yani ülkeyi terörizm teslim alınmak istemekte ve bu kısmen de başarılmıştır.
Bu durumda tek yol kalmıştır,`Ya devlet başa, ya kuzgun leşe`
Yukarıdaki cümleler sanki kurtuluş savaşı yılları Amasya Genelgesini hatırlatıyor değil mi?
Maalesef durumumuz terör karşısında aynen böyledir.
Evet, Türkiye ciddi cidi yeni bir kurtuluş savaşı mücadelesi vermektedir.
Yani Türkiye şehit edilmek istenen bir ülke olmuş durumdadır.
Bu durumda boş konuşmak, hamasi nutuk atmak yerine çözüm önerilerini, çözüm eylemlerini harekete geçirmek lazımdır.
Öyle ise Terör için çözüm ne;
Bir kere klasik tanımlar Terörizm İle Mücadelenin Beş İlkesi vardır.
Bunlar; ;
a) Uluslararası alanda diplomatik tedbirler,
b) İdari, hukuki, siyasi tedbirler,
c) Eğitim, kültür ve ekonomik alandaki tedbirler,
d) Kamuoyunu bilgilendirme faaliyetleri
e) Güvenlik tedbirleri.
Biz şuan ilk dört maddeyi çoktan aşmış, son maddeyi acilen muhtaç hale gelmiş durumdayız.
40 yıla yakındır mücadele verdiğimiz ve halen bir sonuca varamadığımız terörle mücadele taktiğimiz ise şöyledir;
Taktik seviyede; teröristi etkisiz hale getirmek, işbirlikçileri ortaya çıkarmak ve bu arada asgari zayiat vermek…
Operatif seviyede(Orta vadede) ise; teröristlerin kendi inisiyatifleriyle eylem yapmalarını önlemek, terör olaylarını kolluk kuvvetleriyle önlenebilir seviyeye indirmek ….
Stratejik seviyede başarı ise; teröristlerin eylem yaparak başarılı olma umutlarını yok etmek, katılımların azaltılması, propagandanın önlenmesi, halk desteğinin kesilmesi, teslim olan terörist miktarının örgütte çözülmeni sağlamak…
Peki, biz bu taktikleri ne kadar başarmışız?
Kabul etmemiz gerekir ki, hiç başarılı değiliz.
Derhal sonuç alınacak tedbirler gerekmektedir.
Sonuç ve alınacak bazı tedbirler:
-Halk her ilde siyasi parti bayrağı ve amblemlerini kullanmadan sadece Türkiye Bayrağı ile büyük ve heyecanlı mitingler düzenlemeli.
-Siyasi iradelere protesto mesajları çekilmeli
-Her defasında ağzında terörizmi bırakmayan büyük devletlerin temsilcilerine uyarı mektupları ve telgrafları gönderilmeli.
-Devlet yönetimi teröristleri besleyen iş dünyasına operasyon yapmalı.
-Teröre destek veren halk unsurları uyarılmalı ve yardım ve yataklıktan adalet önene çıkmalın, cezalar ağır olmalı.
-Terörün sadece silahlı unsurları değil, ideolojik ve siyasi uzantıları da adalet karşısına çıkarılmalı ve gerekirse yenide istiklal mahkemeleri kurulmalıdır.
-Ve en önemlisi madem İDAM yasamız yok, güvenlik göçlerine tam yetki ile teslim talimatı vermeden `vur emri` verilmelidir.
Eğer OHAL varsa bu haller derhal uygulanmalıdır.
Aksı takdirde millet bu günlerin sorumlularını asla affetmeyecektir.
Ve yine devletine sahip çıkanlar, devlet yönetenler şu gerçeği artık harekete geçirmelidir, madem analar ağlayacak o zaman oğlunu askere gönderen değil, dağa gönderenin, beline bomba takıp masum insanları öldüren teröristlerin anası ağlasın…
Vesselam