Türkiye günlerdir Sedat Peker'in yayınladığı videoları konuşurken, bu olayı Viranşehir savcısı Eyüp Akbulut'un yargıyı YouTube'a şikayet ettiği paylaşımı ve Musab Turan isimli Anadolu Ajansı muhabirinin bakanlara yönelik provokatif sorusu izledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alan bu üç olay kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, geçtiğimiz aylarda Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliğinden istifa eden TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç da sessizliğini bozdu.
Arınç, yargının gereğini yapması gerektiğini belirterek, "Nasıl yapacak? Bütün bu iddiaları en ciddi biçimde inceleyecek ve sonucu kamuoyuna açıklayacak." dedi.
FETÖ'CÜLERİN YALANLANAN İDDİASINI GÜNDEME GETİRDİ
Sözlerinin devamında FETÖ'cülerin ortaya attığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yalanlanan 'Lohusa anneyi gözaltına aldılar' iddiasını gündeme getiren Arınç, şu ifadeleri kullandı:
"Lohusa kadınların bile tutuklandığı, çocukları ile beraber cezaevinde kaldığı bir Türkiye'de, kanser hastalığı ile boğuşurken bile tahliye edilmeyen insanların bulunduğu bir Türkiye'de tutuklamalar yapılacaksa bu ağır suçların sahipleri hakkında herhalde yapılacak. Bu yargının görevidir. Tabii Adalet Bakanımızın yargının, HSK'nın ve bunlara talimat verme durumunda olan herkesin 'Bu olayların üzerine gideceksiniz arkadaş. Ben sizden adalet bekliyorum' demesi lazım. Şimdi işin yargı boyutu, emniyet bürokrasisi boyutu var. Emniyetin dışında başka eller de olabilir. Kendi içlerinde tekrar bir arınma gerekiyorsa, bunu yapacaklardır. Ve vatandaşa bilgi verilecektir. Tatmin edilecektir."
"HEMEN SUÇLU İLAN ETME"
Demokrasinin iki önemli ölçütünün şeffaflık ve hesap verebilirlik olduğunu ifade eden Arınç, "Çünkü demokrasinin iki önemli ölçütü şeffaflık ve hesap verebilirlik. Her şey şeffaf olacak. E bu adam bunları bugün söylüyor, acaba doğru mu? Yanlış da olabilir. Ama onları araştırma görevi, yargının görevi. Bir bak bakalım ne diyor? İtham ettikleri şeylere bir bak bakalım, onları bir dinle. Beraat- i zimmet asıldır. Hemen suçlu ilan etme. Bunlar özellikle bazı kişiler için şu anda Türkiye'de uygulanıyor. Ama bazı insanlar için de peşinen terörist denerek ismi de konulabiliyor. Hukuk bu, Balzac demiş ki adalet örümcek ağına benzer, küçücük sinekler takılırlar, ama eşek arıları deler geçer. Bu tarife uymasın bizim adaletimiz. Çünkü Allah bize emrediyor adaleti. Bu seküler hukuk için de böyledir. Bütün bunların araştırılması, devletin görevidir, yargının görevidir, emniyetin görevidir, güvenliğin görevidir. Bütün buralarda aksaklıklar olabilir mi?" diye konuştu.
Siyasetcafe.com