Ruslara Bir Baltacı Mehmet Paşa Daha Gerekli…
Bundan üç yüz yıl önce Ruslar yine azmış, sıcak denizlere inmeye karar vermişler. I. Petro, Osmanlıyı ayak oyunlarıyla saf dışı bırakmaya uğraşmış. Fakat, Osmanlı Padişahı III. Ahmet, kendisinden yardım isteyen İsveç Kralı Demirbaş Karl’ın kışkırtmasıyla 1711’de Rusya’ya savaş açmış.
Baltacı Mehmet Paşa’yı diğer ismiyle Pakçamüezzin Mehmed Paşa’yı Serdar-ı Ekrem (başkomutan) tayin edip Rusların üzerine göndermiş.
Baltacı Mehmet Paşa, Rus ordusunu Prut kenarındaki bir bataklıkta kuşatmış, tam olarak imha etme fırsatını yakalamışken Yeniçerilere güvenemediği için Rusların barış teklifini kabul etmiş.
Rusları yenmelerine rağmen tam olarak istenen sonuçları elde edememişler. Ruslar, yani Deli Petro, verdikleri sözlere uymamış.
Anlaşma ile ilgili dedikodular çıkmış, işin içine Petro’nun karısı Katerina’yı bile karıştırmışlar ama sonuçta tarihi bir fırsat kaçırılmış. Azılı bir düşmanı yok etme fırsatı heba edilmiş.
İşte o azılı düşman yüzyıllarca Türk milletinin başına bela olmuş. Orta Asya’da Türkleri esaret altında tutmuş, Osmanlıya sürekli olarak düşmanlık yapmış.
Günümüzde de Ruslar tarihten gelen düşmanlıklarına devam ediyor. Türkiye’yi yine farklı şekillerde zorlamaya çalışıyor.
Üstelik de bunu “Yağız hırsız ev sahibini bastırırmış.” utanmazlığıyla yapıyor. Hem suçlu hem de güçlü olduğunu bile bile yapıyor.
Ülkesinden binlerce kilometreöteye gidiyor, ortalığı iyice karıştırıyor, eli kanlı bir caniyle işbirliği yapıyor. Suçu sadece orada yaşamak olan Türkleri öldürüyor, bombalar yağdırarak hain emelleri gerçekleştirmeye çalışıyor.
Bunu yaparken de küstahça bir pervasızlıkla Türkiye’nin hava sahasını onlarca kez ihlal ediyor. Sonucunda bu küstahlığını, düşmanlığını sürdürürken de bir uçağını düşürüyoruz.
Sınırlarımıza izinsiz girdiği ve defalarca uyarıldığı halde utanmadan bizi suçluyor, bize ekonomik ambargo uyguluyor, işadamlarını gözaltına alıyor, Türk gemilerini alıkoyuyor.
Yani yapmaması gereken ne varsa yapıyor ve utanmadan da tehdit etmeye devam ediyor.
Gözleri o kadar dönmüş ki nasıl büyük bir aymazlık yaptıklarının farkında değiller.
Sanki biz uçağımızla onların topraklarına izinsiz girmiş gibi davranıyorlar.
Ey aymazlar, aklınızı başınıza alın! Suçlu olan sizsiniz! Başka bir ülkeye düşmanlık yapacaksınız, soydaşlarını öldürecek, tepelerinden bomba yağdıracaksınız, bu da yetmiyormuş gibi defalarca hava sahasını ihlal edeceksiniz.
Yok böyle bir dünya. Sen düşmanlık yaparsan elbette düşmanlık görürsün.
Başka ne bekliyordun?
Türkiye her gün sınırlarımızı ihlal eden olursa ateş açarım diyor. Sen bunu bile bile, üstelik uçağının kimliğini gizleyerek hava sahamıza giriyorsun. Sonuçta olacak olan da oluyor ve uçağın düşürülüyor.
Şimdi bizi tehdit edip duracağına elini bile bile ateşe sokmaktan vaz geçeceksin. Sen bizden özür dileyeceksin.
Senin ne işin var, bizim hava sahamızda?
Bu nasıl bir düşmanlıktır? Sen koca bir devlet olduğunu unutmayacaksın, eşkıya sürüsü gibi hareket etmekten vaz geçeceksin.
Orada akıttığın masum insanların ahından çekinip kuyruğunu iki bacağının arasına sıkıştırıp ülkene geri döneceksin.
Senin ne işin var, Suriye’de?
Eğer dönmezsen tarihinde yaşadığın gibi bir Baltacı daha çıkar ve seni çıktığın o bataklığa gömer.
Unutma ki İlahi adalet tecelli edecek mazluma zulm edenler tarih sahnesinden silinip gidecektir.
Koskoca Rusya’da aklı başında olan insanlar çıkacaktır ve başlarında olan bu hadsizlere haddini bildirecektir.
Allah, her zaman mazlumun yanındadır.