Türkiye’nin gündemi her gün değişiyor. İçeride ve dışarıda yaşanan olayların hızı baş döndürücü.
Hangi birini yazacağını şaşırıyor insan.
Aklımda kalanların bir kısmını değerlendireyim.
ABD Genelkurmay Başkanı Türkiye’ye gelip, Genelkurmay Başkanımız Hulisi Akar ile görüşüyor.
Genel Kurmay Başkanımız Hulusi Akar yaptığı açıklamada MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerini kullanarak “Son terörist kalmayana kadar mücadeleye devam” diyor.
ABD, Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen PKK ile Rakka’ya giriyor.
HDP’li Milletvekilleri çözülen sürecin ardından derdest edilip içeri atılıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Mahkemeleri tanımayan ve sürekli “gel gel” yapan HDP’liler nihayet muratlarına eriyor.
Gözaltına alınıp serbest bırakılan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır’daki bombalı saldırının "kendilerine yapıldığı"nı söylüyor.
O saldırıyı PKK’nın askeri kanadı TAG üstleniyor. Kandil, o sözleri hepsinin ağzına tıkayıveriyor.
HDP’liler yaptıkları açıklama ile TBMM’den çekildiklerini açıklıyorlar.
ABD’de Hillary ve Trump yarışıyor.
Birisi “demokrat” görünümlü küresel faşist. Diğeri öyle dümdüz “faşist”.
Hillary gelirse 3. Dünya savaşı çıkar, Trump gelirse ABD batar diyorlar. Dünya umudunu Trump’a bağlamış durumda.
Hitler ve Musolini’yi yaratan Avrupa; açıkça teröre, teröriste yardım ve yataklık yapıyor.
ABD ve AB kendisinden yükselen Batı ırkçılığını örtbas etmek için tüm gücüyle “demokrasi” ve “insan hakları” silahlarıyla bize saldırıyor.
Ortadoks Rus faşisti olan Aleksandr Dugin üzerinden Türkiye’yi, “15 Temmuz kanlı darbe girişimi”nin ardından “2. Darbe söylentileriyle” etkilemek isteyenler var.
ABD’li Pentagoncu yazar Michael Rubin gibileri de Türkiye’yi “iç savaş” ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı alenen “ölümle” tehdit ediyor.
Sınırlarımıza tanklarımızı, askerlerimizi sevk ediyoruz.
Musul operasyonu başlamış, elimiz kolumuz bağlamışlar ama tutunmaya çalışıyoruz.
Gündemimiz dibine kadar Başkanlık Sistemi, İdamlar…
Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ise hastane, pastane açıyorlar. Meydanlarda, MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye övgüler dizip, “sözünün üstüne söz söylemeyiz” deyip, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na saydırıp duruyorlar.
İçte bunca kargaşa, dışarıda bunca karmaşa…
Kavga gerçekte o kadar büyük ki, kimse boyutunu tahmin edemiyor.
Ülkemizde ve çevremizde yaşananlar tam bir Kusursuz Fırtınayı andırıyor.
Vatandaş ise endişeli, meraklı, tedirgin, korku halinde.
Bütün “izler” birbirine karışmış. Ne olduğunu, ne olacağını bilmiyor, anlayamıyor. Anlayabilse bile sesini çıkaracak gücü kalmamış.
FETÖ bu durumun neresinde derseniz?
Yaşananlar gösteriyor ki, her yerinde!
Hakan Sönmez siyasetcafe.com