Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin’in bu hafta Ankara’ya geleceği bildirildi.
Daha önce, Trump’ı iktidara getirdiği iddia edilen ve bu konularda mahir olan ‘Erdoğan’ın dostu’ Putin’in ziyareti anlamlı bulundu.
Dikgazete yazarı Ömür Çelikdönmez’in İran, Rus ve Türk basını dahil dünya basınına ilk kez duyurduğu haber yazısında, Putin’in ajandasının dolu olduğu bildirildi.
Ziyarette, “Tahıl Koridoru'nun anlaşma şartlarına uygun şekilde açık tutulması, Akkuyu Nükleer Santrali inşası, Türkiye'nin Avrupa'ya doğalgaz ulaştırılmasında merkez dağıtım üssü olması, Türkiye sınırları içerisindeki doğal gaz nakil hatlarının ve depolarının tamamlanması, Suriye'deki terörist unsurlara karşı müşterek tutum takınılması, Türkiye'deki Suriyeli göçmenlerin ülkeye dönmesine Şam yönetiminin izin vermesinin sağlanması, Gürcistan'daki karışıklığın Ermenistan'a sıçrama potansiyeli, Kafkaslardaki barış ortamının sürdürülmesi ve Ukrayna'daki savaş ele alınması” gibi başlıklar iki liderin ele alacağı konulardan bazıları.
Bu tür ziyaret tarihlerinde oldukça hassas olduğu bilinen Kremlin’in bu ziyaretin seçime gidecek Türkiye'de, seçmen kitlesini Erdoğan lehine bir destek algısı olarak düşünmediğini söylemek saflık olur.
Ömür Çelikdönmez’e göre ziyaretin bir diğer amacı da, “NATO'nun Rusya'yı kuşatma projesine karşı Ankara üzerinden bir mesaj verilmesi…”
Putin’in apar topar karar alınarak yapacağı anlaşılan ziyaretini, CHP Genel Başkanı Dış Politika Danışmanı E. Büyükelçi Ünal Çeviköz’ün "Rusya-Ukrayna savaşında iktidara gelirsek Ukrayna’yı destekleyeceğiz" açıklaması, Millet İttifakı’nın diğer büyük ortağı Meral Akşener’in gurup toplantılarında Ukrayna’yı destekleyen sözleri, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın da NATO ve Ukrayna kervanına katılmasının da etkisi düşünülmeden geçilemez.
Türkiye’nin Rusya’ya 100 milyar dolar gaz borcunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylamasını da buna ekleyelim.
Putin’in ziyaretinin, seçim sonrası durumu beklemeyerek sanki Erdoğan yine iktidara devam edecek anlayışını destekler mahiyetteki bir ziyaret mi yoksa Erdoğan’ın seçimi kazanmak için NATO lehine hızlanan politikalarından doğan kaygıdan mı kaynaklandığı yakın zamanda belli olacak.