İstanbul Teknik Üniversitesi'nden jeoloji yüksek mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz depremlere ilişkin merak edilen bazı konulara ilişkin bilgilendirme yaptı.
"Paleosismoloji (Eski deprem bilimi) faylar üzerinde hendekler kazarak eski depremlerde yüzeye kadar ulaşmış fay kırıklarını inceler. Bir fayın yüzeye ulaşabilmesi için depremin genelde 6 ve üzerinde olması gerekir" yiyen Tüysüz "Amaç fayın kestiği ve fayı örten zeminlerin yaşını belirlemektir. Buradan hareketle depremin fayın kestiği zeminin yaşından sonra, fayı örten zeminin yaşından önce olduğu anlaşılır. Sonuçta deprem için kesin bir zamandan çok bir zaman aralığı belirlenir.
Bu aralık tarihsel kayıtlarla karşılaştırılır ve geçmişteki bir depremin hangi fayda ve ne zaman oluştuğu ortaya konur. Eğer aynı fay üzerinde örneğin 3 farklı kırık oluştuğu belirlenirse ortalama deprem tekrarlama aralığı belirlenir. Ulaşılan tüm sonuçlarda önemli yanılma payları mevcuttur. Bu nedenle özellikle birkaç bin yılda bir deprem üreten faylar için güvenilir (kısa) tekrarlama aralıkları belirlemek çok zordur. Tekrarlama aralığı belirlenebilirse ve son depremden itibaren geçen zaman bu aralığı geçmiş ise o fayın deprem oluşturma olasılığı yüksektir. Örneğin Marmara'da ortalama 250 yılda bir deprem olur ve son büyük deprem 1766 da olmuştur. Yani Marmara'da ortalama deprem tekrarlama aralığı dolmuş ve deprem olma olasılığı artmıştır. Ancak yukarıda belirttiğim bilinmezlikler dikkate alındığında kesin bir sonuçtan değil ancak olasılıklardan söz edilebilir" ifadelerini kullandı.
Tüysüz ayrıca "Faylar yer içerisindeki kırıklardır, yüzbinlerce hatta milyonlarca yılda oluşur ve zamanla aktifliklerini yitirirler. Diri (aktif) faylar deprem üreten faylardır. Genellikle son 10.000 yılda en az bir deprem üretmiş faylar diri fay kabul edilir, ancak daha uzun aralıklarla deprem üreten faylar da vardır." dedi.
5 METRELİK KAYMA
"Fay kırığının iki tarafındaki kayalar (fay blokları) birbirlerine sürtünerek bir arada kalırlar. Sürtündüğü için hareket etmeyen (kilitli) faylar üzerlerine uygulanan stress (gerilme) sürtünme kuvvetini geçince ani olarak hareket eder ve deprem oluştururlar.
Gerilmenin ne boyutta olduğu ise GPS (Global Positioning System) ile belirlenir" diyen Tüysüz "Bunun için fayın iki yanında sabit noktalar oluşturulur ve belli aralıklarla uydular yardımı ile ölçülür. Örneğin bir fayın bloklarının birbirine göre senede 2 cm hareket ettiği belirlenmiş, fayın oluşturduğu son depremden bu yana da 250 yıl geçmiş olsun. Bu süreçte 2cm*250yıl= 5m kayma birikmiştir. Bu birikim fayın sürtünmesi aşıldığı anda fay bloklarının birbirine göre 5m hareket edeceğini gösterir. Kayma birikimi arttıkça deprem büyüklüğü de artar. 17 Ağustos 1999 depreminde hareket miktarı (atım) 5m, deprem büyüklüğü 7,4 idi" görüşünü dile getirdi.
Siyasetcafe.com