Aydınlık Gazetesi yazarı Mehmet Akkaya, 'ODTÜ’deki ağaç da bunlar ne?' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı;
ODTÜ’de ağaçlara sarılan çevreciler duygulandırdı.
Nasıl da aşkla sarılıyorlar o gövdelere. 68 ODTÜ’sünün efsanesine göndermeler de yapınca resimlerde, sosyal medyada patladı resimler. Yeni bir Haziran ayaklanması mıydı ne?
Sonra duygularımın gazına gelmemek için araştırdım biraz. Yapılacak yurt için alan açmakmış niyet ve eksilen ağaçlar yakındaki bir alanda fazlasıyla telafi edilecekmiş. Yine de kesilmelerine içim elvermedi. Yürek sızısı sonuçta...
Daha bir hafta önce Muğla’da cayır cayır yanan 20 dönümlük ormanı hatırladım birden ve irkildim. “Sahi bu ağaç sevdalıları neden buna ses çıkarmadı?”. Üstelik yakan PKK. İlan etmiş, “ben yaktım” diye. 20 dönümlük taammüden katliamı nasıl görmezler? Bulamadım cümlesinin gözünü dikeceği başka bir sebep. Yine de aymazlığı masumiyete yordum, “vardır bir sebep” dedim, geçiştirdim.
Düşünce bırakmadı peşimi. Başka, sonra başka orman katliamlarını hatırladım. Kaza değil, taammüden katliamdı bunlar. Hiçbirini görmemiş, duymamışlar mıydı?
Failleri de belli üstelik. Neden bir tekine bile sesleri çıkmadı? Doğa sevgisinde, çevrecilikte çifte standart olur mu? “Solcuyuz abi” demelerine bozuluyorum en çok. “Bu nasıl solculuk ulen” diyesi geliyor insanın.
Orman katliamı ile ekoloji bağdaşır mı? Elin oğlu bağdaştırmış bile. https://www.suhakki.org. adlı PKK yanlısı sitenin 19 Ağustos 2015’tarihli haberinden bir bölüm; “Mezopotomya Ekoloji Hareketi’nden uluslararası delegasyon çağrısı: Türk Ordusu Kürdistan’da Ormanları Yakıyor. Temmuz sonunda Türkiye devletinin Kuzey Kürdistan’da savaşı yeniden başlatmasıyla Türk ordusunun planlı ve sistematik bir şekilde yaptığı bombalamalar orman yangınlarına neden oluyor. DTK Ekoloji Meclisi Komisyonu Üyesi Şehbal Şenyurt Arınlı, savaş politikalarının Kürdistan’da yoğun bir ekolojik yıkıma neden olduğunu belirterek, ‘Bu ekolojik yıkımlarla, bölge insanın ve tüm Türkiye demokrasi güçlerinin yaşam damarları kesilmek istenmektedir’ dedi.” Gördünüz ekoloji sevdasını.
Nasıl da insancıllar, doğaseverler değil mi? Her cümleye “ekoloji” kelimesi sokuşturunca, daha bir entellektül mi oldular ne?! Şimdi de ekoloji aşığı yüksek entellerin peşinden gittiği PKK’nın son yıllardaki icraatlarına gidelim. Ve ODTÜ’de ağaç gövdesine sarılanların bu icraatlar karşısında ne yaptığına bakalım.
3 Eylül 2012 / AMANOS - HATAY
Dörtyol’da orman yangını... 15 hektardan fazla kızılçam ormanı kül olur. Yakan, ekoloji aşığı PKK’dır. Bizim çevreciler ise, dev ölçekteki orman yangınını da, faili PKK’yı da görmezler, duymazlar.
11 Ekim 2012 / İZMİR
Foça’da 2011’deki yangında 4 hektarlık kızılçam ormanını yakıp kül eden iki PKK’lı, yargılanır, suçları sabit bulunur ve ceza alırlar. Bizim çevreciler, ağaç sevdalıları, buna da tepki göstermezler. Sarılacak bir ağaç beklemektedirler. PKK,başka ormanları yakmaya devam eder.
13 Ağustos 2015 / BİNGÖL
Yayladere’de Zeynelli- Güneşli köyleri arasındaki ormandır bu kez yanan. Yakan yine PKK... 13 dönüm ormandır bu kez kül olan. Yine susulur yangına, yine görülmez PKK.
20 Temmuz 2016 / TUNCELİ
Malazgirt’in Ataçınar ile Güleç köyleri arasındaki orman yanar. PKK yakmıştır yine.. Yangını söndürmeye giden araçları da çevirir PKK, yolda ve ateşe verir arabaları da. Çevrecilerden yine tık yok. Onların sarılacağı ağaçlar bunlar da değildir. Çeviriler yüzlerini, görmezden gelirler PKK’yı.
28 Haziran 2016 / ANTALYA
Kumluca’dan Adrasan’a kadar 500 hektarlık orman yakılıp yok edilir. Yine PKK... Lice’de imha edilen uyuşturucu tarlalarının intikamı için yakmış ormanı. Çevreci solcular yine uyurlar. Ne uyuşturucu, ne 500 hektar orman, ne de yakan PKK... Umurlarında değildir hiçbiri.
1 Temmuz 2016 / LİCE
PKK’lıların kaçmalarına yardım için ormanı ateşe veren 32 örgüt işbirlikçisi yakalanmış, haklarında işlem başlatılmıştır. Yine tık yok çevrecilerden.
25 Ekim 2016 / HATAY
Dörtyol’da PKK’lılar, önce bir iş makinesi ve 11 kamyonu, sonra da kaçarken üç ayrı alanda ormanı ateşe verirler. 5 hektarlık orman kül olur. Çevreci solcuların kulakları da, gözleri de kapalıdır yine.
24 Ağustos 2017 - HATAY
Yine Amanos Dağları... PKK bu kez, 7 hektarlık makiliği kül etmiş, 30 hektarlık ormana zarar vermiştir. Çevrecilerden yine tık yok.
21 Şubat 2019 - HATAY
Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’nda PKK’lılar, Amanos’u yine yakarlar. 15 günde üçüncü kez yakmışlardır bu defa. Yüzlerce hektar kül olur. Kulaklar sağır, gözler kördür yine.
1 Temmuz 2019 - MUĞLA
Datça’da PKK, TV kulesini ve ormanı yakar. 20 hektarlık alan kül olur. Çevreciler yine görmez, yine duymaz.
Çevrecilik, sadece bazı yerdeki bazı ağaçları sevmek midir canım kardeşlerim? Ağacın ODTÜ’lüsünü sevip, PKK’nın yakıp kül ettiğine gelince sıvışmak nasıl bir şeydir? Çevrecilik, gözdür, kulaktır, yürektir, beyindir oysa. Vicdandır, insanlık, ülke ve vatandır, üniter devlettir, bağımsızlıktır.
Sadece bazı olaylarda harekete geçiyor, akıl, vicdan, bilinç, vatanseverlik, hatta insanlık askıya alınıyorsa büyük kısmında, ne menem şeydir sizin çevreciliğiniz canım kardeşlerim?
SİYASETCAFE.COM