AK Parti ve MHP’nin ortak Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehöet Özhaseki Haber7’den Halis Gökgöz'e konuştu.
Özhaseki, sahte senet skandalı iddiaları nedeniyle zor günler geçiren rakibine meydan okudu.
Mehmet Özhaseki’nin açıklamalarından satır başları şöyle;
ANKARALI SEÇMEN TAVRINI ORTAYA KOYDU
Mehmet Özhaseki vatandaşların adayların arkasındaki gruplara bakarak kararını belirtip, “Biz öyle bir seçime gidiyoruz ki Kandil taraf, teröristler taraf, evlatlarımızın katilleri taraf. ‘Biz niye duracağız?’ diyor insanlar. Bunun yanı sıra Pensilvanya da taraf, açık açık ilan ediyorlar. Üç, bu sadece belediye seçimi değil ki. Belediye seçimi gibi gözükse de listelerde teröristler var. Teröristlerin meclis üyesi olacağı bir ortamdan insanlar hoşlanırlar mı? Siz zannediyor musunuz ki Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde HDP’nin sözcüleri, PKK’nın sözcüleri, Kandil’in sözcüleri olacak ve insanlarda bunu hoş karşılayacak. Böyle bir şey olabilir mi? Meclis üyesi olacaklar. Böyle bir şey olabilir mi? Ankaralı seçmen bunlara tavrını koydu ve bundan dolayı gelmek istiyor” dedi.
VATANDAŞLAR SAHTE SENET OLAYINA TEPKİ GÖSTERDİ
Ortada bir sahte senet var olduğunu hatırlatan Özhaseki şöyle konuştu;
“Sahte senetle iş takibi yapmış. Yargıtay yakalamış ama kendisi cevap vermiyor. Cevap vermeyince millet öfkeyle ‘bir dakika’ diyor, Ankara bu kadar ucuz bir şehir değil. Sorulara cevap alamadık tabi ki. Kirli, pis bir ilişki. Bu işin cevabı yok ki. Ankara'da halk bunu hak etmiyor. Ankara halkı burada projeleriyle ortaya çıkan insanları görmek istiyor. Bende projelerime çok emek verdim, çok özendim. Zaten iki buçuk üç aydır da proje anlatıyorum. Fakat ne yazık ki karşı tarafta böyle bir görüntü yok. Bana göre vatandaş son 15 gündür iyice bu duruma karşı tepki koymaya başladı. Miting alanlarının dolmasının sebebi de bu.”
ELİNE TUTUŞTURULMUŞ METNİ OKUDU VE HİÇ BİR SORU ALMADI
Sahte senet olayının birkaç ay önce çıktığında gazetelerde okuduğunu ve aldırış etmediğini hatırlatan Özhaseki, “15-20 gün önce yine gazetelerde başlık oldu. AK Parti sözcüsü Ömer Bey de bu gazetelerin ortaya koymuş olduğu iddiaları kendisine sordu. Ve ona cevap için oturduğunda basın karşısına geçtiğinde tamam dedim cevap verecek. Oradan bende okurum. Tatmin olursam gücümle bile söylemem. Burada da elinde tutuşturulmuş iki sayfalık metni okudu hiç bir soru almadan kaçtı gitti. Ve bir garip bir şey daha beni suçladı. Ya bu adaylar olurken ben milletvekiliydim. Bakandım ben. Bakın şimdi söylemeye çalıştığım şu.
Sekiz on senedir süren bir ilişki var bu arada siz berabersiniz. O ortağınızla ihtilafa düşmüşsünüz. Birbirinizi yiyorsunuz. Ortada ki bölüşümde bir kavga var. Bundan dolayı da mahkemelik olmuşsunuz. Bu mahkemelerde görülüyor. 30'a kadar dava var. Bir tanesi kesinleşmiş. Kesinleşen senedin sahte olduğu ve Mansur Yavaş’ın da sahte senetle iş takibi yaptığı. Yargıtay da bile onamış tek kesin dava bu. Şimdi bütün bunlar olurken benim bunlardan haberim yokken beni niye karıştırıyorsun kardeşim. Ben ne suçladığın o adamı bilirim ne seni bilirim. Senelerce onunla yiyip içmişsiniz ortaklık etmişsiniz ne yaptıysanız” ifadelerini kullandı.
ASKERİ ÜCRETLİNİN YANINDA BİLE KOMİK KALACAK VERGİLER VERİLMİŞ
Mansur Yavaş’ın sahte senet sorularına karşı verdiği cevaplara değinen Özhaseki şöyle devam etti;
“Kimi ifadelerinde önümde imza atıldı diyor. Kimi ifadesinde kendi getirdi diyor. Kimi de diyor ki anlamadım ki kolundan mı çıkardı ne yaptı diyor. Çelişkiler var. İki senin ne maharetin varda 600 bin dolarlık bir iş takibi yapıyorsun. Avukat mısın vekaletini göster yok. Sözleşmeyle mi yapıyorsun bu işi çok büyük bir hukukçusun güya, ki öyle olmadığı vergi levhalarından belli. Kimisine 350-400 lira vergi vermiş.
Yani asgari ücretlinin bile altında. Yani asgari ücretlinin bile verdiği verginin yanında çok komik kalacak vergiler vermiş. 2015, 2016, 2017 çıkardım gülersiniz şimdi. Peki niye sözleşme yapmadın. Verdiğin cevap şu; "çok vergi doğardı" Allah seni ıslah etsin. Tabi vergi vereceksin kardeşim. Bu devlet vergiyle ayakta duruyor. Sonra bir de durmadan bir mağdur edebiyatı.”
MANSUR YAVAŞ TEHDİTKAR ADAM GÖRÜNTÜSÜ VERİYOR
Özhaseki sahte senet skandalı sonrası Mansur Yavaş’ın açıklamalarına dikkat çekerek, “Şimdi mağdur olan insan biraz mazlumdur. Biraz merhametli bir insandır biraz kibardır. Fakat 1,5 sene boyunca çekilen mesajlara bakıyorsunuz mağduriyet yok ne var orada. Tehditkâr, zalim, mağrur bir adam görüntüsü var. Yani halka gösterdiğiyle gerçeklik çok farklı. Burada adama “bak seni şimdi şikayet ederim savcılar tutuklar. Hapishanede çürürsün sen, diplomalarını iptal ettiririm tüm ailen senin tacizci olduğunu anlar. Ben sana bu hayatı zehir ederim. Ben senin düğününü basarım. Ben seni Ankara’da yaşatmam bak yaşatmam. Sen benim kim olduğumu biliyor musun lan” affedersiniz ifadeler böyle” dedi.
HERKES DİYOR Kİ ‘CEVAP VER’
Bunların yüz kızartıcı suçlar olduğunu hatırlatan Özhaseki konuşmasına şöyle devam etti;
“Cevap ver ya bırak şimdi mağdur edebiyatı yapma ne mağduriyeti böyle bir şey yok ortada. Ve o adamı da bizim savunduğumuz falanda yok. Biz adamı hiç tanımıyoruz ve taraf değiliz bizim gözümüzde Mansur Yavaş neyse o adamda o. 10 sene boyunca yiyip içen kendisi arkadaşlık eden kendisi. “Büromdan çıkmazdı” diyen mahkemelere ifade veren kendisi. Atış poligonlarına gitmişler. Hakimlerle oturup yemişler içmişler. Yüksek yargı üyeleriyle kimse bunlar çıkar ortaya zaten. Peki o zaman niye adamı bize suçluyorsun karalıyorsun eğer kötüyse senin arkadaşın. Hz. Ali efendimiz buyuruyor ki “Sen arkadaşını bana söyle senin kim olduğunu sana söyleyeyim.”
Senin arkadaşın bu. İşte o adam kirliyse sen de kirlisin. 10 sene boyunca yiyip içerken iyiydi. İş bağlarken iyiydi. Ne oldu ihtilaf çıktı öyle mi valla buna kimse inanamıyor. Sonra dönüp Mansur Yavaş ve ekibini CHP tarafının gazetecileri, televizyonculara şöyle bir numara yapmaya çalışıyorlar. Bakın burada yek başına bir adam var herkes karşısında. Devlet Bey konuşuyor Tayyip Bey konuşuyor, Haseki Bey söylüyor. Onu bıraksınlar 4 milyon insan söylüyor. Evet Mansur Yavaş ve CHP yönetimi orada karşısında tüm 4 milyon Ankaralı seçmen var. Ve herkes diyor ki ‘cevap ver’. Kim cevap verecek kendisi.
ÖZHASEKİ'NİN ANKARA PROJELERİ
Ulaşım projelerini önemsediğini belirten Özhaseki projelerini şu şekilde anlattı;
“Ulaşım projeleri önemli, raylı sistemler trafiği rahatlatacak. Şimdi ulaşımı önemsiyorum. Orada raylı sistemler olmazsa olmaz pahalı sistemler ama yaparım ben onu. Arkasından çocuk bahçelerini çocuk köyünü çok önemsiyorum. Şu anda 64 km. bir raylı sistem hattı zaten var. Çoğunluğu metro olarak. Burada en önemli hat Kızılay’dan havaalanına bağlanması ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne devamı. Arada 30 kilometreye yakın bir açık var. Kuyubaşı’ndan havaalanına kadar 26 kilomatre, AKM’den Kızılay’a kadar 3,3 kilometre. Kimi başladı kimi bitme safhasına devam eden bir proje bana göre. Sonra Dışkapı’dan Siteleri içerisine alarak Karapürçek’e uzanacak hat önemli. Etlik’e uzanacak hastanelere uzanacak hat önemli.”
PARK ET DEVAM ET PROJESİ
Sonra Cebeci’den NATO Yolu’na uzanacak hat önemli. Şimdi düşünün bir tarafta Sincan-Etimesgut tarafı var karşı tarafta da Çayyolu tarafı var. U gibi adeta. Aradan bir bağlantı hattının yapılması lazım. İnsanlar o tarafa ulaşabilmek için tamamıyla kilometrelerce yol yapmak zorundalar. Bunlar önemli. Sonra bu raylı sistem hatlarının iyi çalışabilmesi için ‘Park Et Devam Et’ diye yurt dışında bir sistem var. Yani raylı sistem duraklarının olduğu yerlere geniş park alanları var insanlar arabalarıyla oraya gelirler asla gideceklere yere gitmezler.
Raylı sistem hattına gelirler bilet alır giderler. İşte o park et devam et sistemlerinin otoparklarının yapılması lazım. Bu önemli. Bir kaç yerde trafiğin kesintisiz devam etmesi için yer altı geçitlerine ihtiyaç var. Nerede var Aydınlıkevler kavşağında var. Hasköy kavşağında var gençliğimizde biz Fruko kavşağı derdik oraya orada var. Bütün bu sistemlerin yapılması lazım. İnşallah biz bunları yaptığımızda Ankara trafiği rahatlamış olacak. Bunun dışında ben çocuk köyünü çok önemsiyorum. Çocuklarında ailelerinde çok iyi vakit geçireceği bir proje. Dünyada hiç bir yerde yok. Yani çocuklarımızın internet başından sanal alemden kurtarmak için hazırladım bunları . Bunu ilan ettim her yerde ailelerinde hoşuna gitti inşallah hayvanat bahçesinin olduğu yere yapacağız.
DÜNYADA HİÇ BİR YERDE YOK
Dünyada bir örneği yok. Çocuğu geleceğe hazırlamak adına tam içerisinde 100 tane etkinlik var. Çocuk bir sokağa girdiğinde orada itfaiyecileri de görecek, karakolu da. Sinemayı da 112 acil servisi de görecek. Hayatı öğrenecek çocuk. Deney merkezleri, sinemalar var orada. Çocuklarla oynayacak küçük hayvanat bahçeleri var orada, çocuk geleceğe hazırlanacak burada. Önemli bir proje olarak görüyorum. Bunu yaptığımda inşallah bütün Türkiye bunu örnek alarak küçük küçük örneklerini her yerde yapacaklardır. Üçüncü bir konu burada ‘Kültür Yolu Projesi’ni önemsiyoruz. Tarihte 5 kez başkentlik yapmış Ankara’nın yüzlerce eseri varken bunları piyasaya çıkaramamak, turizm de bunu bir getiri hale dönüştürememek, kar haline dönüştürememek bizim ayıbımız herhalde.
Ankara Kalesi’nde başlayarak Roma Hamamı, Hacı Bayram ve Ulus’tan devam edip Atakule’ye kadar hat tam 11 kilometre. 11 kilometre üzerinde 411 tane tescilli eser var. Bunların her birisi kıymetli, değerli eserler. Cumhuriyet döneminin ilk kamu binaları var. Selçuklu dönemine ait camiler var. Hamamlar var. Hanlar var burada. Ve aynı zamanda 72 tane müze var. İşte bu yolu ben önemsiyorum. Üçüncü bir proje Millet Bahçeleri. 13 yerde hazırladık. Tam 12 milyon 950 bin metrekare Millet Bahçesi. Biz bunu 5 sene içerisinde bitiririz.
SOSYAL TESİS PROJELERİ
13 yerde insanlar gelip orada nefes alacaklar, spor yapacaklar, yürüyecekler, yiyip içecekler içerisinde millet kıraathaneleri olacak. bu çok keyifli bir proje. Yemyeşil bir Ankara bunlar yapıldığında Ankara’daki yeşil alan tam 27 metreye çıkıyor kişi başına düşen alan dünya standartlarının çok üstüne çıkıyor bu önemli. Ayrıca stadyum projemiz var. 19 Mayıs stadyumunun yerine yapılacak stadyumun projesine çok emek verdik. Sayın cumhurbaşkanımızın çok hoşuna gitti.
Şu anda spor bakanlığımız ihaleye çıkarmak üzere. İnşallah bunu yaptırdığımızda artık milli maçlar Ankara’da oynanabilir hale gelecek. Bakın Ankaragücü ile ilgili bile zamanın da bir adım atılmadığı için gidip maçlarını dışarı da yapıyordu. Stat sorununu çözdüm çok şükür Ankara’da yapıyorlar şimdi. Ve Ankaragücü daha ileriye doğru güvenle devam ediyor. Bu spor projeleri önemli diye düşünüyorum. Yani onlarca proje var.
GENÇLERLE İLGİLİ 3Ç PROJESİ
Gençlerle ilgili çok keyifli projelerimiz var. Birisi 3Ç projesi evet. çay, çorba, çamaşır. Şimdi sabah çocuklar okula gidecekler. Öğleye kadar bir şey yemeden gidiyorlar olur mu öyle bir şey? Yani ben de çok gittiğim için böyle sabah canım sıkılırdı ama kim evde çay kaynatacak bekar evi zaten. Orada çocuklar üniversite girişinde bir araç içerisinde hijyen bir ortamda bir kupa içerisinde çorbasını içip dersine girsin. Öğleye kadar idare eder zaten. Şimdi ayrıca çamaşır başlı başına bir sorun.
Ben üniversite rektörlerimizden bazılarıyla görüştüm. Onlara dedim ki bodrum katlarınızdan bize yer verebilir misiniz? Ne için dediler. Çamaşırhane kuracağım dedim. O okulun öğrencisi çamaşırını getirsin tabi sabah bıraksın akşam tertemiz götürsün. Orada her bir binayı kültür-sanat dalına ayrılacak. Yani kiminde keman, kiminde gitar, kiminde piyano, kiminde ud, kiminde resim yapılacak. Bütün sanat severler ilgililer o binalarda toplanıp devam edecekler.
GENÇLİĞİN BULUŞMA YERİ OLACAK KÜTÜPHANE PROJESİ
Gençliğin buluşma yeri olacak. Sonra bir proje daha söyleyeyim gençlerle ilgili; “Uyanık Kütüphane” Gençlerimiz 24 saat istedikleri saat dilimi içerisinde derslerini rahatça çalışabilecekleri bir ortama kavuşacaklar. İçerisinde tabi ki çay ve atıştırmalık poğaça veya kek gibi şeyler olacak. Dışarı çıkmadan nezih bir ortamda 24 saat açık olan kütüphaneler de ders çalışacaklar.
Buna dünya da uyanık kütüphane deniliyor. Biz bunu da hazırladık. Ayrıca parkların yaşaması içinde özellikle parkların köşesine müzik köşeleri oluşturacağım. Amatör müzisyenler, müzik yapanlar, gençler, mahallenin gençleri orada müzik yapacaklar. Parklar yaşayabilir hale gelecek.”
SEÇİM BOYUNCA TEK BİR KEM SÖZLE KARŞILAŞMADIM
Ankaralılara çağrı yapan Mehmet Özhaseki şu şekilde konuştu; “Ankaralı hemşehrilerimize 3 ay boyunca hem kendimizi anlatmaya çalıştık hem de projelerimizi anlattık. Allah razı olsun bizleri bağırlarına bastılar. Her gittiğimiz salonda, toplantı da binlerce insanla bir araya geldiğimizde ilgi gösterdiler. Onlar bizi desteklediler. Sözleriyle, dualarıyla hep yanımızda oldular.
3 aylık kampanya süresi boyunca bir tek kem sözle karşılaşmadım. Çok şükür. Ben de dürüstlükle neye inanıyorsam, Ankara’ya neler yapabileceksem bunları söylemeye çalıştım. Geçtiğimiz seçim dönemlerinde de çok şükür hiç seçmeni aldatmadım. Ne yapacaksam onu söyledim. Bütün bunların çalışmalarını ekibimizle birlikte yaptık ve bir kitaba yazıp altına imza atıp insanlara dağıttık.”
‘ALLAH KANDİLDEKİ KATİLLERİ SEVİNDİRMESİN’
Bir duası olduğunu hatırlatan Özhaseki konuşmasını şu şekilde sonlandırdı; “İnşallah biz de onların duasını alırız diye tabi ki temenni de bulunuyorum. Bir taraftan da şu geldiğimiz ortamda Ankaralılar için de çok önemli olduğu için söylüyorum dua ediyorum. Nedir duam? Allah Kandil’deki katilleri sevindirmesin.
Onların iş birliği içerisinde olduğu meclislere veya belediyelere göz koyduğunu biliyoruz. Onların gülmesi demek Ankara’nın ve tüm Türkiye’nin ağlaması demektir. Allah onları sevindirmesin. Bir taraftan da Amerika’nın göbeğinde oturup onların emirlerini yerine getiren Pensilvanya’da ki o sapığı da sevindirmesin diye dua ediyorum.”
SİYASETCAFE.COM