Kırgızistan vatandaşı olan İstanbul Ortaköy Reina’da saldırı sonucu yılbaşı gecesi 39 kişiyi öldüren teröristin, 22 Kasım’da Konya’ya geldiği, 29 Aralık’ta katliam için İstanbul’a gittiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, ismi açıklanmayan terörist Kırgızistan’dan eşi ve 2 çocuğuyla 20 Kasım’da uçakla İstanbul’a gelmiş.
Gözaltına alınan eşi verdiği ifadede terörist ile ilgili olarak “Değil DEAŞ üyesi eşimin sempatizan bile olduğunu bilmiyorum” demesi bazı şüpheleri de doğurdu. Alçak terör saldırısını DEAŞ’ın üstlenmesine rağmen, teröristin FETÖ’nün yuvalandığı Kırgızistan’dan Türkiye’ye gelmesi, FETÖ’nün aktif olarak Ortaasya’da örgütlenmesi bazı soruları ortaya çıkartıyor.
Rus Büyükelçi Karlov'u öldüren suikastçi polis Mevlüt Mert Altıntaş'ın FETÖ bağlantıları ve profillerindeki uyum, en yakınlarının ve ailesinin bile bu tür eylemleri yapabileceklerini tahmin edemediği kişiler olmasındaki benzerlikler dikkat çekiyor. İki katil de oldukça soğukkanlı, eğitim almış ve bir merkezden hareket ediyor gibi.
Rus Büyükelçi Kavlov'u öldüren suikastçi Altıntaş'ın El Nusra’yı çağrıştıran slogan atması ve Reina Katliamcısının da DEAŞ intibaı verecek şekilde saldırıyı gerçekleştirmesi FETÖ’nün Türkiye’ye yönelik eylemlerinin üstünü örtmek için kullanılıyor olabilir.
Reina katliamcısının mekana giriş şekli, mekanı tanıması, sonra üstünü değiştirerek rahatlıkla çıkabilmesi içeriden destek aldığı yorumlarına da neden olurken, saldırganın özellikle Türk Restaurant bölümünde olan çoğunluğu Ortadoğu kökenli insanları hedef alması da dikkatlerden kaçmıyor. Özellikle Ortadoğu kökenli milyarder iş adamlarının terör saldırısında ölmesi Ortadoğu ülkelerine FETÖ’nün DEAŞ üzerinden mesaj mı gönderildi sorularını da sorduruyor.
Beşiktaş ve Kayseri’deki terörist bombalı eylemleri PKK/TAK üstlenmişti. Ortaköy Reina’daki katliamı da DEAŞ üstlendi. Terör örgütlerinin kendi namlarını yaymak için bu tür eylemleri çok rahat üstlenebilecekleri biliniyor. Ayrıca, Türkiye’ye karşı PKK, İŞİD ve diğer terörist örgütler tarafından üstü örtülü bir iş birliği var. Çok farklı ideolojik temelleri olan bu örgütleri Türkiye’ye karşı birleştiren bir “üst aklın” bu eylemleri koordine ettiği de çok açık görülüyor.
FETÖ’nün Türkiye’deki yapılanmasının ortada olduğu bu günlerde, Türkiye’yi köşeye kıstırmak isteyen "küresel güçlerin", FETÖ’yü; bu tür terörist eylemleri gerçekleştiren terör örgütlerini koordine etmek amacıyla, Türkiye’de sosyal kırılmalara yol açmak, toplumsal ve siyasi anafor yaratmak için "ana yönlendirici" olarak kullanıyor.
Hakan Sönmez siyasetcafe.com