İnsan yapacağı işleri önem sırasına koyarsa az zamanda ve daha az enerji harcayarak daha yararlı iş yapma imkanını elde eder. Bu bir planlı, programlı, sistemli ve analitik bir yoldur. Kişiler, gruplar, çeşitli organizasyonlar veya devletler hedef belirlerken atacağı adımları önem sırasına göre atarsa hedefe daha kolay ve daha isabetli olarak ulaşır.
Yapılacak işleri önem sırasına koyarken ileri ülkeler bilim ve teknolojiyi, sanayi ve endüstriyi, uzayın keşfi, ekonomi, sosyal refah, mikro ve nano teknoloji, yeni nesil enerji üretimi, sağlık ve eğitim ile ilgili çalışmaları öncelikli alanlar olarak değerlendiriyorlar. Bu ülkeler bugün itibarıyla ilk on beş ülkedir. Bu ülkelerde iç hukuk tam anlamıyla işletilir, iş ehline verilir, kendi ülkelerindeki bilimsel birikime ek olarak beyin göçü alır, ideolojik kavgalar yok denilecek kadar azdır, okuma oranı yüksektir, sanat ve icat ruhu yaygındır, aşırı zenginler olmasına rağmen halkın gelir düzeyi yüksektir, halk arasında kutuplaşma ve ideolojik kavga düşük profildedir.
İşlerini önem sırasına koymayan kırk civarında ülke vardır ki bu ülkeler geri kalmış iktidar kavgası içinde olan, sürekli terör ve darbelere muhatap olan, iç hukukun ve liyakatın önemsenmediği, bilim ve teknolojide geri, halkın gelir düzeyi arasında uçurumlar olan ve birinci grup ülkelerin sömürdüğü ülkelerdir.
İkinci grup ülkelerin gerek zenginlikleri gerekse zeki çocukları sömürgeci ülkeler tarafından sistemli bir şekilde alınır. Geriye kalan topluluklar yüzyıllarca geride kalmış dünyadan habersiz perişan durumda bulunan topluluklardır. İddiası olan, birlik ve beraberlik içinde mutlu, mürevveh, huzurlu bir toplum olma iddiasında olan ve bunu hedefleyen ülkeler birinci grupta bulunan ülkelerdir.
Bugün itibarıyla bu ülkeler yeraltı, yerüstü ve uzayın keşfiyle alakalı çalışmalar içindedirler. Doğal olarak bilimde, sanatta, huzurlu bir toplum olmada, liyakat ve ehliyeti öne almada önde olan toplumlardırlar ve dünyanın öncüleridirler. İdeolojik kavgaların, haksızlıkların, darbelerin olduğu insanların kendini mutlu hissetmediği, insanların dışarıya gitmek için fırsat kolladığı toplumlar doğal zenginliklerini sömürgeci ülkelere kaptıran ve doğal bir fakirliğin içinde çırpınan toplumlardır.
Önem sırası adalet, ahlak, bilim ve teknoloji, ekonomi, toplumun refah ve huzuru olmalıdır. Herkes haddini bilmeli kanunlar herkese aynı uygulanmalıdır. Önem sırası için birinci grup ülkelerden alacağımız çok ders var!