Nükleer denemelere tepki mi dediniz?..

Necdet BULUZ

Şu görüşümüzün altını kalınca çizelim:


Nükleer denemelere de, tehditlerine de, savaşlarına da karşıyız. Kimden ve nereden gelirse gelsin nükleer çalışmalara karşı tüm dünyanın tek yumruk olması ve bunu önleyebilecek önlemleri de alması gerekiyor.


Dikkat edilecek olursa son günlerde Kuzey Kore, bir nükleer çalışma ve denemelerin peşindi. Hiç kuşkusuz buna karşı tüm dünyadan tepkiler geliyor. Konu gazetelerin birinci sayfalarında manşetlerde yer buluyor.


Kuzey Kore’nin son hidrojen bombası denemesi de aynı şekilde yankı buldu. Tepkiler de çığ gibi büyüyor. Biz de böyle bir çalışma ve denemelerin karşısındayız.


Önce Kuzey Kore’nin bu hidrojen bombasının kısa haberini verelim:


Güney Kore medyasının askeri kaynaklara dayandırdığı bilgilere göre, Kuzey Kore, dün gerçekleştirdiği hidrojen bombası denemesinin başarılı olmasının ardından yeni bir füze denemesine hazırlanıyor. AP'de yer alan habere göre, Seul ordusu yetkilileri, Kuzey Kore'nin büyük olasılıkla yeni bir balistik füze denemesini başlatmaya hazırlandığı duyurdu.


Kuzey Kore'nin nükleer denemesinin ardından Güney Kore de bir takım füze denemeleri yaptı. Güney Kore Savunma Bakanlığı, Kuzey Kore'nin nükleer tesislerinden birine saldırı simülasyonu yapıldığını duyurdu.


BRİCS toplantısı için Çin'de toplanan liderler de yaptıkları açıklamada Kuzey Kore'nin balistik füze denemelerini şiddetle kınadıklarını duyurdu.


Buraya kadar olanlar dünyanın diken üzerinde olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.


İşin asıl önemli kısmı da, bu tür denemelerin depremlere, doğal felaketlere yol açmasıdır. Eğer son yıllarda dünyada mevsimlerde anormallikler yaşanıyor, sel, tsunami, kasırga ve deprem felaketleri yaşanıyorsa bunun altında nükleer denemelerin varlığını görmemiz gerekiyor.


Peki, sorun sadece Kuzey Kore ile mi sınırlı?


Bugün Kuzey Kore’nin nükleer denemelerine şiddetle karşı çıkan ve gerekirse nükleer saldırılarla yanıt vereceğini duyuran Amerika hiç mi nükleer çalışmalar, denemeler yapmıyor?


Yapıyor, hem de alasını yapıyor.


Kimsenin sesi çıkmıyor, hiç kimse Amerika’nın nükleer çalışmalarına ve denemelerine tepki göstermiyor.


Başka ülkelerin nükleer çalışmalarını engelleyen, baskı kuran bazı ülkeler, kendi çıkarları gündeme geldiğinde nükleer çalışma ve deneme yapmaktan kaçınmıyor.

Eğer, ortada bir nükleer korku ve endişesi varsa, bu alanda çalışma ve deneme yapan kim veya hangi ülke olursa olsun, topyekûn karşı çıkmak ve engellemek gerekiyor. “Ben yaparım ama sen yapamazsın” görüşü ile hareket etmek, zaten dengelerin alt üst olması için yeterli olmuyor mu?


İşin özetine geçelim:


Bilim adamları, ”Dünyanın sonunu nükleer çalışmalar ve çatışmalar getirecek” görüşünde birleşiyor.
Demek ki, sıkıntı nükleer çalışmalarda ve nükleer silahlardan kaynaklanıyor.


Önümüzde bu denli bir tehlike ve son varken, tüm nükleer çalışmaların ve silahların sonlandırılması ve insanlığın önünün açılması gerekmiyor mu? Bunun için de ilk adımı atacak olanlar nükleer silahlara sahip olan ülkeler olmalıdır.


Bugün Kuzey Kore’ye gösterilen tepkiler, eğer diğer nükleer çalışma ve silah üretimi yapan ülkelere de gösterilmiş olsaydı, belki bu konuda bugünkü konuma gelinmezdi.


Bir dönemler tüm nükleer silahların imhası söz konusuydu. Bunu da tüm dünya ülkelerinden oluşacak temsilciler denetleyecekti. Hayata geçirilemedi.


Nükleer çalışmalar ve silahlara, çatışmalara karşı ülkeler samimi ve dürüst hareket ediyorlarsa böyle bir çalışmayı neden başlatmıyorlar?


Nükleer çalışmaların giderek insanlığı daha da tehdit eden boyutlara gelinen bugünlerde bu konunun yeniden ele alınması ve ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini anımsatmak istedik.


necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.