1555’de Fransa’da Nostradamus garip düşüncelerle dolu gizemli dörtlükler yazmaya başladı. Çoğu kişiye göre, akılsızlardan faydalanan akılsız bir dolandırıcıdan başka bir şey değildi; bazıları ise kendisini Dünya’da yaşamış en büyük kahin olarak görüyordu.
“Nostradamus” olarak bilinen Michel de Nôtre-Dame, 16. Yüzyılın Fransa’sında yaşayan sıradışı bir adam, aynı zamanda doktor ve astrologdu.
Kendi anlatımlarına göre Nostradamus su dolu bir kaseye baktığı zaman kasenin içerisinde gelecekten sahneler görüyor, ve bunları dörtlüklerine şifreliyordu.
Kahin, 1555’te “Les Propheties” isimli ilk kitabını yazdı. Yayıncı şirketler bugün halen kitabın kopyalarını basıyorlar.
Kitaplarında 1. ve 2. dünya savaşları, J.F. Kennedy suikastı, Büyük Chichago yangını, 2001 de ki ikiz kuleler saldırısı, aids hastalığı ve uzay yolculukları gibi pek çok olayı hayret verecek bir şekilde yüzlerce yıl öncesinden bildirmiştir.
Nostradamus’un yaşadığı dönem de gelecek hakkında kehanetler de bulunmak büyücülük olarak görülmekteydi ve engizisyon tarafından kazıkta yakılarak idam edilmeniz çok olasıydı.
Bu yüzden kahin kehanetlerini saklayabilmek için görülerini 4 satırlık şiirlere gizledi. Olaylar gerçekleşene kadar 4’lükler kimseye bir anlam ifade etmemekteydi.
Nostradamus ömrünün sonuna kadar kehanet 4lükleri yazmaya devam etmiş, bunların bazıları kitap haline getirilirken bazıları unutulup sağa sola dağılmış veya tamamen ortadan kaybolmuştur.
Günümüzde bile zaman zaman Fransa’nın antik kütüphanelerinde yeni 4’lükler keşfedilmektedir.
2009 yılında Fransız Ulusal Kütüphanesinde keşfedilen Nastradamus’un şimdiye kadar duyulmamış 2018 başlangıçlı kehanetlerinin yer aldığı son derece dikkat çekici bir parşömende şunlar vardır;
“Okyanusun ötesindeki hacın ulu koruyucusu
Altınları tükenince sendeledi
Barbar karıncaların arasına düşen sinek gibi
bir kanadı kuzeye diğer kanadı güneye bölünecek ikiye büyük kavgadan önce.”
Dörtlükte okyanusun ötesindeki büyük Hıristiyan devletin Amerika Birleşik Devletleri olduğu açıktır. İkinci satırdaysa bozulan ekonomisine işaret etmektedir, hatta bu yüzden Amerikan düşmanları ki büyük ihtimalle barbar karıncalardan kasıt Müslümanlardır kanatlarını iki yana kopartacak yani ülkeyi kuzey ve güney olarak ikiye bölecektir.
Kehanete günümüz gözü ile bakarsak Amerika’da artan Müslüman karşıtlığı ve siyahi isyanları adım adım bir iç savaşa doğru sürüklenmekte özellikle Obama’nın iktidarının bitmesiyle siyahi oluşumlar kuzeyde bağımsız bir siyahi devletin kurulması gerektiğini günden güne daha fazla dillendirmekte hatta 2016 yılının başlarında ABC televizyonunda yapılan bir oturumda Amerika’nın eyalet sistemi üzerine tartışılmış ve tüm eyaletlerin kuzey ve güney eyaleti olarak 2 eyalete indirgenmesinin artık zaruret olduğu sonucuna varılmıştı. Ayrıca siyahi isyanları da Amerika’da hiç olmadığı kadar ayyuka çıkmıştır.
“Topraklar durmuyor ayakların altında,
Bir sağa bir sola bir arkaya, doymuyor insan kanına
Asya’nın küçük kralı güneşler fırlatıyor hacın koruyucusuna
Başlıyor büyük kavga krallar arasında.”
4’lükte bahsedilenler o zaman yaşayan insanların hayallerinin çok ötesinde olsa da günümüz insanları için pek muamma değil. İlk iki satırda depremlerin ve doğal felaketlerin artacağına atıf yapılmakta ve doğal afetlerde ölecek olan insanların artış göstereceği vurgulanmaktadır.
Gerçekten de 1980 senesinden itibaren kayıt edilen depremler dünya tarihin de hiç olmadığı kadar sıklaşmıştır. Ayrıca gelişen teknolojiye rağmen doğal afetler bir türlü ön görülememekte ve etkileri de azaltılamamaktadır.
Son iki satıra bakacak olursak Az evvelde bahsettiğimiz gibi kehaneti mantık çerçevesinde açıklamak gerekirse Amerika günümüzde en kuvvetli Hristiyan devlettir. Dolayısıyla hacın koruyucusu tanımına son derece uygun düşmektedir.
Peki hacın koruyucusuna güneşler fırlatan Asya’nın küçük kralı tanımı sizlere ne çağrıştırıyor? Kısa boylu bir lider olan Kim Jong UN’un ülke tarihinde ilk defa nükleer deneme yapmış olması daha açık bir tabirle Asya’nın küçük kralının Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un’dan başkası olamayacağı ve fırlattığı güneşlerinde kimyasal silahların, patlama esnasında çıkarttıkları yüksek ışık ve ısı enerjisini açık şekilde bu silahları bilmeyen birisi tarafından yapılabilecek en net tarifi olduğu gün gibi ortadadır.
2018 başlangıçlı bir başka kehanet 4 lüğünde ise;
“Mumlar sönmüş, Krallar düşmüş, şehirler kasabalar bomboş
İnsanları bir sarhoşluk hastalığı kaplamış ki daha önce eşi görülmemiş
Ne Vatikan’nın vebası Ne Asya orduları, bu kadar çok insan öldürememiş
Ulusları bir gecede aydınlık çağlardan karanlık çağlara sürüklemiş.”
Dörtlük ilk satırdan itibaren çok dikkatli şekilde incelendiğinde Mumların sönüşü elektrik enerjisinin kaybolacağına, şehirlerin karanlığa gömüleceğine ve bunun neticesinde günümüzde ki teknolojik alt yapının tamamen işlevsiz hale geleceğine açık bir atıf vardır.
Krallardan kasıt ise devletler olup bir çeşit hastalık sebebiyle dünyada ki devlet otoritelerinin kaybolacağı ve yerleşim yerlerinin boşalacağı hastalığın en belirgin özelliğinin ise yakalanan insanların alkol tesirinde ki bir insan gibi hareket edeceği şeklinde rahatlıkla yorumlanabilir.
Ayrıca bu hastalık Kahinin yaşadığı dönemlere kadar varlığını sürdüren, o tarihe kadar dünyanın en korkunç hastalığı olarak kayıtlara geçen ve Avrupa’nın 3/2 sini yok eden kara vebadan hatta Asya’dan Avrupa’ya gelip insan ölülerinden dağlar yapan Cengiz Han’ın acımasız ordularından bile daha ürkütücü ve daha evvel hiç görülmemiş türde bir hastalık olacağını anlatmak istemektedir. Ayrıca yine ünlü kahin kehanetlerin kalan kısmında başka 4 lüklerde de hastalığa sıkça değiniliyor ve çıkacak olan büyük savaşlardan bile çok daha fazla can alacağını, bu salgının 28 sene süreceğini ve sadece ilkel şartlarda yaşayan çok az sayıda insanın kurtulacağını söylüyor.
Yine Donald Trump’a atfedilen bir başka kehanetinde “Büyük bir utanmaz-arlanmaz olan o adam ordunun ve devletin başına seçilecek. Onun bu cüretkar, cahil cesareti yüzünden insanlar birbirine girecek. Köprü yıkılacak, şehirler solup kaybolacak.” demektedir. Michel de Nôtre-Dame pek çoklarına göre dünyanın en büyük kahini. Bunun sebebi ise Dünya ve insanlığa dair kaleme aldığı tüm kehanetleri gerçeklerle ve zamanlamasıyla birebir örtüşür şekilde gerçekleşmiş olması. Ancak Dünya savaşları gibi büyük felaketler dahi yaşadığımız yıllara dair yaptığı kehanetlerin yanında çok iyimser kalıyor.
siyasetcafe.com