Odatv yazarlarından Nihat Genç yine gündemde uzun süre tartışılacak bir yazı kaleme aldı.
Nihat Genç, ‘Sizin İş Bankası ile ne işiniz olur’ başlıklı köşe yazısında Tayyip Erdoğan’ın İş Bankasıyla ilgili yaptığı açıklamaları hedef aldı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a flaş bir öneride bulundu.
İşte Nihat Genç’in ‘Sizin İş Bankası ile ne işiniz olur’ başlıklı köşe yazısı:
İş Bankası'yla ne işiniz olur? Üstelik 'ırkçı' bir banka(?) Başa geçecek yöneticinin mutlaka 'Türk' olması şartı koşuyor.
Lafa gelince Abdülhamit, Vahdettin ecdadımız Osmanlı nutuklarından geçilmiyor, o halde, Osmanlı dizileri çekeceğinize Osmanlı Bankası'nı kurun. Nerede Osmanlı Bankası? Osmanlı battı Osmanlı Bankası niçin batmadı. Cumhuriyet'in ilk işi neden milli bankalar kurmak oldu.
Kemal Derviş de ekonomiyi değil bankaları sağlam kazığa bağladı. Ve bu bankaların yüzde sekseni yabancıların elinde. Neyi bağlamış oldu? Türkiye'nin ipoteklerini zenginliklerini kime bağlamış oldu.
Şimdi, önümüzdeki yıl ödenemeyecek iki yüz milyar dolarlar kapıda bekliyor. Bir ihtimal dediler imar affından otuz milyar gelir, 4-5 milyar geldi, Mart'a kadar kim bilir beklenen 20 milyar gelir, elde var yirmi. İş Bankası'nın değeri 20-25 milyar, onu da bağlarsak hadi bir 15 milyar da oradan gelir, geldik mi Mart'a, sen sağ ben selamet, bir seçimi daha kurtarırız.
Seçimi kurtarırsın da elde ayakta ne var hepsini yiyen bu kör canavarın elinden Mart'tan sonra Türkiye'yi kim kurtarır?
İŞ BANKASI ÜLKEMİZİN EN BEREKETLİ BANKASIDIR
Savaşı kaybedip geri çekilenin her şeyi yakıp yıkması gibi. (Tabii gidip görmediğiniz için milyonlarca ağaç kesip ormanların nasıl imha edildiğini, Türkiye'nin en değerli tarihi turistik koyları Asos'ta bile maden arama ruhsatlarını görmediniz. Bir kaç dolar uğruna hak hukuk doğa insan memleket demeden her yere saldırıyorlar.)
Külliyenin yanına bir camii bir de kütüphane açtınız, bence eksik, Külliye'nin yanına bir de Osmanlı Bankası çok yakışır. Habire borç alırsın. Belki bilmeyen vardır Osmanlı paralarını dahi basamıyor para basma işini Osmanlı Bankası yapıyordu.
İş Bankası ülkemizin en bereketli bankasıdır, en çok 'doğuran' bankadır, milli ekonomiyi doğurmuştur, 90 yıl öncesinden bugüne teşvikleri kredileri ve ortaklıklarının izini sürün ülkenin yüz akı olmuş yüzlerce tesis fabrikayı milli ekonomiye katmıştır.
Özal'dan bugüne satılan bu 'milli ekonomidir'
İNÖNÜ’NÜN SAKLADIĞI ALTINLARI MENDERES NASIL HARCADI
Demokrasi şampiyonu Adnan Menderes'in İsmet İnönü'den kalan altınları iktidarının ilk dört yılında p.ç edip kasayı tam takır yapmasından sonra bu ülkede bir daha siyasi huzur da kalmamıştır. II. Dünya Savaşı'nın yokluğunda ekmeği şekeri karneye bağlama pahasına İsmet İnönü o altınları nasıl tasarruf etmiş niye harcamamıştır?
İsmet İnönü'nün ağzından ve arşivlerden öğrenebilirsiniz, 127 ton altın niye harcanmamıştır, çünkü II. Dünya Savaşı korkusu vardı ya savaşa girersek diye hazinede tutulmuş dokunulmamıştır.
Menderes'in simleri ne zaman döküldü, işte iktidarının ilk döneminde bu altınları sıfırladı ve Menderes'in büyüsü o zaman bitti.
Özal'ın simleri ne zaman döküldü, sattı sattı ama elini çabuk tutup hepsini satamadı, ümmetin yüz akı Tayyip Erdoğan'ın simleri ne zaman döküldü, sata sata satacak bir şey hiç ama hiç kalmadı.
Şu 'karneyle' ekmek işi de tasarruftan dolayıdır, çünkü savaşı bekleyen ordu için silolar ağzına kadar buğday dolu bekletilmekteydi.
Peki Menderes bu altınları ne yaptı?
İngiltere'ye rehin verdi!
Şimdi Tayyip Erdoğan bu varlıkları ne yapıyor?
Borçlara 'karşı fonda rehin' tutuyor veriyor!
“TAYYİP İKTİDARINDAN BİZE HİÇ BİR ŞEY KALMAMIŞTIR”
Sevgili okuyucu, gelelim sadede, bunca zaman bu ülkede Menderes'ten Özal'a Tayyib'e on binlerce 'güzelleme' okudunuz. Bu yakın tarihe dair yüzlerce kitap devirdiniz. Liberaller İslamcılar ağzıyla Menderesler'in Özallar'ın övgü methiye yüzlerce belgesellerini izlediniz. Özgürlüklerin önü açıldı milli hasıla bine katladı palavraları okudunuz.
Peki bu kadar bilginin içinde İsmet İnönü hükümetinden kalan 127 ton altının hikayesini başına neler geldiğini ya da Menderes'in dört yılda ülkenin bu tasarrufunu nasıl bitirdiğini, tek satır okudunuz mu?
Aksine karalanmış İsmet İnönü'nün oğlu için verdiği tenis topları bilardo vs. siparişleri liberaller tarafından küçük düşürme suçlama olarak yazılmıştır, ve tenis topuna laf eden bu liberaller saray'a ve harcamalarına tek laf edememişlerdir.
Tayyip Erdoğan'ın sekiz yıl önceki lafıdır, “bunlara ağzına kadar dolu hazine verin iki günde boşaltırlar.”
Bu da İsmet İnönü'nün lafıdır: Türkiye Cumhuriyeti'ne Osmanlı'dan tek gram altın kalmamıştır.
Bu da Tayyip sonrası hükümetin muhtemelen ilk açıklaması: Tayyip iktidarından bize hiç bir şey kalmamıştır.
Peki bu süreçte hangi bankalar kuruldu İngiliz Yunan Fransız Kuveyt Katar ortaklı sahipli onlarca banka, yani, bir nevi neo-Osmanlı Bankaları kuruldu.
Şimdi İş Bankası'nın el yapı sahiplik değiştirmesiyle ne olacak peki, Türkiye Cumhuriyeti'nin en doğurgan milli bankası bir şekilde alacaklı neo-Osmanlı bankalarının eline geçecek.
Peki kör canavara daha neleri ikram edeceğiz, canavarın karnı doyacak mı?
Tabii ki doymayacak, ama üzülmeyin, Tayyip Erdoğan'ın kürsüye çıkıp Arif Nihat Asya'dan Mehmet Akif Ersoy'dan milli şiirler okuyup hepinizi ve ekonomik krizi yatıştıracağı kesin(?).
Şimdi dersimize çalışalım, Demokrat Parti'nin ilk dönemi ekonomisine dair onlarca doktora çalışması yapılmıştır. Bu akademik çalışmaların hepsi, Demokrat Parti'nin ilk dört yılının ekonomik göstergelerini üretimi gayri safi milli hasılayı tesisleri yatırımları yüze katladı bine katladı gibi grafiklerle verdiğini göreceksiniz.
Sonra coşmuş bu grafiklerin altına yorumları şöyle okuyacaksınız: özgürlükler liberalizm serbest piyasa yasaklar kaldırıldı, ülkenin önü açıldı halk sevindi ekonomi uçtu, halk kahramanı Menderes, vs. gibi...
Tıpkı sıcak para dışardan aktığı son yıllarda ülkemizin sahtekar sağ sol liberallerin Özal'ı Tayyip'i aynı şekilde yorumlası gibi: özgürlükler serbest piyasa yasaklar kalktı ülkenin önü açıldı halk sevgilisini buldu ekonomi uçtu halk kahramanı Tayyip, Özal gibi...
Ve, para kesildi, özgürlükler bitti, şimdi sağ ve sol liberaller özgürleşmek için Tayyip 'in Batı'yla anlaşıp sıcak parayı rayına sokmasını bekliyor.
Oysa gerçek İsmet İnönü'nün hazır altınlarıyla özgürlük gelmedi, Batı'nın sıcak parasıyla da ne Tayyip'e ne ülkeye özgürlük demokrasi hiç gelmedi.
Gelin bu seksen yıl sağcı İslamcı liberal yalanları terk edin, gelin gerçeği konuşalım, özgür ve bağımsız mı olmak istiyorsunuz, milli üretim milli bankalarınız milli seferberlik ile olur, rantiyelerle değil kooperatiflerle olur, esnafı yeniçeri uygulamalarıyla döverek cezayı basarak değil ağır borçları kredilerini düşürerek olur, tasarrufla olur.
Sağlı sollu Türkiye aydınları özgürlük kalkınma demokrasi gibi kavramları sırf Menderes ve Özal ve Tayyip'i övmek ve kendilerini maaşlamak ve batının siyasi dayatmalarına el pençe hazır hale getirmek için bayağı şişirdi.
Özgürlük demokrasi barış megri megri hepsi şişti şişti patladı, milli tesisler milli ürünler milli ürünler ormanlar yaylalar dereler hepsi patladı, şimdi elimizde ülke diye taş kaldı taş, taştan tarlalar taştan binalar, dağlar ovalar yaylalar her taraf taş, beton, taş beton...
Kendi tarlasına kendi halkına kendi emeğine güvenmeyen insanları, ne dedik, Allah taş yapar, taş..
Gitti gidiyor: Türkiye İş Bankası, geldi: Türkiye Taş-Beton Bankası.
Tayyip ağam, niye İş Bankası'na sulanıyorsun, mümin Müslüman Hak-İş sendikasında İş Bankası'ndan daha çok para var.
siyasetcafe.com