Bu haliyle seçim sistemi birlik ve beraberliğimizi maalesef olumsuz etkilemektedir. Bu sistemin en kârlı tarafı terör örgütünün siyasi uzantısıdır.
Bugün sağ partilerden kopan partiler meclise girmek için gizli kapaklı terör örgütünün siyasi uzantısı olan partiyle pazarlık halindedirler. Ayrıca bazı belediye başkanlarının aynı çevrelere karşı övgülerini hayretle izliyoruz! Öncelikle milletimiz teröre karşı partiler üstü bir tutum içine girmelidir.
Terör örgütünün dış destekçileri bütün zeminlerde ülkemize karşı hasmane tutumlarını her alanda devam ettirmektedirler. Terör örgütünün elindeki silahların patenti ve üretimi hangi ülkelere ait olduğu ülkemizce bilinmektedir. İçerdeki terör ülkemiz için bir gelecek meselesidir. Teröre her zaman destek veren malum yapıların dışında daha fazla oy almak, ittifaklara girmek gibi arzularla teröre taviz vermek vahim bir durumdur. Seçim sisteminin bu haliyle ülke yararına olduğunu düşünmüyorum. Bu ittifaklar kaldırılmalı, seçim barajı korunmalı, parti içi demokrasi olmalı, milletvekili adaylarının ve parti delegelerinin seçiminde millet belirleyici olmalıdır. Hiçbir hâlükârda teröre pirim verilmemelidir.
Ülkenin üzerine karabulut gibi çöken terörden medet uman hiç kimse iyi niyetli değildir. Türkiye düzleminde problemler üstel olarak artmaktadır. Bu durumun önünü almalıyız. İttifaklar bu kadar uyumlu ve her konuda anlaşıyorlarsa her ittifak bir parti olmalı, değilse her parti söylem, eylem, fikir ve görüşleriyle orta yerde olmalıdır. Bu gidişat demokratik yönde sağlıksızdır. Böyle kapalı koalisyon yerine partiler kendi kimliklerinin savunucusu olarak kamuoyunun önüne çıkarsa kuruluş gayelerine ve ülkeye daha çok hizmet ederler.
Düşünebiliyor musunuz, birbirine zıt partilerin aynı ittifak içinde bulunmalarının garipliğini! Burada bir amitoz bölünme, ana yapılarda yıpranma ve parçalanma, kötü niyetlilere fırsat ve hatta ülke dışında destek arama gayretleri vardır!