Ülke gündemindeki olaylara objektif bakmak istiyorsanız hem sağ hem sol tv kanallarını, hem de gazetelerini takip etmelisiniz.
Ben daima bu mantıkla hareket etmeye çalışırım.
Bugün, gündemde ne var ne yok diye yatağıma uzanıp android telefonumdan Halil Nebiler’in Günün Gazetesi Programı’nı Youtube’dan dinlemeye başladım.
Halil Nebiler’in ara ara öksürmesi dikkatimi çekti. Hayırdır! Dedim içimden… Bir hastalığı mı var? diye de düşündüm. Sonra programı dinlemeye koyuldum.
Nebiler programında; Vatan Partili TGB (Türkiye Gençlik Birliği) üyelerinin Nato Yolu Caddesi’nin adının değiştirilmesi için yaptığı eylemlerden bahsediyordu.
Ankara’daki çoğu kişi NATO adını da Nato Yolu semtini de bilir bilmesine, ancak; NATO’nun İngilizce’deki açılımını pek bilmez.
NATO, 1949’da Birleşik Amerika ile diğer devletler arasında imzalanan ve “Kuzey Atlantik Paktı Teşkilatı” anlamına gelen “North Atlantic Treaty Organization” kelimelerinin kısaltılmışı.
Birden kendimi sağ sol çatışmalarının yaşandığı 70’li yıllarda buldum….
Nato Yolu denince aklıma, solcuların oturduğu yoksul gecekondu semti geldi. Mamak, Tuzluçayır vs…. Tatbiki, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Mahir Çayan…
Sonrasında, 1972'de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının serbest bırakılması amacıyla Ünye’de NATO Üssü’nden üç teknisyeni kaçıran Mahir Çayan, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna…
Ve saklandıkları Kızıldere’de çıkan çatışmada öldürülen Cihan Alptekin…
Sanki, NATO karşıtı solculardan öç alırcasına solcuların oturduğu bu semte NATO YOLU adı koyulmuş.
Üstüne üstlük 2010 yılında başlayan Fatih Camii'nin inşaatı sırasında cami duvarına da kabartma biçiminde "Natoyolu Fatih Camii" ismi de yazılmış.
Bu mahalleden hıncını çıkarmak istiyen bir başka isim daha var: Ankara Büyükşehir eski Belediye Başkanı Melih Gökçek.
Gökçek, sol seçmenin ağırlıklı Ege Mahallesi’nden en az oyu aldığı için buraya az otobüs tahsis etmiş.
Hatta, Ege Mahallesi’nin Muhtarı Ali Kahraman, “Belediyeye, Kaymakamlığa ve Valiliğe baş vuruyoruz. Ama inanır mısınız görüşmeden çıkarken arkamızdan bize gülüyorlar” diye dert yanmış.
Bugün “çıkalım” tartışmalarının yaşandığı ülkemizde, 1952 yılında hem kendi güvenliğimizi hem de dünya barış dengesini sağlamak maksadıyla pek de istekli girmiştik NATO’ya.
Vatan Partili TGB’lilerin eylemleri neticesinde “Nato Yolu Caddesi”nin ismi “Atayolu” olarak değiştirildi.
“Natoyolu Fatih Camii” kabartmasının üstü de kapatılarak “Ege Mahallesi Fatih Camii” tabelası asıldı.
Yıllar sonra ulusalcı solcular şimdilik tabela üzerinden de olsa NATO’culardan öcünü almış oldu.
Dr. Binnur ÇELEBİ
siyasetcafe.com