CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 14 Kasım 2013'te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in cevaplaması istemiyle 7/33184 esas numarasıyla yazılı soru önergesi verdi. Manisa ili Soma ilçesinde faaliyet göstermekte olan Uyar Madencilik hakkında verilen önergeye 18 Nisan 2014'te cevap veren Bakan Çelik, söz konusu işyerinde 20.10.2013 tarihinde gerçekleşen iş kazasına ilişkin yapılan teftiş değerlendirmesini anlattı.
20.10.2013 tarihinde eski +140, +160 kotlar arasında eski imalatın baraj topuğunda meydana gelen yangın, +150, +158 kotları arasındaki desandredeki ağaç tahkimatların yanmasına neden olduğunu dile getiren Çelik, "+158 kotunun devamında sürülmekte olan hazırlık bacalarında ve tamir taramada çalışan toplam 1 başçavuş, 1 çavuş ve 18 işçi dışarı çıkmak için bu yola yöneldiklerinde yangınla karşılaşmıştır. Başçavuş işçilerin etkilenmemesi için işçileri geri çekip dumandan korunmak için 10'ar metre arayla 3 perde barajı yaptırmış bu sırada dışarıdan yangına müdahale edilip yangın söndürülmüştür. Yangın esnasında paniğe kapılan işçi yangınlı bölgeden geçmeye çalışırken vefat etmiştir." dedi.
İşyerinde 22-23.10.2013 tarihlerinde yapılan inceleme teftişi sonucunda düzenlenen raporda ise iş sağlığı ve güvenliği açısından 7 mevzuata aykırılık tespit edildiğini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti: "Manisa ili Soma ilçesinde faaliyet göstermekte olan Uyar Madencilik Enerji Sağlık Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti unvanlı yer altı kömür madeni işyerinde, 04.09.2012 tarihinde +185 kotunda, 04.10.2012 tarihinde +170 kotu 4. ayakta (yerin 70,80 metre altında) ve 11.11.2012 tarihinde +170 kotunda yeni hazırlanan panoda (üretim bölgesi), 25.02.2013 tarihinde C panosunda olmak üzere birbirinden bağımsız 4 ayrı çalışma bölgesinde ölümle sonuçlanan kaza meydana gelmiştir. İlk üç kaza imalat bölgesinde kalan kömürlerin hava ile temas etmesi sonucu kömürün kendiliğinden yanması, son kaza ise göçük nedeniyle gerçekleşmiştir. İşyeri düzenli olarak teftiş programlarımız içerisinde yer almıştır.
İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması işverenlerin yükümlülüğünde olup bu hususun 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 4'üncü maddesinde düzenlendiğini anlatan Bakan Çelik, "Buna göre işverenler, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamak amacıyla mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmakla, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izlemek, denetlemek ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlamakla, risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla, çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne almakla, yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılınmıştır. 20.10.2013 tarihinde meydana gelen iş kazası olayı ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılan inceleme halen devam etmektedir. Bakanlığımız iş müfettişlerince yapılan denetimlerde ilgili tarafların Borçlar Kanunu ya da Türk Ceza Kanunu açısından sorumlulukları değerlendirilmemektedir. 2010-2012 yılları arası iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremez sayısı aşağıda gösterilmektedir." şeklinde konuştu.