17 Kasım Azerbaycan Türkleri için halk harekâtının temelinin atıldığı tarih olarak büyük bir önem taşımaktadır... O gün yüz binlerce Azerbaycan Türkü, Bakü nün ünlü Azadlıg Meydanına inerek Kremli‘nin Azerbaycan‘a yönelik yürüttüğü çifte standartlara tepki gösterdi ... Milli şuuruna ve milli kimliğine sahip çıktı ... Tarih ve millet bir daha kanıtladı ki: Gerçekten bir kere yükselen bayrak bir daha inmez...
Halk 70 yıl süren asareti bitirmek, ellerine, dillerine, dinlerine vurulmuş kelepçelerden kurtulmak için o gün tek yumruk olarak bütünleşti ve ayaklandı...
İşte o gün yüz binlerce Azerbaycan Türkü 1918 yılında Önderimiz Resulzade ‘nin kaldırdğı bayrağı tekrar Azerbaycan semalarında dalgalandırdı ve Yüce Resulzade’ nin : Şübhesizdir ki bir gün heqiqet güneşi parlayacaq, azadlıg esasını, Birleşmiş Milletler prinsipini ve insan haqlarını tutan teref galib gelecekdir. Bu galibiyyet güneşi gızıl istibdad zülmü altında inleyen eziz vetenimizde 1918 in 28 Mayısı kimi yeniden doğacaqdır. Buna qetiyyen şüphe etmeyiniz vetendaşlar ,sözlerini haklı çıkardı...
70 yıldır Moskova‘nın çirkin ellerinde yönetilen kaderimiz milletin iradesiyle, milletin kendi ellerindeydi artık... Bu kes ne 1937 katliamı, ne de bundan sonra olacaklar korkutamazdı halkı...Bu Hayatta her şeyin bir bedeli vardır … Milli davaların bedeli her zaman şehit kanlarıyla ödenmiştir… Ve bu millet, bu bedeli ödemeye hazırdı Artk … Moskova’nın anti Azerbaycan politikasına karşı yapılan mitingler Sovyet birlikleri tarafından dağıtıldıysa da Rusya Azerbaycan Türklerinin Ulusal Özgürlük Harekatını engelleyemedi çünkü bu harekatın başında Ebülfez Elçibey dayanmıştı …Halk yumruk gibi öyle bir kenetlenmişti ki Elçibey ‘in etrafında, içlerinde alev almış bu özgürlük ateşini kimse söndüremezdi artık .
Yıllardır Elçibey ‘in çektiği çileler, giriştiği mücadele, gördüğü işkenceler ve verdiği büyük kavga meyvasını vermeye başlamıştı … Bey’in tüm varlığıyla bağlı olduğu milleti, davasına sahip çikıyordu…
Ben Türküm, sen Türksün demenin yasak olduğu bir memlekette, Türklüğün hece hece dillerden döküldüğü, avaz avaz kulaklara yayıldğı bir döneme geçilmişti artık.
17 Kasım 1988 Azerbaycan Türklerinin özgürlük çağrılarının gerçeğe dönüştüğü bir milli irade, milli görüş, milli şuur noktası olmuştu…
Bu gün çeşitli nedenlerden Milli Diriliş günü resmi tatil günleri sıralarında yer almasa da , Milli kimliğinin farkında olan, bu günün milletin kaderinde ve tarihinde ne kadar önemli yer aldığının bilincine varan herkes bu günü kutlamayı kendine bir borç olarak görür.
Evet biz o gün bir millet olarak uyanmıştık ve dirilmiştik…
Dirilişimiz, Direnişimiz, Uyanışımız, Kendimize Gelişimiz, Kavgamız ve Sevdamız Kutlu Olsun Can Azerbaycan’ım…