MHP Genel Sekreteri Büyükataman, eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın kendisi için kullandığı sözlere sert tepki gösterdi.
Eski Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “80 milyonluk kitlede 80 kişi hariç herkes Fethullah Gülen’e sempati duymuştur” sözleri tepkilere neden olmuştu. Bu sözlerle ilgili kendisini eleştiren MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’a sert ifadelerle yüklenen Bülent Arınç, “Sayın Bahçeli’nin ibrikçiliğinden başka bir meziyeti olmayan bir zat” ifadelerini kullanmıştı.
Bu sözler üzerine MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yazılı açıklama yaparak Arınç’a cevap verdi.
“Kendisi siyasi kariyerini “ibrikçi” olarak yaptığı için herkesi o zaviyeden görmesi normaldir. Bu meslek kendisine yakışmaktadır, kendi yaptığı görevi tarif etmektedir” diyen Büyükataman, “Bülent Arınç, hakaretlerimizi iade ediyormuş, hangi hakaret? Bölücübaşını bölünme filminin esas oğlanı haline getirip temiz kâğıdı vermeye kalkan sen değil miydin?” şeklinde konuştu.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın açıklaması şöyle:
“Bülent Arınç zırvalarına kaldığı yerden devam etmeye çalışmış, çalışmış diyorum zira hiçbir sorumuza cevap verememiştir. Kendisinin kelime haznesi ve düzeyi göz önüne alındığında verdiği cevaba şaşırmadık.
Arınç, açıklamasında “ibrikçibaşılık”tan bahsetmektedir. Kendisi siyasi kariyerini “ibrikçi” olarak yaptığı için herkesi o zaviyeden görmesi normaldir. Bu meslek kendisine yakışmaktadır, kendi yaptığı görevi tarif etmektedir.
Bir önceki açıklamasında MHP’nin anladığı milliyetçiliğe karşı olduğunu belirten bu zat, şimdi de “Anadolu milliyetçiliği” gibi garabet dolu, ucube bir kavram ortaya atmıştır. Nedir “Anadolu milliyetçiliği?”
Bülent Arınç, hakaretlerimizi iade ediyormuş, hangi hakaret? Bölücübaşını bölünme filminin esas oğlanı haline getirip temiz kâğıdı vermeye kalkan sen değil miydin?
Ağlaya ağlaya “Bunlar 3 arkadaştı namaz kılarlardı” diye bölücübaşını parlatma ve aklama vazifesini icra etmeye kalkmadın mı? Bunlarda yalan var mı ve neresi?
Paris’te 3 PKK terör örgütü üyesinin öldürülmesinin ardından, “Böyle ölmeyi hak etmediler” ve “Üzüldüm” açıklamaları yapmadın mı?
Hiç bir söylediği diğerini tutmayan, yalan söylemeyi âdet edinmiş ve FETÖ’yü aklama senaryosunun baş aktörü haline gelmiş Arınç, Türk siyasetinin Pinokyosu olarak anılmaktadır.
Ancak aralarında bir fark vardır; Pinokyo’nun yalan söyledikçe burnu uzarken, Arınç’ın ise gözlerinden yaşlar akmaktadır.
Arınç’ın bu çıkışları kendine ait değildir. Pensilvanya’daki ustası “Gepetto” sufle vermekte, Arınç ise tekrar etmektedir.
Vermiş olduğu demeçler ve yapmış olduğu açıklamalarla dili basit, kelime haznesi sınırlı, acemi bir hikâye yazarını andıran Bülent Arınç’ın bize cevap vermeye kalkarken hiç mi yüzü kızarmamakta, hiç mi utanmamaktadır?
Arınç fazla çırpınmamalı zira çırpındıkça batmaktadır. Türk milleti Arınç’ın cemaziyülevvelini gayet iyi bilmektedir.
Milli güvenliğimize yönelmiş tehlikelerin kaynağında kurutulması için olağanüstü bir azim ve gayret vardır.
İhanete karşı, Türk devletinin birlik ve dirliği için MHP’nin devlete desteği Arınç’ı neden bu kadar rahatsız etmiştir.
Bülent Arınç, açıklamasında yoğun tebrik aldığını ifade etmektedir. Acaba bu tebrikleri PKK’dan ve FETÖ’den mi almıştır. Zira devlet ve millet ortak paydasında MHP ve AK Parti’nin “birlik” politikaları yalnızca bunları rahatsız etmiştir.
Arınç, Başbakan Yardımcılığı döneminde bölücübaşına sekreterya kurulması için üstün bir gayret sarf etmişti. Acaba kendisini arayıp tebrik edenler içinde bölücübaşı var mıdır?
Bülent Arınç “Ben şundan çok eminim, bu 80 milyonluk kitlede belki 80 kişi haricindeki herkes Fetullah Gülen’in belki bir dini lider olarak, belki eğitim hizmetlerinin güzelliği karşısında bir sempati beslemiş olabilir.” derken bilerek ve isteyerek terör örgütü propagandası yapmaktadır.
FETÖ halen milli güvenliği tehdit ederken, açık açık mesajlar yayınlayıp “geri geleceğiz” mesajları verirken Arınç’ın yaptığı FETÖ’ye ümit olmak değil de nedir? Biz dün Bülent Arınç’lara rağmen bu ülkeyi böldürmedik, bugün hiç böldürmeyiz.
Eğer Arınç’ın aklı çoksa bunu kendine saklamalıdır. Türk milletine engel çıkarmamalı, gölge etmemeli ve aklını çelme çapsızlığından ve çürümüşlüğünden uzak durmalıdır.
Güneşe bakmaya cesareti olmayan, ama güneş iddiasında bulunanlar, gölgede kalmaya, gölgeyi ışık sanmaya mahkûmdur.
NATO beslemelerine, FETÖ’cü hainlere, PKK’lı, PYD’li, IŞİD’li canilere karşı milletle yan yana, devletle sırt sırta vererek sonunu hesap etmeden mücadelemizi sürdüreceğiz. Milliyetçi Hareket Partisi, milli ve manevi değerleri korumaya, milli birlik ve bütünlüğü muhafaza etmeye şevkle, inanmışlıkla ve azimle kararlı ve yeminlidir. Bu uğurda her fedakârlığı yapmaktan da geri durmayacaktır."
siyasetcafe.com