MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın 'Bir Siyaset Köçeğine Cevap' başlığı ile bir yazı yayınladı.
Yalçın yaptığı açıklamada 'Söz konusu sarı sendikacı artığının bize kabadayılık taslaması, çakalın bozkurt taklidi yapmasından farksızdır. Biliriz ki sünepe bir çakalın bozkurt taklidi yapması ya aç ve sefil kalmasından ya da hırsından kudurmasındandır' dedi.
Semih Yalçın’ın 'Bir Siyaset Köçeğine Cevap' başlıklı yazı şu şekilde:
İP’in zilletvekillerinden Fahrettin Kokuşmuş; partisinin Başağa’sının seviyesiz beyanlarına verdiğimiz haklı ve yerinde cevabı hazmedemeyip mide bulandıran, iğrenç bir dille bize saldırmıştır. Kokuşmuş’un kullandığı mütecaviz, çirkef ve ahlaksız üslup; bunların nasıl fitne erbabı olduğunu; ortalığı karıştırmakta ne kadar mahir, tefrika, fısk ve fücura ne kadar müsait olduklarını gözler önüne sermiştir. Bu Fahrnettin Kokuşmuş ve yoldaşları, imkânları zaten mahdut olan memur sendikacılığının içini tamamen boşaltıp kaçmışlardır. Kamu kesiminde görev yapan Türk milliyetçisi, Ülkücü, vatansever memurların maaşlarından tırtıkladıkları paralarla ağalık yapmışlar, onların sırtından geçinerek semirmişlerdir. Türk milliyetçilerinin yıllarca verdiği onurlu mücadele sonucunda Türkiye’nin en güçlü memur sendikası seviyesine yükselen Kamu-Sen’i fitnenin deryasına salmışlar; istismarcılık, çıkarcılık ve sarı sendikacılıkla perişan etmişlerdir.
Ahlaksızlıkları ve sefahat düşkünlükleriyle Kamu-Sen’in devlet kurumlarında yetkili sendika üstünlüğünü yitirmelerine yol açmışlar; bu güzide teşekkülü tefrikanın merkezi hâline getirince gönderilmişleridir. Bir dönemin en güçlü memur sendikasını Kokuşmuş’lar taifesinin düşürdüğü durum, her şeyi anlatmaya yeterlidir. Bu münafıklar taifesinin temsilcilerinden birinin şimdi bize en deni, en sefil, en alçak ifadelerle ahlak dersi vermeye kalkması hayret verici bir garabettir.
Ahlak, efendilik, insanlık bunlar için lükstür; fazilet kavramı bunları bozar. Söz konusu sarı sendikacı artığının bize kabadayılık taslaması, çakalın bozkurt taklidi yapmasından farksızdır. Biliriz ki sünepe bir çakalın bozkurt taklidi yapması ya aç ve sefil kalmasından ya da hırsından kudurmasındandır. Çünkü 24 Haziran’da sandıktan çıkan sonuç, Kokuşmuş’un av arayarak gezindiği umut dağlarına Mart karı yağdırmıştır. Fahrnettin Kokuşmuş, bize saldırırken Ülkücü jargonu kullanmaktadır. Hâlbuki karakterinde katresi bile bulunmayan, layık olmadığı ve hak etmediği sıfatlarla kendini tanımlamak; münafıklıktır. Ülkücüler çıkarları uğruna büyüklerine, ak saçlılara hürmetsizlik göstermezler.
Onları sevmeseler de Türk yöresinin gereğince edepli davranırlar. Ülkücüler davalarına ihanet etmedikleri gibi; liderlerine sadakatsizlik, terbiyesizlik ve saygısızlık etmezler. Ülkücüleri diğerlerinden farklı kılan yüksek ahlaktır. Bu zavallı ahlak düşkününün MHP ve onun saygıdeğer liderine karşı kullandığı dil; akrebin, çıyanın dilidir. Ülkücülük onun gibi sefil yaratıklara beş numara bol gelen bir gömlektir. Kokuşmuş’lar taifesinin bırakınız aziz davamıza mensubiyet iddiasında bulunmayı, adını mülevves ve lağım çukuruna dönmüş ağızlarına alması bile züldür. Bu gibiler; siyasetin maskarası, toplumun yüz karasıdır. Bakın hele MHP’ye PKK ve FETÖ üzerinden çamur atana!
Bunların “Kripto Abla”sı değil miydi, 24 Haziran öncesinde PKK’nın siyasi temsilcisi Selahattin Demirtaş’a özgürlük çağrısında bulunan, onu “Kürt siyasi hareketinin temsilcisi” diye nitelendirerek suç işleyen? FETÖ’nün kara kutusu ve azılı MHP düşmanı firarı Emre Uslu’nun ta 2015'te “Bizim cumhurbaşkanı adayımız meral Akşener!” diye ilan ettiğini, daha sonra da bunu tekrarlayarak “Umudumuz Meral Akşener” dediğini nasıl hazmediyor, nerenize sığdırıyorsunuz? Seçmen bile bu bedbahta 24 Haziran’da partisinden az oy vermişken hangi hayalperest gerekçeler ve züğürt tesellileriyle hâlâ eteğine tutunmaya devam ediyorsunuz?
2016’da Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezinin bilgisayarlarında MHP’ye yönelik kaset komplolarına ait ham görüntüler ele geçirilirken Pensilvanya papazının “Kripto Abla” için verdiği “Onu koruyun” talimatına da ulaşıldığını unuttunuz mu yoksa? Biz iktidarla terörle mücadele bağlamında uzlaşma içindeyken çamur atıyorsunuz da, doğu ve güney doğuda demokratik özerklik vadeden, yıllardır PKK'nın siyasi temsilcisi HDP’nin bir numaralı hamisi olan CHP ile flört etmeyi hangi cibilliyetinize koyuyorsunuz? Bir yandan HDP’nin Meclise taşınması için çırpınıp diğer yandan da da 15 milletvekilini damat adayı gibi giydirip ağlaya sızlaya aranıza yollayarak size zilletvekilliği payesi bahşeden CHP ile flörtünüzü milletin bağışlayacağını mı sanıyorsunuz?
Karakterinizde bulunmayan yüksek erdemleri eğer gerçekten taşıyor olsaydınız, varlığınız yüzünden midesi kalkan Ülkücü Hareket öğürüp sizi bünyesinden kusmayacaktı! Sakın o mülevves ağızlarınıza bir daha Ülkücü adını almayın! Salyalar akıtarak kutlu bir davanın ismetini kirletmeyin! Kokuşmuş Efendi, biz iyi biliriz ki sen ve senin gibiler için düşüklük fazilet, zillet mefahirdir. Nifak sosyalleşme vasıtası, yalan ve iftira görgü kuralıdır. İhanet hayat felsefesi, satılmışlık toplum düsturudur. Ahlaksızlık şecaat, galiz üslup marifettir. Denaet yüksek mertebe, şenaat büyük makamdır. Sefil davranışlar kahramanlık, küfürbazlık pehlivanlıktır. Köçeklik politika, çengilik diplomasidir. Küfür bu nevi yaratıklar için nükte, iftira latifedir. Şeref bu türler için lüks ve israf, haysiyet prangadır. Öyle ya; La Bruyère’in dediği gibi, “Dünyada erdem kılığına girmemiş, ondan destek almamış kötülük var mıdır?”
Bu meselin en çarpıcı misali, Fahrettin Kokuşmuş gibilerdir. Kötülük bu gibilerin ayırt edici vasfı haline gelmiştir. Biz, fitneyi camiamıza kanalizasyon gibi akıtan Kokuşmuş’ların pisliklerini temizlemek için çok mücadele verdik. Çok şükür başardık da… Ne yazık ki bizim temize havale ettiklerimiz, CHP'nin kirli kanallarını kullanarak politikaya duhul etmişlerdir. Vaktiyle bölücü PKK'lıları Meclise taşıyan CHP, şimdi de fitne güruhunu başımıza musallat etmiştir. Bunlar, siyaseti kirletmekte, yüreklerindeki cerahati akıtmaktadır. Bu ödlek ve yalancı pehlivanlardan biri, milletvekili kimliğinin ve dokunulmazlığının arkasına saklanıp yiğitlik taslamakta, siyasi çakallık yaparak bize saldırmaktadır. Zilleri Pensilvanya’dan gönderilen bu siyaset köçeği bize gerdan kırıp kıç kıvırıp göbek sallayacağına kendisini Meclise taşıyanların sofrasında oynamalıdır. 24 Haziran’da milletin kalıcı olarak hadım ettiği bir suni politik oluşumun temsilcisi olan dönme ve devşirme, fazla ayakaltında dolaşmamalıdır; maazallah eziliverir. Hem, bizim dengimiz olmadığı gibi rakibimiz de değildir. Tavsiyemiz şudur ki o kendisi gibi hareme kabul edilen tevaşi iç oğlanlarıyla aşık atsın.
Endamına, sıfatına, çapına bakmadan yiğitlik taslayarak boş yere gülünç olmasın. Kendilerine oy verdiğini düşündüğü iyi niyetli insanları da Kamu-Sen’in akıbetine uğratacaklarını sanmasın. Sendikadan çekip giderken nasıl istismar ettikleri kitleler arkalarından gitmemişse, aldatıldığını gören seçmenler de bunları terk edecektir. Aç kalan çakalı bekleyen hazin akıbet, malumdur.
siyasetcafe.com