Sözcü yazarı Saygı Öztürk, 'Tarikat lideri konuştu: Atatürk’e kurban olsunlar' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Öztürk yazısında yeni çıkardığı kitabı 'Menzil- Bir Tarikatın İki Yüzü' için Menzil ve Buhara şeyhlerine Atatürk ile ilgili sorular sorduğunu ve ilginç yanıtlar aldığını aktardı.
Öztürk'ün yazısı şöyle:
Menzil- Bir Tarikatın İki Yüzü kitabımda, tarikatın Menzil ve Buhara şeyhlerine Atatürk, laiklik, siyaset, ticaret ile ilgili sorular da yöneltmiştim. Bugün, Atatürk'ü tartışanlara, Atatürk için ağır ifadelerde bulunanlara şiddetle karşı çıkıyorlar.
Ama, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Tarım ve Orman Bakanlığı'nda müdür düzeyinde olanlardan bazıları utanmadan sosyal medyada Atatürk ve Cumhuriyet aleyhine yazmaktan utanmıyorlar, çekinmiyorlar.
Eğitimde neredeyse atamalardan sorumlu olan bir eğitim sendikasının hem şube sekreteri hem de Mersin İl Milli Eğitim Şube Müdürü olan Ertuğrul Yıldız'ı sanki özenle seçip bu göreve getirmişler. Sanırsınız Milli Eğitim Bakanlığı, şube müdürü atarken, aranan kriterler arasında, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saygısızlık yapılması koşulunu aranıyor olacak ki CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır da, Bakan Ziya Selçuk'a, bu soruyu yöneltiyor.
YETER ARTIK NE BİTMEZ İNTİKAM DUYGUSUYMUŞ!
Eğitimciler içinde Atatürk aleyhine paylaşımlarda bulunmak için sıraya girmiş olacaklar ki toplu değil, her seferinde aralarından birilerini çıkarıyorlar.
Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş bu durumu şöyle açıklıyor:
'Bazı soysuzlar, Atatürk'e hakaret etmek için adeta sıraya giriyorlar.
Bunlar acaba Kurtuluş savaşında, Çanakkale harbinde savaştan kaçıp, İngilizlerle, Fransızlarla, Yunanlılarla her türlü beraberliği ve işbirliği yapan cibilliyetsizlerin torunları olmasın?
Atatürk ve yol arkadaşları bayrak, vatan, namus ve şerefimizin korunması için canı pahasına düşmana karşı göğüslerini siper etmişlerdir.
Yeter artık, ne kin, ne nefret, ne bitmez intikam duygusuymuş bu? Hangi medeni ülkenin vatandaşları kendi tarihlerine, atalarına nefret kusar, nerede görülmüştür?'
Musa Bey, sen misin bu tepkiyi gösteren?
Bu kez Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Şube Müdürü Said Dağdaş ortaya çıkıyor, Atatürk ve silah arkadaşlarına hem de 10 Kasım'da hakaretler yağdırıyor.
Peki, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli herhangi bir işlem başlattı mı?
O da Ziya Bey gibi durumu idare ediyor. Bakan, dokunmasa da, sendika genel sekreteri Musa Akkaş, olayı yargıya taşıyacak. Ülke o kadar da sahipsiz değil…
TARİKAT LİDERLERİ NE DİYOR?
Atatürk'e olan bu düşmanlığı görünce, “Menzil” kitabım için konuştuğum Menzil Şeyhi Seyda Saki Erol'a, Atatürk hakkındaki düşüncelerini sordum.
Seyda Saki Erol şunları söyledi:
“Atatürk'ü hiçbir zaman tartışmam. Millete mal olmuş bir insandır.
İyisiyle, kötüsüyle insanın gönlünde yer etmiş. Ayrıca Atatürk'ü tartışırsan hiçbir faydasını alamazsın. Ölmüş bir insan.
Değer veren insanlar, beğenmeyen insanlar var. Sana da saygım olması lazım.
Örneğin şöyle diyelim: Ben sana değer veriyorum, sen bana vermiyorsun. Benim değerime saygı duymak zorundasın.
Atatürk tarihe mal olmuş. Hatası olmamış mı? Olmuş. Belki benimki onunkinden daha çok olmuş. Halbuki benimki daha az olması lazım. Çünkü o ülkeyi temsil eden insan.”
KURBAN OLSUNLAR
Aynı soruyu, Eskişehir-Sivrihisar- Buhara köyünde olan Menzil'in diğer kolunun lideri Seyda Feyzeddin Erol'a da yönelttim.
Erol, “Atatürk, Balıkesir'de minbere çıktı, hutbe okumadı mı? İmam hatip liselerini o açmadı mı? Kaç tanesi imam olmadı mı? Atatürk'e kurban olsunlar. Cumhurbaşkanımız da çıksın hutbe okusun. Hiçbiri Atatürk gibi olmuyor. Onun yeri ayrıdır. Atatürk hiçbir zaman aslında dine karşı değildi. Biz kendi kendimize bunu bu hale getirdik. Devamlı ‘Atatürk dine karşıydı, dine karşıdır' denildi. Bazıları da Atatürk'ün arkasına saklanıp din düşmanlığı yapıyorlar, yazık değil mi? Yazık.' dedi.
siyasetcafe.com