Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde flaş bir olay yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soru sormak isteyen milletvekili ret yanıtı aldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizde mülteci konumundaki Suriyelilerin durumu ve kayyum atanan şirketlerin yaşadığı sorunlarla ilgili olarak, Anayasanın 98 ve TBMM İç Tüzüğünün 96 ve 99 Maddeleri uyarınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle iki ayrı yazılı soru önergesini de TBMM Başkanlığına sundu.
Bu soru önergesi ‘Cumhurbaşkanına soru soramazsınız gerekçesiyle’ reddedildi.
CHP’li Fethi Gürer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Ülkemizde Suriye’den göç ile gelen kişi sayısı kaçtır? Kaç Suriyeliye T.C kimliği verilmiştir? Göç ederek ülkemize yerleşen kaç Suriyeli seçimde oy kullanmıştır? Suriyeli mültecilerin en yoğun yaşadığı 5 il hangisidir? Bugüne kadar Suriyeliler için yapılan toplam harcama ne kadardır? Kaç Suriyeli ülkemizde çalışma izni verilmiştir? İş yeri sayısı açan Suriyeli sayısı kaçtır? 2016-2018 yılları arasında kaç şirkete kayyum atanmıştır? Kaç şirketin mal varlıklarına el konulmuştur? Kayyum Yönetiminde iken faaliyeti sonlandırılan şirket sayısı kaçtır? Kayyum atanan şirketlerin devlet bankalarında kullandığı kredi toplamı ne kadardır?” şeklinde sorular yöneltti.
Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yöneltilen soru önergeleri, TBMM Başkanlığı tarafından Gürer’e iade edildi. TBMM Başkanı Binali Yıldırım imzasıyla, CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer’e gönderilen iade yazısında, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 98. maddesi beşinci fıkrasına göre ‘yazılı soru; yazılı olarak en geç on beş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. İlgili soru önergeleriniz, Anayasa’da öngörüldüğü şekliyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı ya da bakanlara yönetilmesi halinde işleme konulabilecektir” denildi.
TEZATLIK
Yazılı soru önergesinin iade edilmesini yorumlayan CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer ise Türkiye’de icranın belirleyicisi ve başı olduğu gibi her konuda yetkisi olan cumhurbaşkanın, yazılı soru önergelerine dahi yanıt vermeyecek olmasındaki tezatlığına değindi.
Gürer, “milletvekili olarak, her konuda yetkili ve belirleyici tek adam olan cumhurbaşkanına soru sorulamayacaksa bunun adı nasıl demokrasi olur?” dedi.
MİLLETVEKİLLERİNİN PARLAMENTODAKİ MUHATABI KİM OLACAK?
16 Nisan referandumu ile Anayasanın değişmesi sonucu ülkemizin parlamenter sistemden, tam anlamıyla ‘tek adam’ yönetimine geçtiğini belirten Gürer, “Böylesine geniş yetkilerle donatılan Cumhurbaşkanına yazılı soru önergesi bile verilemiyor. Parlamento ise adeta komisyon salonlarına dönüştü. Yeni düzenlemeye göre, milletvekillerinin soru ve önerilerini muhatap alacak bakanlar parlamentoda yok” dedi.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI PARLAMENTODA OLMALI
Milletvekillerinin kanun görüşmeleri sırasındaki soru ve önerilerini yanıtlaması için en azından cumhurbaşkanı yardımcısının Meclis’te bulunmasını sağlayacak bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini anlatan Gürer, “İktidar partisine mensup milletvekilleri kanun teklifini getirdiğinde komisyon başkanı oturuma katılıyor. Sorulara ve önerilere yanıt vermesi gereken bakanlar, yeni sisteme göre mecliste yer almadığı için sorular yanıtsız kalıyor” açıklamasında bulundu.
BU NASIL BİR DURUMDUR
Parlamenter sistemde başbakana yazılı soru önergeleri yöneltilebildiğini anımsatan Gürer, yeni sistemde başbakan olmadığı için başbakan ve bakanların yetkilerinin cumhurbaşkanında toplandığını bu nedenle de milletvekillerinin soracağı soruların muhatabının da cumhurbaşkanı olması gerektiğini belirtti. Gürer, her konuyu uhdesinde toplayan bir yetki gücüne sahip olan cumhurbaşkanına soru sorulamayacak olmasını “Bu nasıl bir durumdur?” diye değerlendirdi.
SİSTEM BOZUK
Sorunların yürütme erki ve bürokrasi tarafından tespit edilmesi, muhalefetin ise eksikleri gündeme getirerek, önerileri ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Gürer, “Yeni sistemde Meclisin kısa süreli çalışmasında, görüldü ki; kanunlar AKP milletvekilleri tarafından önerildi ama teklifler torba kanun olarak Meclis’e geldi” şeklinde konuştu.
TORBA YASAYA DEVAM
Yeni dönemde torba kanunların hiç olmaması gerekirken, işe torba kanunlarla başlandığını belirten Gürer, şunları söyledi:
“TBMM kanunları hazırlayacaksa, torba yasalarla değil, detaylarıyla ele alınıp, bürokrasi, meslek kuruluşları ve kamu kurumlarının görüşü alınarak kapsamlı bir çalışma ortamı oluşturulmalı. Böyle bir çalışma ortamı oluşturulmadı. Öte yandan bütün yürütme cumhurbaşkanında ama Meclise karşı bir sorumluluğu yok, denetim yok, soru dahi sorulamaz bir düzene geçtik…”
siyasetcafe.com