Küfür ruhun yelpazesidir!
Şehri köstebek yuvası haline getiren soysuzlar, bombalarla evlere saldırdılar.
Saldırıda 5 aylık-1 yaşında ve 5 yaşında 3 çocuk rahmetli oldu.
Ne bir aydın “katil pkk ” dedi, ne de bir tv programına tesadüfen katılan bir öğretmen çıkıp “çocuklar ölüyor, pkk çocuk katili” dedi…
Şimdi gel de küfür etme?
Edecem, edecem de önce biraz “AYDIN” kime nedir edebince açıklayayım:
Aydın, eline kalemi aldığında kelamına ” insanı yaşat ki, devlet yaşasın “ felsefesi ile düşünce üreten kimsedir. Yani yaşama ve yaşatma üzerine felsefesini kurar.
Aydın, matematiksel bilimi insanlığın hizmetine sunmak için kendi hayatından geçen kimsedir.
Aydın, ülkesinin milli çıkarlarını şahısların üstünde tutan, milli mukaddesata ve geçmişe saygı gösteren, görev ahlakı yüksek olan, haksızlıklarla savaşta korkusuz bir insandır.
Aydın, gününü gün eden, dalkavuk bir insan değildir. Kimseye boyun eğmez, kimseye biat etmez kurşun kaleminden akan kan değildir, sevgidir.
Aydın, gecesini gündüzüne katarak beyninin, gönlünün bütün işlevlerini sadece insanlık için değil tüm canlı ve cansız âlem için üretken hale getiren, onlara hizmet sunan insandır.
Aydın, insanlık âlemine yaptığı ve yapacağı her hizmet için asla takdir beklemez, menfaat duygusu ile hareket etmez. Bu hizmetleri sadece bir görev bildiği için yapar.
Aydın, yükselmek için değil, yükseltmek içindir. Topluluklar, bu fedakâr aydınların çokluğu nispetinde yükselir.
Aydın, hiç şüphesiz milli olmalıdır. Akademik kariyerinin önünde “prof. dr. doc” gibi unvanların olması o ferdin aydın olduğu anlamına gelmez.
Kısacası bizim gönlümüzde ki Aydın; Yüksek derecede bilgi sahibi, belli bir bilim dalında uzmanlaşmış, bu alanda milletine, devletine hizmetleri olmuş, kültürlü, doğru yönde gelişmiş, yalnızca ödül alma peşinde koşmamış, kendini insanlığa adayarak iş yapmış kişidir.
Hal böyle iken günümüz Türkiye'sinde "aydın" kavramını hak edebilmek için "vatan haini" olmak sanki şart konulmuş durumda. Eğer size bu ülkeye sevgi ve saygı ile bağlı iseniz ne yaparsanız yapın size "aydın" demezler. Onlara göre Aydın olmak için ilk kural "PKK-lı olmak, Türk`e ve Türkiye`ye düşman olmak gerekiyor".
Bu söz de aydınların diline bulaşan en önemli kelime ise “Barış” sözüdür.
Yaptıkları her ihaneti “Barış” sözlücüğü üzerinden süsler, püsler önümüze sunarlar. "Barış" kelimesi bu tür aydınların, zalimlerin, gaddarların, teröristlerin dilinde bir riya, aldatmaca ve uyutma sözcüğüdür. Bunlara karşı verilecek en güzel cevap savaştır. Unutmayın! En güzel barışlar savaşlar sonucu gelmiştir. Örnek mi istersiniz: Sakarya, Dumlupınar, Büyük Taarruz, Kıbrıs Çıkartması... Şimdi de SUR-Cizre ve diğerleri… Aydın, aynı zamanda insandır ve onunda bir sabrı vardır. Sabrının bittiği yerde ise onu rahatlatacak en güzel şey bazen küfürdür. “Küfür ruhun yelpazesidir.” şeklinde bir söz vardır. Neyzen Tevfik’ten Şems-i Tebrizi’ye kadar geniş bir literatürde pek çok kişiye mal edilse de bazı durumlarda görünen o ki, en çok sığınmamağız gereken liman olur küfür. Şu ülkemiz de türeyen sözde aydın müsveddelerine karşı cinnet geçirmemek için şu an sığınacağımız en iyi kelimi küfürdür Öyle ise; bu aydın görünümlü soytarılara son sözümüz olsun diye işin üstadı Neyzen Teyfik`ten bir dörtlükle yazımızı bitirelim: “Memleketin tüm vatan hainleri Toplanmış Mektep-i Sultaniyede Ah bi müdür olsam Hepsini ..kerim bi saniyede!” Her ne kadar sürç-i lisan ettiysek affola… |