Sorumluluk insanların en fazla korktukları şeylerden biridir; ama bizi hem erkek hem de kadın olarak en fazla geliştiren de odur. Sorumluluktan kaçmak insanın kendisine ihaneti olur. Kişinin sahip olduğu sorumluluk duygusu toplumu bağlıyor ise o sorumluluğunu yerine getirmek yegane görevidir. Bunu suiistimal edemez ve bundan da vazgeçemez.
Biz toplum olarak sorumluluğumuza pek dikkat eden bir millet değiliz. Bu her dönem çeşitli toplumsal olaylarda karşımıza çıkmıştır. Ancak Türk Milleti olarak sorumluluğumuz “Vatanın Savunması” ise onda dünya milletleri arasında ilk ve tek milletiz.
Dünyanın oluşumundan bu yana çeşitli zaman dilimlerinde kitlesel salgınlar meydana gelmiş ve bu salgınlar milyonlarca ölümle sonuçlanmıştır. Bu ölümler;
1-Veba ( Kara Ölüm); 14.yy da Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan bu salgın hastalık, dünya genelinde 200 milyon kişinin ölümüne sebep olduğu söylenmektedir.
2-Çiçek Hastalığı; 17/18 yüzyılda ortaya çıkan bu hastalık vebadan sonra en çok ölüme sebep olan salgın hastalıktır. Dünya genelinde 25 milyondan fazla ölüme sebep olduğu bilinmektedir. Özellikle Amerika’da Kızılderililerin %90 nının ölümüne sebep olmuştur.
3-İspanyol Gribi; 20.yy başlarında ABD’de ortaya çıkmış olan bu hastalık ismini o dönem İspanya Kralı’nın bu hastalığa yakalanmasından almıştır. 1918-1920 yılları arasında etkisini gösteren bu salgın hastalık 50 milyona yakın insanın ölümüne neden olmuştur. Bu hastalığa Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Samsun’a çıkmadan önce yakalanmış olup evinde tedavi olarak atlatmıştır.
4-Kolera; 1817’de Hindistan’da ortaya çıkan bu hastalık 1 milyon kişinin ölümüne neden olmuştur. Yemen’de bu hastalığın günümüzde bile görüldüğü ve ölümle sonuçlandığı bilinmektedir.
5-AİDS (HIV); 1981’de ABD’de ortaya çıkan bu hastalık bugüne kadar 40 yılda 35 milyon kişinin hayatına mal olmuştur. Virüsün kan yolu ve cinsel yolla bulaştığı bilinmektedir.
6-Domuz Gribi; H1N1 olarak da bilinen bu grip Meksika ve ABD ‘de ortaya çıkmıştır. 200 bine yakın insanın bu hastalıktan öldüğü bilinmektedir.
Ebola ve Sars virüsü salgını da bu hastalıklara örnek salgınlardır. Ve dünyada ciddi ölümlere neden olmuştur.
Son salgın KOVİD-19. Dünya 2019’un son günlerinde Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan bu hastalıkla, pandemi ile tekrar yüzleşti. Solunumu güçsüzleştirerek ölüme sebep olan bulaşıcı Covid-19 dünyaya hızla yayıldı ve bugüne kadar 1.600 bin kişinin (05/12/2020) ölümüne sebep olmuştur. Dünya üzerinde vaka sayısı da 60 milyonun üzerine çıkmıştır. Özellikle; ABD, Hindistan, Brezilya ve Avrupa’nın lokomotif ülkeleri; İtalya, İngiltere,Fransa, Almanya’da ölümler sürekli artmaktadır.
Ülkemizde ilk dalga dediğimiz Mart-Haziran 2020 döneminde bu salgınla başarılı bir şekilde mücadele edilmiş ve gerekli önlemler alınmasıyla ölüm sayısı 4 binlerde tutulmuştur. Ancak yapılan bazı normalleşme adı altında atılan adımlar, ikinci salgın döneminde (Eylül- Aralık/2020) ciddi anlamda ölüm ve vaka sayılarının artmasına neden olmuştur. Güncel tarih itibariyle bu salgının önüne geçmek için devletimiz gerekli önlemleri alsa bile salgının ülkemizde hızla yayıldığı görülmektedir.
Alınan bu önlemler karşılığında sorumluluk sahibi bizlerin de gerekli tedbirlere uymadığımız kanısındayım. Kısaca devletimiz ikinci dönem salgınla mücadelede verdiği sınavı ne kadar kaybetmişse de, bunda sorumluluk sahibi milletimizin de suçu vardır.
Üç şeye riayet etseydik bu süreçten de başarıyla çıkacaktık. Maske, Sosyal Mesafe ve Evde Kal TÜRKİYE...
Zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmayın uyarısını milletçe kulak arkası ettik. Salgın yokmuş gibi; kafelerde, kahvehanelerde , barlarda, düğün salonlarında ... vb. gibi yerlerde ne maskemizi taktık, ne de sosyal mesafeye dikkat ettik. Bu suç hepimizin arkadaşlar. Kendimizi düşünmüyorsak evdeki çocuklarımızı, dedelerimizi, ninelerimizi, eşlerimizi düşünmeliydik. Vicdan yapmadık ölen yakınlarımıza sebep olduğumuz için. Sosyal mesafeye dikkat eden, evde 10 aydır hapis hayatı yaşayan insanların hayatını bile tehlikeye attık ve sorumlu olduk. Sanki sihirli bir değnek üzerimizden kaldırıp atacakmış gibi geldi hepimize. Şaka zannettik ve ciddiye almadık bu illeti. Ama yüzlerce insanımız gözlerimiz önünde kaybolup gitti. Cenazelerine bile katılamaz olduk. Nerde vefat ettiyse oraya defnettik. Memleketine bile cenazesini gönderemez olduk. Helallik alamadık doğduğu büyüdüğü arkadaşlarından. Ata mezarına bile giremedi bu hastalık güzünden.
Maskelerle, uzaylı elbiselerle kaldırdık cenazelerini. Korkudan yanaşamadık tabutlarına, koyamadık ebedi istirahat edecek olduğu mezarına. Sarılıp ağlayamadık tabutlarına. Kucaklaşmadık akrabalarıyla, eşiyle dostuyla. Çok fazla bir şey istemiyor devlet büyüklerimiz. Azıcık ara verin eğlencelerinize, azıcık ara verin misafirliklerinize, azıcık ara verin tatillerinize, azıcık ara verin azıcık. Bilir misiniz, sosyal sayfalar eskiden; kim nerde ne ediyor, ne yiyor, nerde eğleniyor, nerde geziyor ile doluydu. Ama şimdilerde sosyal hayat acaba bugün kim öldü, kim kovit-19 oldu haberleri için kullanılır oldu. Aman dikkat sosyal mesafemizi ve maskemizi ihmal etmeyelim.
Bu salgının şakası yok dostlar. Bir anda sevdiğimizi elimizden alıp götürüyor. Arkasından bile bakamıyoruz artık. Gitmek istesek de peşinden gidemiyoruz. Derman olmak istesek de olamıyoruz. Paramız da geçmiyor bu hastalığa pulumuz da. O yüzden devletimize kulak verelim, tedbirleri elden bırakmayalım. Sosyal mesafemizi koruyalım. Camlardan el sallayalım birbirimize. Telefonla görüntülü konuşalım uzunca süre. Pazara, kafeye, misafirliğe gitmeyelim. Kulak verelim uyarılara, ses verelim birbirimize, hayat verelim evdeki ebeveynlerimize. El ele, omuz omuza kavalım yenelim bu kovit-19 illetini.
Son olarak bir çift sözüm de ÇİN’E. Bu salgınların hemen hemen hepsi sizin ülkenizden çıkıp bütün dünyaya yayılıyor. Dünyanın başına bela ettiğiniz hastalıktan sonra “AŞI” nızla sizden hayat bekler olduk. Sağlık önemli ama bu yaptığınızın altından RANT çıkarsa inandığım “Allah” size merhamet etmeyecektir. Bunca ölümlerin bedelini size ödetecektir. Ama bugün ama yarın. “Aşı”yı dört gözle bekliyoruz. İnşallah hayırsız başladığınız bir işi hayırla bitirirsiniz.
Yoksa sizi yıllar önce korkudan yaptırdığınız “ÇİN SEDDİ” bile kurtaramaz. Vesselam...