Kırmızı başlıklı kızı hepimiz biliyoruz fakat ne kadar doğru biliyoruz?
Yıllardır anlatılan hikayeyi, birde kurttan dinleseydik ne derdi acaba?
20. Yüzyılın ortasından bu yana iki kutuplu dünyaya öylesine alıştık ki, oturduğumuz sitede, çalıştığımız işyerinde, film izlerken, maç takip ederken tarafımızın hep belli olduğunu düşünürüz. Ama ne olursa olsun, bir yanımız hep mağdurun olduğu yerden bakar.
Adli bir olayda, olayın önünü bilmeden sonucuna göre zarar gören için üzülürüz. Duygularımız öylesine yoğun olur ki bazen sorgulayıp, muhakeme yetimizi kaybederiz.
Yıllardır tanıdığımız birisi için, bir başkasının anlattığı, kişisel olumsuz yorum bizim kanaatimizi değiştirebilir. Oysa ki uygar toplumlarda veya ortanın üstü kültürlerde ikili ilişkiler de, devletler gibi mütekabiliyet içerir. Kişisel gelişimde tutum insanlar için farklı uygulandığı gibi, paradigma da yaşanmışlıklar içerir her zaman.
Bazı zamanlar ön yargılarımızdan, algılarımızdan kurtulup bakış açımızı değiştirerek, yaşananlara tersinden bakmasını bilmeliyiz.
Son açıklamaya göre dünya nüfusu 8 milyar kadar, Türkiye ise 85 milyon kişiden oluşuyor. Dünya nüfusunun %1’i ama yine de çok fazla.
Gelin biz Türkiye nüfusu adına konuşalım 85 milyon insanın gözüyle bakmak yerine, hikayedeki kahramanların yerine koyalım kendimizi.
Ukrayna örneğinde olduğu gibi. Baştan yazayım kalben, aklı selim ve mazlum Ukrayna halkının yanındayım.
Ama Zelensky’i sevmiyorum. Devlet adamı değil, gelişmiş şark kurnazı kafasıyla, NATO üyeliği hızlansın diye girdiği savaşta kendisini haklı çıkarıp taraftar toplamak için hep bir yerlere yamanmanın peşinde. Avrupa’dan ve Macron abisinden ümidi kesmiş olacak ki şimdide ABD başkanı Baydın’ın ziyaretinde halkına, “Bakın Amerika artık arkamızda” mesajı veriyor.
Yakın siyasi tarih bilgisizliği ve tecrübesizliği yüzünden olsa gerek Amerika’dan aldığı gazla ülkesine döndüğünde kendisini “Dünya Lideri” bile ilan eder.
Zelensky’inin yaptıklarını düşündüğümde, Rusya Dışişleri Basın Sözcüsü Mariya Zaharova’nın onun için yaptığı tarife hak vereceğim neredeyse.
Amerika ile Ukrayna’nın yaptığı anlaşma, suya yazılan yazı gibidir. Bir baktınız, Amerika Suriye’deki gibi Ukrayna’da da Rusya ile anlaşır ve Zelensky gerçekten boşa çıkar.
Yakında bu anlaşmaya hepimiz şahit oluruz. Şimdilik soğutulmuş olsada, her iki devletin önümüzdeki günlerde çıkarları için birlikte hareket etmesi gerekecek.
Durumu özetleyecek hikayemizin güncel halini tersten yorumlayalım şimdi.
Kim bilir?
Belki kurt haklıydı.
Kırmızı başlıklı kız ninesi ve kendi hayatı üzerine kumar oynadı. Risk alıp tuzağa çektiği Kurdun dürtülerinden, Avcı’nın da duygularından faydalanıp kürk sahibi oldular.
Bunu hiç düşünmediniz değil mi?
Size anlatılan hikayeler mütemadiyen, bir iyi birde kötü karakter içerir.
İyi kahramanlar hep kazanır değil mi?
Yok aslında, kötülerin kazandığı bir dünyada iyiler hep kaybeder.
Hikayeyi ben sonlandırayım.
Yaşam alanını insanların talan ettiği Kurt, dürtülerinin ve zaaflarının kurbanı olup, iyi tasarlanmış bir kumpasın içine düşmüş.
Kırmızı başlıklı kız ve ninesi, suya sabuna dokunmadan katil olmadan, Kurttan kurtulmuşlar.
Öteden beri genç kızda gözü olan kart zampara Avcı, taş falan doldurup dereye atmamış kurdu. Hayvancağızın derisini yüzüp, tabaklamış. Kıza yürümek için deriden bir kürk yaparak hediye etmiş, ninesine de fular yapmış kuyruğundan. Öyle mazlum falan değil, bildiğin şark kurnazı çıkmış nine-torun.
Üstüne de çok şık birer kürk sahibi oluvermişler
Avcı genç kızın kalbini çaldım diye böbürlene böbürlene geziniyormuş, ama avcunu yalamış.
Bu sırada Kurdun yavruları bir süre sonra yokluktan perişan olup, sefalet içinde ölmüşler.
Ne diyelim, yıllardır hikayeyi farklı anlatıp bizi yemişler.
Günümüzde çoğu insan göründüğü gibi değil, hikayelerde anlatıcıların algı düzeyi ve sosyal durumuna göre değişebiliyor. Kişisel değerlendirme ve gözlemleriniz sizin için daha önemlidir.
“Önyargıyı kırmak, atomu parçalamaktan zordur” demiş Einstein.
KALIN SAĞLICAKLA!