KIRIM ve TÜRK DÜNYASININ GÜCÜ GERÇEĞİ!
Kırım`da Neler Olmuştu?
-1944 Stalin sürgünü ile Kırım`da bir tek Türk kalmadı,
-Türklerden boşaltılan arazilere iç Sovyet`ten getirilen Rus`lar yerleştirildiler,
-SSCB döneminde Moskova`ya olan coğrafi uzaklığından dolayı doğrudan Rusya`ya bağlanamayan Türksüz Kırım`a, SSCB içindekin Ukrayna`da `özerklik` verildi,
-SSCB dağılınca sürgündeki Kırım Türkleri vatanlarına geri dönmeye başladılar ve Ukrayna hükümeti bunu destekledi. Ancak Türk nüfüsu bütün geri dönüşlere rağmen ülkenin %12`sini oluşturmaktadır. Buna karşılık Rus`lar %60 Ukrayna %24 nüfüsa sahip oldu.
Ve bütün bunlar aslında bugünkü olaylar için hazırlanmıştı.
Neler oluyor?
-Bilindiği üzere Ukrayna`da ayaklanmalar oldu ve devlet başkanı ülkeyi terk etti, ayaklanmalarda Rus yanlılarının kaybetmesi üzerine Rusya Kırım kozunu devreye soktu
- Ruslar şu anda yapabilirlerse Kırım`ı doğrudan doğruya Rusya`ya bağlamak istiyor, yapamasalarda bağımsız bir Kırım devleti kurmak istiyorlar.
Her iki halde yukarıdaki nüfus rakamlarını göz önüne alırsak Türkler için felaket demektir.
Evet,Türk`lerin özelikler Rus`larla münasebetlerinde en önemli yerlerden birdir Kırım. Osmanlı ve Rus arasında bir oraya bir buraya savrulan Kırım Ruslara geçtiğinde bir Rus gölü, Osmanlı'ya geçtiğinde uluslarası bir deniz halini almıştır.
Osmanlı parçalanıp dünya yeni dengeler oluşurken özelikle soğuk savaş döneminde Kırım, Rus donanmasının ana üssü olmuştur.
Hatta hatırlarsak, Osmanlı'nın Birinci Dünya Savaşı'na girmesi de Kırım'la ilgili bir konu yüzündendir. Karadeniz bir deniz olarak baktığınızda büyük donanmaları ağırlayacak bir deniz değil. Birkaç liman var, en önemlisi de Kırım bölgesinde. Bu yüzden Rusya asla Kırım'dan vazgeçmez ve geçmemektedirde.
Kısacası Kırım, Türk`ler ve Ruslar arasında bölgesel güç merkezidir
- Kırım, Rusya için niçin önemli?
Kırım tarihsel açıdan, Rusya’nın ‘sıcak denizlere inme’ ihtiyacının karşılanması için hayati önemde. Özellikle Sivastopol Limanı, Moskova’nın Karadeniz üzerinden Akdeniz ve ötesinde hakimiyet kurma arzusunun sembolü olarak görülüyor.
- Kırım’ın yasal statüsü ne?
Kırım, 1996 Anayası’na göre Ukrayna içinde özerk bir cumhuriyet statüsüne sahip ama yasal olarak Ukrayna’nın parçası. Kendi parlamentosunu seçiyor. Bu parlamento, tarım, altyapı ve turizm politikalarını belirleme yetkisine sahip. Ancak 1995’te, Rusya yanlısı ayrılıkçı bir adayın seçimleri ezici çoğunlukla kazanması sonrası Kırım başkanlığı makamı kaldırıldı. Şu an bölgenin başkanlık temsilcisi ve başbakanı Kiev tarafından atanıyor(du).
– Tatar Türklerinin statüsü ne?
Kırım’ın Nazi işgalinden kurtarılmasından sonra, Joseph Stalin 1944 yılında 1 milyona yakın Tatar’ı Nazilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Sibirya ve Orta Asya’ya tehcir etti. Bir çoğu yolda hayatını kaybetti. Tatarlar Sovyetler Birliği’nin çökmesinin ardından bölgeye dönmeye başlasa da yüksek işsizlik oranlarıyla karşılaştı. O tarihten bu yana, Tatarlarla Ruslar arasında özellikle mülkler konusunda anlaşmazlık yaşanıyor(du).
Bugün!
Kırım Rus`lar tarafından işgal edilmiş vaziyette, zaten Tatar Türkleri hariç halk gaz gerilerinden nemalanmak için Rusyaya taraftar.
Görünen o iki 30 mart referandumunda kesin ilhak sonucu çıkacak, gerisi oradaki Türkler ve Türkiye`nin geleceği ve hatta diğer Türk toplulukları için sıkıntı!
Ermenistan resmi makamları bu sürecin sonucunu şöyle özetlemektedirler; "Rusya Federasyonu, en önemli asker üssü olan Sevastopol’un buldunduğu Kırımı kaybederse Türkiye bölgesel liderliğe çıkacak"
Bu bakışın tersi dediğim gibi bizim açımızdan hezimet!
Çözüm:
Türk milletinden ve onun devletlerinden bir hareket beklenmektedir ki, buna Türk devletlerinin gücüde yetmektedir.
Bugün sadece Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırğızistan, Kazakistan, Özbekistan yani ` `Bir çok Devlet Tek Millet` olan bu güç birlikte haraket etse ortaya çıkan güç tahminen şudur;
-Bu ülkelerin arazilerinin toplamı 4,8 milyon kilometrekaredir.
-Bu ülkelerin ekonomik gücü dünyada sıralamasında 7. yeri tutmaktadır.
- 140 milyon insan potansileyi ile dünyada 9. Sıradadırlar.
- Askeri güçleri birlikte hareket etse , dünyanın en güçlü ordusu ortaya çıkmaktadır.
Eeee… hal böyle iken, herşey net ortada iken elini sorumluluğun altına koymayanlara yazıklar olsun.
İnanın bana bu güçler birlikte hareket etse; ne Türkiye`de PKK sesini çıkarta bilir, ne Karabağ`ın işgali devam eder, ne Türkistan`da zulüm olur ne KKTC`yi dünyanın tanıyıp tanımama derdi olur.
Kısacası bugün Türk dünyasının ne derdi varsa bu birleşmeden ekonomik güç, siyasal güç ve onu destekleyen askeri güçle kolyaca halledilebilir.
Unutmayın şu an dünyada haklıların değil, güçlülerin adalet sistemi işlemektedir.
Ve bu güç diğer mazlum milletlerin hakkını aramak içinde bizde fazlasıyla var ve bir an önce harekete geçilmelidir. Aksi takdirde tarih bizi beceriksizliğimiz, korkaklığmız ve acılarımızla yazacaktır.
Son söz;
Kırım`ı görmeyenler
Kırım kırım kırılsın
Tarihin sayfasına
Kalleş diye yazılsın
Selçuk Düzgün