CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir danışmanı Menzil Şeyhi Abdulbaki Erol’un yanına giderek istişarede bulundu.
Gazeteci, yazar Saygı Öztürk bu görüşmenin detaylarını “Menzil” kitabında anlattı.
Şeyh Abdulbaki Erol’un CHP Genel Başkan Danışmanının Menzil’e gelişini şöyle anlatıyor:
'Biz iki üç defa CHP’ye oy verdik. Bizim tanıdık bir köylü CHP’den aday olmuştu verdik. Ama biz aile olarak hiçbir zaman CHP’li olmadık. Menzil olarak, aile olarak sola vermedik.
Üç sene evvel CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir danışmanı geldi, bizimle istişarede bulunmak için. “Bizden size oy gelmez, dürüst olmak lazım dedim”.
Kılıçdaroğlu’nun danışmanına, “Madem oy almak istiyorsunuz” dedim, “size bir şey anlatayım. Millet için bir şey mi yapmak istiyorsunuz? Tekke ve zaviyeleri gündeme getirin. Neden getirmiyorsunuz?' Danışman, “Ben Aleviyim” dedi.
Siz dergâhınıza cemevi diyorsunuz, o somun evi, ben çay evi diyorum. Düzeltin onu. Bakın oy geliyor mu, gelmiyor mu? Gelir, niye gelmesin?
TEKKE VE ZAVİYELERİN YASAKLANMASINDAN ŞİKÂYETÇİ OLAN ŞEYH: “DEVLET DÜRÜST DEĞİLDİR”
Abdulbaki Erol tekke ve zaviyelerin yasaklanmasından şikâyetçi olduğunu anlatarak, bu yasağın kalkmasını istiyor.
“CHP ne diye oy isteyecek” diyen Erol, sözlerine şöyle devam ediyor:
'Yol mu yaptınız? Yok. Niye tekke ve zaviyeleri yasakladınız? Yasakladınız da kalktı mı? Devlet bana, “Yemek yemeyi, oksijen almayı yasaklıyorum. Bunu tartışma konusu bile yapamazsın” derse ben ne yapabilirim? Gizli yemek yerim, delik açarım oradan nefes alırım, Devletim beni yalana mecbur ediyor. Devlet dürüst değildir. İnsani yaşam hakkımı elimden alıyor. Din de bir yaşam hakkıdır. '
siyasetcafe.com