CHP içindeki kargaşaya ilişkin kulis bilgilerini aktarmayı sürdüren Akşam yazarı Turgay Güler, bugünkü yazısında partinin ciddi bir mali krize girdiğini yazdı.
Partinin kasasının tamtakır olduğunu belirten Güler, "İddiaya göre son kurultay için 12 milyon lira harcanmış. 14 milyon lira diyen de var. Yaklaşık 6 milyon lirası ses sistemi, çadır ve ikram edilen suya gitmiş!" ifadesini kullandı.
Güler, yazısını şöyle sürdürdü:
"Malum pandemi dolayısıyla CHP’nin son kurultayı dar çerçevede yapılmıştı. Çok az partili katılmış, suyun dışında ikram da olmamıştı.
Oysa bir önceki kurultay 3 milyon liraya mal olmuş. Hem de 81 ilden otobüslerle kurultaya partili taşındığı halde. Dağıtılan kumanya da cabası.
Adana’da il binası almışlar. Sanırım üç buçuk milyon lira ödemişler. Bir de tapu devir işlemi için 54 bin lira.
Yeni İstanbul il binası yaklaşık 40 milyon liraya mal olmuş. Gerçi onun parasını genel merkez ödememiş.
Bir şekilde ödenmiş!
Nasılını Sayın Canan Kaftancıoğlu söylesin.
Bu konuda bir iddia sahibi değilim, peşinen ifade edeyim!
Başka illerde de il binaları satın alınmış.
Partide Kemal Bey’in ‘il binası satın alma aşkına’ bir türlü anlam verilemiyormuş.
Günün sonunda CHP’nin kasası 9 milyon liranın altına düşmüş.
İddiaya göre Haluk Koç bu duruma çok sert tepki göstermiş. ‘Dolu bir kasa bırakmıştım’ diyormuş.
Yine iddiaya göre bunun sorumluluğunu almamak için de yönetime girmek istememiş.
Anlayacağınız CHP’nin hesap işleri de fena karışmış.
Mesela son kurultayda ses sistemi için ödenen paraya ilişkin çeşitli dedikodular varmış.
Biri birinin gizli ortağı mıymış ne? Kimin olduğunu da söylediler!
Lakin ispat gerekir, dedikoduyu, iddiayı ciddiye alıp buraya yazamam.
‘Tosuncuk de anlaşılır’ dediler.
Deyivereyim o halde.
Tosuncuk!
Gerçi CHP’de tosuncuğun kim olduğunu bilmeyen de yokmuş.
Hesap uzmanı genel başkanın partiyi getirdiği hal ortada.
Bitmedi dahası var.
Halk TV, KRT ve TELE1 televizyonlarına da para gönderilemiyormuş.
Yayın saati kirası için bu televizyonların her birine her ay 250 bin lira ödeniyormuş.
Sanırım üç aydır da ödeme yapılmıyormuş.
Bu yüzden de bu televizyonlar çalışanlarının maaşlarını ödemede sıkıntıya düşmüş.
Şimdi sıkı durun!
Kemal Bey Halk TV’den de, KRT’den de, TELE1’den de nefret ediyormuş.
Öyle böyle değil.
‘RTÜK’ü bırak Kemal Bey’e bak’ diyorlar.
Dahasını da diyorlar!
Kemal Bey vaktiyle ‘STV’nin, Zaman Gazetesi’nin, Kanal Türk’ün kapanmaması için milletvekillerine nöbet tutturdu ancak RTÜK’ün Halk TV, KRT ve TELE1’e uyguladığı cezalara ses çıkarmıyor’ diyorlar.
Şimdi daha da şaşıracağınız bir şey söyleyeyim!
Kemal Bey bu üç televizyonun da kapanmasını istiyormuş. Nedenini tahmin edemezsiniz? İddiaya göre Abdullah Gül’ün adaylığının önündeki en büyük engelin bu televizyonlar olduğunu düşünüyormuş. ‘Gül’ü aday gösterirsem bu kanallar rahat durmaz’ diyormuş.
Kapanıp gitsin istiyormuş.
Benim iddiam değil tüm bunlar.
Tahmin ettiğiniz üzere CHP’deki yurtsever dostumun aktardıkları."
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!
Siyasetcafe.com