Yerel seçim havasını birazda Kars’ta teneffüs edeyim diye, geçen haftanın altı gününü Kars’ta geçirdim.
Telefonumdaki mesafe ölçer doğruysa eğer, Kars bürokrasisinin yapmadığı bir şey yaparak.
Günlük yaklaşık 9-11 kilometre mesafeyi mahallelerde, sokaklarda yürüyerek kat ediyorum. Tanıdık, tanımadık birçok insanla konuşup seçime dair izlenimlerini aldım.
Bilmeyenler için yazmış bulunayım, Kars’ta yüzüne baktığınız insanlar sizden tebessüm ve selam vermenizi bekler. Selam verdiğinizde ise sımsıcak bir karşılık alırsınız.
Kent yöneticilerine ve Belediye Başkan adaylarına tavsiyem! Kars Yusuf Paşa Mahallesi, Orta Kapı Mahallesi ve turistlerin uğrak yeri olan Kale altı mevkiden ibaret değil. Sayın Vali iş yoğunluğundan dolayı size katılamayabilir belki, sayın üst düzey bürokrasi mensubu dostlar arada sırada mahalle ziyaretleri ile kurumlarının ilgili alanda çalışma ve iş geliştirme fonksiyonlarını test edebilirler.
Kars’ın havası her ne kadar sert ve soğuk olsa da insanı hala iyi niyetini kaybetmeyen Anadolu insanı gibi, sıcakkanlı ve hürmetkârdır. Siyasi görüşünüz, dininiz veya ırkınız hiç fark etmez. Sosyo-ekonomik başarılı saha araştırmaları yapan, gerçek ve ölçülebilir sonuçlar elde ederek kamuoyuyla paylaşan Kafkas Üniversitesinden Prof.Dr. Deniz Özyakışır’ın verilerini paylaşmak istiyorum sizinle.
Aslında elde edilen bu sonuçlar yüce gönüllü Anadolu insanının neredeyse genelini yansıtmaktadır. Deniz Hoca araştırmasında çok yönlü ve az soru ile sosyo-kültürel gerçek bir sonuca ulaşmıştır.
KARS İZLENİMLERİM!
Bir kentin belediyesinin yöneticisinin içinde yaşayanlar tarafından belirlenmesi demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Eğer seçilmişler farklı eğilimler ve niyetlerle ülke bütünlüğünü, güvenliğini tehdit etmişler ve işledikleri suçlar sabit olmuşsa, Devletin ilgili yasaları devreye girer yarı özerk olan Belediye yönetimi haklı olarak denetimli bir şekilde ilgili bakanlığın yönetimine devrolur.
Buna bizler “Kayyum Sistemi” diyoruz. Kars’ta kayyum sistemi çok çalışmıyor sanırım. Çünkü vatandaş belediye ile ilgili sorunlarında muhatap bulamamaktan şikâyetçi.
Konuştuğum kişilerden birisi;
“Kayyum gelir, kayyum olan diğer illerdeki gibi yollarımız yapılır, hizmet alırız dedik. Mahallelerdeki birçok cadde ve sokak çamur içinde”.
Bende şahit oldum Halit Paşa Mahallesi ve Yenişehir Mahallesi ara sokakları kötü durumda. Kafkas Harp Tarihi Müzesi’ne gidecek oldum. Tren hemzemin geçidinden geçip yüz metre yürüdükten sonra, kafanızı sola çevirin bunu sizlerde görebilirsiniz. Mahallelerde görüştüğüm bir kısım Karslı:
“Suların yirmi dört saat akmamasından dertli”.
Özellikle kadınlar. 1980’li yıllarda 8-9 yaşlarında, evimize yaklaşık bir kilometre uzaklıktan, kış aylarında kızakla, yaz aylarında el arabasıyla kova kova su taşırdık abimle. Annem babam mesaiden gelene kadar evin su bidonlarını doldururduk ki, mesai öncesi veya sonrası rutin işleri yapılabilsin diye. 2024 yılında bir şeylerin değişmemesi bu zamana kadar ki ilgili yöneticileri temize çıkarmıyor gözümde.
Kayyum sisteminin mağdur ettiği diğer bir grup ise inşaat yapanlar veya satanlar. Kars’ta inşaat sektörü neredeyse bitmiş. İnşaata başlayanlar inşaat ruhsatı, bitirmişler oturum ruhsatı alamamaktan şikâyetçiler. Şehrin merkezinde bulunan Yeni Mahallenin Meydan Sokak’ına götürdüler.
Şehir merkezine çok yakın olmasına rağmen binaların eski, yıkık ve harabe durumda olması beni şaşırttı.
Sorduğumda:
“Sokağın imar ve yerleşim planının sorunlu olduğunu, Kayyum sisteminde muhatap bulunamadığı için problemin çözülemediğini ve bundan dolayı sokağın kentsel dönüşüme giremediğini, buna yakın ve paralel diğer sokaklarda bu sorunun yıllar öncesinde aşıldığını anlattılar.”
Yürürken sokakta karşılaştığım insanların bir diğer konuşmalarını olduğu gibi yazıyorum:
“Yolların sürekli bozuk olduğu; bunun nedenini yetkililerin, -30’lara varan soğuklara bağladıklarını, oysa Erzurum’unda çok soğuk olduğunu, ama yollarının aşırı düşük ısıdan hiç patladığına tanık olmadıklarını ve Kars’ta kullanılan malzemenin yetersiz olduğuna inandıkları.”
Öğrenci ve memur olduğunu öğrendiğim vatandaşlarla konuştuğumda:
“Kars’taki dolmuş ücretlerinin yüksek olduğundan ve yine durumu şikayet edecek ve çözecek bir muhatap bulamamaktan yakındılar.”
Öğrendiğim kadarıyla ben size dolmuş fiyatlarını yazayım: Kısa mesafe yani indi bindi: öğrenci 14.00 TL, Yetişkin 20 TL. Kentin ulaşım mesafesini İstanbul veya Ankara ile kıyasladığımızda oransal fiyat farkı gerçekten çok yüksek geldi bana. Kars’ın en uzak mahallesi merkeze 7-9 kilometre, varın siz hesap edin. Buradan Kars’ın güler yüzlü ve sosyal kişiliği ile ön plana çıkmış valisi, Sayın Ziya Polat Valime bende bir çağrı yapmış olayım.
Sonuç itibarıyla. Fikrini, öngörüsünü. Çayını ve yemeğini benimle paylaşan birçok Karslı, siyaseten bölünmüş gibi görünmekten çok rahatsız ve hepsinin söylediği tek şey:
“Ülke ortalamasında konforlu ve kaliteli bir belediyecilik istiyoruz. Oyumuz bizim irademizde, doğru olduğunu düşündüğümüz adaya veririz. Ama önceliğimiz şehrimizin yolları, su sorunu ve dolmuş ücretlerinin uygun olması.”
Değerli okurlar: önceki iki yazımda da belirttiğim pazarlık, dolaylı ve doğrudan ittifaklar, siyasi pazarlıklar ile İstanbul Kars seçmeninin oyunu ipotek altına alan parti genel başkanlarının niyeti, son iki hafta içinde yaşanan gelişmeler ve Belediye Meclis Üyelerinin listelerinin kesinleşip İl Seçim Kurullarına sunulması ile doğrulanmış oldu. Meral hanımın genel başkanı olduğu partinin İstanbul’daki ilçe teşkilatlarından bir kaçının seçime günler kala İmamoğlu lehine açıklama yaparak istifa etmeleri ve Esenyurt, Güngören ve Sarıyer ilçelerinde aday değişimleri ve İBB Meclis üyesi listesi bize bunu kanıtladı. Gelinen süreçte yaşananları seçmenine açıklayamayan, Özgür bey ve Meral hanıma parti tabanlarından yoğun tepki olduğunu çok iyi biliyorum.
İtirazımın seçmenin iradesini hiçe sayarak ipotek altına alan siyasi liderler için olduğunu baştan belirtmiştim.
Karslı seçmeninde Kars için en doğru ve liyakatli adayı tercih edeceklerine inanıyorum. Kars’ta seçim iki aday arasında geçecek. İstanbul seçimi ise, Kars’ta yarışan partilerin diğer ittifak ortakları arasında geçiyor görünüyor. Mirasyedi torun ile gölge genel başkan arasında kıran kırana bir satranç oyunu var. Ekrem İmamoğlu kazanmak için mensubu olduğu partinin, ilçe belediye başkan adayları ve meclis üyelerinin olduğu bütün listelere tam müdahil durumda. Ekrem beyin İBB’yi kazanması, Özgür Özel’in genel başkanlık koltuğunda rahat bir şekilde oturmasını sağlayacak!
Bir sonraki yazımın başlığını şimdiden yazayım! HAYALİMSİN KATERİNE olacak.
KALIN SAĞLICAKLA...