Kadınlar ve erkekler arasındaki, üreme organları, vücut kılları gibi anatomik farklılıklar beyne dek uzanabilir mi? Bu soru yanıtlanması çok zor olduğu kadar,tartışmalı bir konuya da açılır.Bugüne dek yapılan en büyük beyin görüntüleme çalışması, kadın beyinlerinin daha kalın kortekslere sahip olmaları, erkek beyinlerinin ise daha büyük beyin hacmine sahip olmaları gibi cinsiyete özgü kalıplara rastlamasına rağmen, genel olarak farklılıktan daha çok benzerlik bulmuştur.
Beyin üzerine on yıllardır çalışan biliminsanları, erkeklerin kadınlara oranla, toplam beyin hacimlerinin kısmen büyük olduğunu fark etmiştir. Bu sonuçlar, erkeklerin daha büyük beden boyutlarına göre düzeltildiğinde bile gözlenmiştir. Fakat beynin hangi altyapısının daha büyük ya da daha küçük olduğu sonucuna kesin olarak varmanın aldatıcı olduğu da kanıtlanmıştır. Çoğu çalışma, görece küçük örneklemlerde, genel olarak 100 beyinden az örnek üzerinde inceleme yapar ve bu da geniş çaplı sonuçlar çıkarmayı imkânsızlaştırır.
Yeni çalışmada, Edinburgh Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışma yürüten psikolog Stuart Ritchie liderliğindeki araştırmacılar, Birleşik Krallık’ta yaşayan ve 500.000 kayıtlı kişiyle devam eden, uzun süreli bir biyomedikal çalışma olan İngiltere Biyobank verilerine yöneldi. Çalışmaya katılanlardan oluşturulan bir altgrubun MRI kullanılarak beyin taramaları yapıldı. Örneklem yaş arası 44-77 olan 2750 kadın ve 2466 erkekten oluşturulmuştu. Ritchie ve çalışma arkadaşları beynin içerisindeki 68 altbölgenin hacmini ve beyin korteksinin (bilinç, dil, hafıza, algı ve diğer fonksiyonlar için önemli olduğu düşünülen beynin kıvrıklı dış tabakası) kalınlığını incelediler.
Yaşa göre düzeltildiğinde, kadınların erkeklerden anlamlı olarak daha kalın kortekslere sahip olmaya eğilimli oldukları bulundu. Daha kalın korteksler çeşitli bilişsel ve genel zekâ testlerinde yüksek puanlarla ilişkilendirilmiştir. Bu sırada, incelenen her korteksaltı yapıda ise erkeklerin kadınlardan daha büyük beyin hacmine sahip oldukları gözlemlendi. Bu korteksaltı yapılara hipokampus (hafıza ve uzaysal farkındalık), amigdala (duygular, hafıza ve karar verme), striyatum (öğrenme, ketleme ve ödül işleme) ve talamus (duyu bilgilerinin diğer beyin bölgelerine işlenmesi ve taşınması) gibi beyin yapıları da dahildir. Araştırmacılar, erkeklerin 14 beyin bölgesinin, kadınların ise 10 beyin bölgesinin daha büyük olduğu buldular. Korteksaltı yapıların hacimlerinin ve korteks kalınlığının kadınlara oranla erkekler arasında daha değişken olduğu ise, araştırmacıların bu ay bioRxiv sitesine yolladıkları makale ile raporlandı.
Bu ilgi çekici bir sonuç, çünkü cinsiyet ve IQ testleri üzerine yapılmış eski çalışmalarla uyumlu. Ritchie, “Eski çalışmalar, zekâyla ilgili bir farklılık saptamamıştı; fakat erkeklerin kadınlara oranla daha değişken oldukları bulunmuştu. Çalışmamızı ilginç kılan nokta, kadın katılımcılara oranla erkek katılımcıların çoğu ölçümde daha büyük bir beyin yapısına sahip olmaları. Bu sonuçlar, erkeklerin fiziksel ve mental açıdan daha farklı olduğunu gösteren eski sonuçlar ile uyumlu” dedi.
Çalışmanın cinsiyetle ilişkili tutarlı sonuçlarına rağmen, araştırmacılar, tıpkı boy konusunda olduğu gibi beyin hacmi ve korteks kalınlığında erkek ve kadınlar arasında önemli ölçüde örtüşmeler de buldu. Başka bir ifadeyle; sadece beyin taramasına bakılarak, boy konusunda olduğu gibi, çalışmadan rasgele seçilen bir katılımcının kadın mı yoksa erkek mi olduğunu tespit etmek çok güç. Bu şu anlama geliyor; kadın ve erkek beyinleri farklı olmalarından daha çok ortaklıklar sergilerler.
Birleşik Krallık’taki Cambridge Üniversitesi’nden bir sinirbilimci olan ve cinsiyet farkları ile beyin yapısının ilişkisi üzerine çalışan Amber Ruigrok, Science dergisine yolladığı bir mailde, çalışmanın geniş boyutunun sonuçları ikna edici kıldığını ve erkeklerde gözlenen büyük beyin hacminin ve kadınların daha kalın kortekslere sahip olmasının eski sonuçlarla uyuştuğunu ve küçük örneklemlerle yapılan çalışmaların öngörülerini doğruladığını belirtti. Ruigrok ayrıca, gelecekte yapılacak çalışmaların göz önünde bulundurması gereken bir faktöre işaret etti; menopoz. Çalışmadaki birçok kadın menopoz evresinin gözlemlendiği yaş aralığındaydı. Hormonal dalgalanmaların beyin yapılarını etkilediği daha önce yapılan çalışmalarda gösterilmişti. Bu bulgunun çalışmada bulunan cinsiyet farklarında rol oynayabileceği düşünülüyor.