UNICEF’in en son yayınladığı (2013) kadın sünneti raporuna göre dünyada 125 milyondan fazla kız çocuğu ve kadın sünnet edilmiş durumda. 30 milyon kız çocuğu ise önümüzdeki on yılda sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıydı.
Afrika ve Ortadoğu’da 29 ülkede yapılan araştırmaya göre sünnet edilen kadın sayısının en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla Mısır, Etiyopya, Nijerya, Sudan ve Kenya ile Burkina Faso. Somali’deki kadın ve kız çocuklarının ise yüzde 98’i sünnet edilmiş.
PEKİ BATIDA DURUM NASIL?
ABD'de kadın sünneti 1996 yılında yasaklanmıştı Buna rağmen kadın sünneti konusunda herhangi bir adli tatbikat yapılmadığı gibi, şu ana kadar bu suçu işleyen sadece bir kişiye dava açıldı.
Birçok Avrupa ülkesi gibi İngiltere'de de bu uygulama yaklaşık 30 yıl önce yasaklandı. Ancak bugüne kadar Kadın Sünneti Yasası uyarınca tek bir yargılama bile yapılmadı. İngiltere'de kadın sünnetinin hala birçok toplumda devam ettiği biliniyor. İngiltere’de son dönemde 8 binden fazla kadın sünnet edildiği bilinmekte.
Sünnet edilen kadınlar, hayatları boyunca regl dönemlerinde ve cinsel ilişki sırasında dayanılmaz ağrılar çekmekte. Sünnetsiz kadınlar ise kabilelerine ve soyadlarına ihanet etmiş sayılarak aile tarafından reddediliyorlar.
Hayat kadını veya fahişe statüsünde kabul edildikleri için asla evlenemiyor ve her türlü sosyal grubun dışında kalıyorlar. Bu duruma düşmekten ve 'kirli' olarak damgalanmaktansa yüzyıllardır anneler, kendi elleriyle küçük kızlarının çığlıklarını duymazdan gelerek onları sünnet ettiriyor. Sebep ise tüyler ürpertici: iffetli birer kadın olabilmeleri için..
Sünnetli kadınlar, klitorisleri olmadığı için hiçbir zaman haz duyamıyor. Bu da kadını cinsel açıdan nötralize ederek sadece bebek yapan bir makinaya dönüştürmekte.
İlk kadın sünneti vakası milattan önce Mısır’da bir mumya üzerinde gözlemlendi.
Yüzyıllardır var olan bu geleneğin İslam’la hiçbir ilgisinin olmadığını söyleyen din adamlarına rağmen, her gün 8 bin kız çocuğu sünnet ediliyor.