Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde dengeli adımlar atması gerektiğini söyleyen Milletvekili Aydın Sezgin, "Rusya ile sıkı ilişkilerin nedeni siyasi çaresizlik" dedi.
İYİ Parti Aydın Milletvekili ve emekli Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin, uluslararası ilişkilerde dengeli adımlar atılması gerektiğini ifade ederek Türkiye – Rusya arasında gerçekleştirilen işbirliklerini değerlendirdi.
"Türkiye-Rusya ilişkilerinde Rusya bize zarar vermesin diye durumu idare edelim, onu yanımızda tutalım yoksa boşlukta kalır, ABD ve AB'nin taleplerini dengeleyemeyiz anlayışı hakim" diyen Sezgin, şöyle dedi:
"Bütün bunlar aslında Suriye başta olmak üzere yapılan dış politika hatalarının Türkiye'yi Rusya'ya mecbur kılmasından ibaret. Türkiye ve Rusya, uluslararası ilişkilerde hayal kırıklıkları yaşadı. Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerde çok hassasiyet var. Bir anda her şey tersine çevrilebilir. Buna da dikkat etmek gerekir. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin eşitlik dengesine, karşılıklı çıkarların üzerine dayalı dengesi bozuldu. Biz Batı ile sıkıntılarımızdan dolayı kendimizi boşlukta hissedip Rusya'dan güç almaya çalışıyorduk. Türkiye-Rusya ilişkilerinde bizi NATO'dan uzaklaştırmak dahil olmak üzere Rusya'nın elde ettikleri bizim bugüne kadar elde ettiklerimizden çok daha fazla. Bütün bunlar aslında Suriye başta olmak üzere yapılan dış politika hataları Türkiye'yi Rusya'ya mecbur kıldı. Bir ülkeyle dost olmak iyidir ancak aşırı dostluk baskı getirir. Ciddi yanlış yorumlar yapılıyor. 19. yüzyılda Osmanlı devletinin içinde olduğu çaresizliğe benzer bir durum. İktidarın hataları sonucu ortaya çıkan çaresizlik, Rusya ile ilişkileri bir siyasal alternatif gibi şekillendirdi. Buna dikkat etmemiz gerekir."
Donald Trump ABD'si ile ABD'yi ayırmak gerektiğini de kaydeden Sezgin, şöyle devam etti:
"NATO içinde bir ülke olmamız nedeniyle S- 400 füze sistemini alacak olmamız normal karşılanmadı. Ayrıca F-35 uçakları ile ilişkilendirilmesi söz konusu oldu. F-35 uçaklarının durumu sadece S- 400 füze sistemi ile pazarlık konusu olmasından kaynaklanmıyor. S- 400 füze sistemi Türkiye'ye yerleştiği takdirde F- 35 uçaklarının birçok özelliğini içselleştirebilecek. Bizde S- 400 füzelerinin elektronik sistemi var olduğu takdirde ve konuşlandığı takdirde F-35 uçaklarının özelliklerini yakalayacak. Bu uçakları sadece Türkiye ve ABD kullanmayacak. Diğer NATO ülkeleri de kullanacak, dolayısıyla onlar için de güvenlik sorunu yaratacak görüşü hakim. Bu boyutu söylüyor ABD. Trump'ı bir yana tutarsak ABD'nin S-400 füzelerinin alımına olumlu bakması söz konusu olamaz, bakmıyor da zaten. ABD'nin bir de elektronik sistem ile ilgili kaygıları var, dile getirilenlerden anladığımız bu. S- 400 füzeleri konusunda Yunanistan'ın örnek verilmesi de durumu tam karşılamıyor. Tansu Çiller döneminde Kıbrıs'a konuşlandırılmak istediler ancak olmadı, daha sonra Girit adasına geçti. Aktif pozisyonları yok. Bizim anladığımız mana da aktif değil. Bizim hava savunma sistemimiz NATO'ya bağlı. Bu füzeler hava savunma sistemimize intibak edemez. Bizim S- 400 füze sistemini kullanma alanımız dar olacak. Füzeye karşı füze kullanılamayacak, uçaklara karşı kullanabiliriz. Füzeye karşı kullanmamız yok, çünkü uyarılar bizde olmayacak. Uyarıların biz de olabilmesi için bütün sistemi yerinden yapılandırmamız gerekecek."
siyasetcafe.com