Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Millet İttifakı’nın yerel seçimlerde birlikte hareket edip etmeyeceği belirsizliğini korurken, İyi Partili Hatipoğlu’ndan dikkat çekici bir açıklama geldi.
T24’ten Eray Görgülü'ye değerlendirmelerde bulunan Hatipoğlu, İyi Parti’nin CHP ile birlikte hareket etmesinden dolayı zarar gördüğünü düşündüğünü belirterek, “Yaklaşan yerel seçimlerde partimizin CHP ile ortak hareket etmesine şahsi görüşüm olarak karşıyım. Bu sadece benim değil partimizin milletvekillerinin genel görüşü” dedi.
Hatipoğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, partililerle yaptığı değerlendirmenin ardından alınacak karara uyacaklarını vurgularken, yerel seçimlerde AK Parti ve MHP’nin desteklenmesi gerektiğini savundu.
Hatipoğlu, “Milletvekili olduğum ve yaşadığım şehir olan Eskişehir’den örnek vereyim. Belediye uzun yıllardır CHP’de. Şunu söylemeliyim; Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Hocamız Eskişehir’de çok büyük işler başardı. Ancak yaşı geldi 88’e. Yeni bir dönemde Eskişehir’e ne verebilir, alternatif yok mu? Bunlar can alıcı sorular” ifadesini kullandı.
SON VERME ZAMANI
İyi Parti olarak genel seçim kampanyasında CHP’den sadece köstek gördüklerini kaydeden Hatipoğlu, “Nobran tavırla karşılaştık her yerde, her alanda. Bize Eskişehir’de hiçbir destek vermediler ki biz onlara çok verdik. CHP-İYİ Parti iş birliğinde kaybeden hep biz oluyoruz. Bence artık bu bizim adımıza işlevsiz ortaklığa son verme zamanı geldi” diye konuştu.
AK PARTİ-MHP İŞBİRLİĞİ
Eskişehir’de CHP ve AKP’nin yaklaşık 200’er bin oyu bulunduğunu kaydeden Hatipoğlu, “Belirleyici parti ise 90 bin ile İYİ Parti. Bu Türkiye’nin birçok bölgesinde de böyle. İYİ Parti hep kazananı belirleyecek durumda. Ben diyorum ki, CHP ile işbirliği tartışmaya açılabilir ve sağ partilerin oluşturduğu blok desteklenebilir. Bence, Eskişehir de mesela AKP-MHP desteklenebilir. Sonuç tartışmasız galibiyet olacaktır ve Eskişehir için de hayırlısı budur” dedi.
Hatipoğlu, ittifak yapılmaması halinde ise İyi Parti’nin her yerde kendi adaylarını göstermesi gerektiğini savunarak, şunları söyledi:
“Türkiye’nin her yerinde teşkilatımız yerli yerinde ve partimiz içinde kalibresi inanılmaz yüksek kadrolar mevcut. Bu da bir seçenek. Örneğin Eskişehir; belediyeciliği çok iyi bilen, pırıl pırıl partililerimiz mevcut. Yeter ki partimiz büyüsün güçlensin, tek düşüncem bu.”
Eskişehir’de yerel medyaya da açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, CHP’de yaşananlara dikkat çekerek, şu ifadeleri kullanmıştı:
“CHP kendi arasında da acayip kavgalı. Ahmet Ataç, Yılmaz Hoca’dan muzdarip. Büyükerşen ile Ataç Kazım Kurt’u istemiyor. Kazım Kurt örgütle birlikte İmamoğlu’nu destekliyor. Kılıçdaroğlu, Kurt’u bir daha aday gösterir mi? CHP teşkilatı her dönem adayları Hoca belirliyor diye Hoca’ya kızıyorlar. Hoca da hiç kabul etmiyor. CHP kendi içindeki bu bölünmüşlüğü vatandaş görmüyor sanıyor. Vatandaş hepsinin farkında. CHP’nin oyu azalacak, Hoca’nın eski aktifliği yok oluyor. Onun için belediye seçimlerinde çok farklı bir tablo çıkabilir ortaya.”
ÖZDAĞ'DAN 'AKŞENER, ERDOĞAN İLE İTTİFAK YAPACAK' İDDİASI!
Gazeteci Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayarak gündemi değerlendiren Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ da "Meral Akşener masadan kalkınca ben bir şey daha söyledim. 'Meral Akşener masaya dönerse de Erdoğan seçimi kazandıktan sonra masadan kalkar, Erdoğan ile ittifak yapar' dedim. Hala da söylediğimin arkasındayım" ifadelerini kullandı.
Özdağ şöyle devam etti:
"Evet, evet. Yerel seçimde mi ondan sonraki seçimde mi bilmiyorum ama şimdi bu süreç başladı. Ne diyor Meral Hanım? Son İYİ Parti divanından sonra şu açıklama yapılmış: ‘Biz CHP’nin yanında olduğumuz zaman kendimizi terör konusunda halka anlatamıyoruz.’ Çok güldüm, biliyor musunuz?
Çünkü ben bunu yazılı ve sözlü olarak yerel seçimler öncesinde İYİ Parti’nin divanında dakikalarca anlattım, İYİ Parti’de olduğum sırada. Dedim ki; 'Yerel seçimlerde CHP ile ittifak yapmayalım, tek başımıza girelim. Zaten AKP ve MHP yolları ayırdılar, Cumhur İttifakı sona erdi.' O dönem sona ermişti Cumhur İttifakı, açıklama yapmışlardı. 'Onlar ayrı girsin biz ayrı girelim, biz bir araya gelirsek HDP ilişkisinden dolayı bize HDP ile yan yana geldi suçlaması yapılır, bu büyük bir hata olur.' Bütün bunları söylememe rağmen 'Hayır, CHP ile bir araya gelelim' dediler.
Bir şey daha söyledim. Hiç olmazsa Kars ve Iğdır’da aday çıkarmayalım, MHP’yi desteklediğimizi söyleyelim, HDP almasın diye. Kars’ı kabul ettiremedim, Iğdır’da aday çıkartmamayı kabul ettirdim ama herhangi bir yeri desteklemeyelim demediler. Kars’ı HDP aldı. Belediye seçimlerinden sonra da Meral Hanımla Kars’ı 3 defa konuştum. 'Meral Hanım Kars’ta adayımızı geri çekelim, HDP kazanıyor' diye… Bunu reddetti, şahitleri de var. HDP kazandı Kars’ı.
Şimdi bütün bunları yaşayan birisi olarak İYİ Parti’nin son divanında yaşananları duyunca güldüm. 5 sene sonra mı aklınız başınıza geldi? Şimdi milliyetçilik yapma zamanı son seçimlerden sonra. Kusura bakmayın, milliyetçilik Atatürk istek şarkısı değildir. Bu devletin kuruluş temelidir. Burada samimiyet görmüyorum.
İstanbul ve Ankara’da aldılar ama o konuda da bir teklif getirdim ben: Biz İstanbul’da çok geç ve zayıf bir aday çıkartalım, seçmenimiz CHP’yi destekler. Ankara’da tam tersi; CHP çok geç ve kötü bir aday çıkartsın, onlar da bizi desteklesinler, bunu böyle çözelim. Özetle istedikten sonra politikada her şeye çözüm bulabilirsiniz.
Şimdi ben İYİ Parti’deki bu gelişmeyi, CHP ile araya mesafe koyma yaklaşımlarını -hani hız tekneleri çok sert viraj alırlar da gemiler böyle geniş daireler çizerler- bu geniş dairenin bir parçası olarak görüyorum. Yeni keşfetmiş gibi davranıyorlar, yoksa bile bile yaptılar. Ama bu 5 sene içerisinde de çok girift ilişkiler oluştu CHP ile İYİ Parti arasında. İstanbul ve Ankara’da finansal ilişkiler oluştu onun yerine İYİ Parti bir başka şey koymadan, finansal bir getiri koymadan bu ilişkileri de kopartamaz onu da biliyorum. Peki bizim açımızdan mesele ne? Bizim açımızdan mesele Türkiye’de bir işgal yaşanıyor."
Siyasetcafe.com