İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, Ekonomim’e yaptığı açıklamada Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13 Şubat açıklaması için, “Bizim cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi meselesinde, bunun 13 Şubat’ta belirleneceğine dair bilgimiz yok. Bunu Kemal Bey’in televizyon açıklamasından öğrendik. Bu konuda resmi olarak gelmiş bilgi yok. 12 gün içinde adayın nasıl belirleneceği, halkın iradesi dikkate alınarak, uzlaşı içinde nasıl belirleneceğine dair, nasıl yol izlenecek, o konuda şu anda çok somut bir şey yok” dedi.
İMAMOĞLU VE MANSUR YAVAŞ
Aday konusunda en rahat parti İyi Parti’dir. Çünkü biz 1,5 yıldan beri aslında kendi önerimizi her tarafta söylüyoruz” diyen Özlale, “Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyorsunuz” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Hayır kesinlikle onu söylemiyoruz. İki tane belediye başkanının önerilmesi halinde biz buna hayır demeyeceğimizi söylüyoruz. Biz kazanacak kişinin aday gösterilmesini istiyoruz. Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’na aynı mesafedeyiz.”
Özlale, şöyle konuştu:
“Biz Altılı Masa’yı terk etmeyeceğiz, genel başkanımız hem partinin iradesini hem de geniş halk iradesini yansıtacak bir tutumu nasıl sergilediyse, bundan sonra da sergileyecektir. 11-12 gün içinde bu işin oldu, bittiye getirilmesi, ‘artık biz aday belirleme sürecine başladık, 11 gün sonra adayımızı belirliyoruz’ ifadeleri bana çok iyi niyetli gelmiyor.
Bu dönemde bizi çok üzen gelişmeler de var. Örneğin geçiş süreci yol haritasında bizim, ‘Tek cumhurbaşkanı yardımcısı olsun o da Meral Hanım olsun’ dediğimiz yazılıyor. Hiçbir şekilde böyle bir talebimiz yok. Bu adeta bir karalama kampanyasına dönüştü. İyi Parti’nin tek cumhurbaşkanı yardımcısı olsun önerisi yok.
CHP Genel Başkanı’nın adaylığı ile ilgili hiçbir soru işaretim yok. Fakat adaylığın 12 gün sıkıştırılması ve Bülent Kuşoğlu’nun açıklamasını birleştirdiğinizde daha baştan böyle bir niyetin olduğunu sorgulatıyor. Bizim itirazımız bu yaklaşıma.
‘PAÇACI İSTİFA ETTİ, KUŞOĞLU GEREĞİNİ YAPMADI’
Bence 13 Şubat’ta açıklanmayabilir. Bir rahatsızlığımız daha var. Biz Altılı Masa’nın ruhuna zarar verdiğini düşündüğü için, çok sevdiğimiz Genel Başkan Yardımcımız Cihan Paçacı’yı kaybettik. Cihan Bey, Altılı Masa toplantısı yapılacağı günkü açıklamaların, partimize ve genel başkanımıza zarar verdiğini düşünerek kendi iradesiyle görevinden istifa etti. Bu bizi çok üzdü. Fakat biraz geriye gidelim, ‘Altılı Masa Kemal Bey’i aday göstermezse o masa dağılır’ diyen Sayın Bülent Kuşoğlu aynı mekanizmayı çalıştırmadı. Belki esas kriz oradaydı. Düşünün burada biz geniş bir platformda herkesin benimseyebileceği cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmalarına başladık. Orada Kemal Bey’in çok yakını, benim de saygı duyduğum Kuşoğlu, ‘masa dağılır’ diye açıklama yapıyor. Bunun üzerine herhangi bir mekanizma çalıştırılmadı.
Bülent Bey’in, o açıklaması bizi çok üzen kızdıran bir açıklamaydı. Ne demek yani tam sürecin ortasında böyle bir açıklama yapmak. Biz de ondan sonra buranın bir noter makamı olmadığını söyledik.
Masaya geldiğimiz zaman herkes tercihlerini ortaya koymak zorunda. Gerçekten CHP o masayı Sayın Kuşoğlu’nun dediği gibi, Kemal Bey’in Cumhurbaşkanlığını onaylatmak için kurduysa, biz de onay makamı değiliz.”
Siyasetcafe.com