İYİ Parti 1. Olağanüstü Kurultayı Ankara Spor Salonu'nda Meral Akşener ve 1071 delegenin imzası ile başladı.
İYİ Parti 1. Olağanüstü Kurultayı Genel Başkan Meral Akşener ve on binlerce partilinin katılımıyla gerçekleştiriliyor.
İZMİR MARŞI ÇALDI
Parti Kongresi'nin yapıldığı Ankara Spor Salonunda canlı yayın yapacak, görüntü alıp, konuklara kongreyi tartıştıracak televizyon kanalları için yer ayrıldı. Ancak Kurultayı yayınlamak için hiçbir televizyon kanalının gelmemesi dikkat çekti. Televizyon kanalları için ayrılmış bölümlerin boş kaldığı gözlemlendi.
Salonda İzmir Marşı'nın da çaldığı ve partililerin Türk bayraklarıyla beraber marşa eşlik ettiği de görüldü.
Salonun tamamı dolarken, bazı partililer de kurultayı salonun dışından takip etmeye çalışıyor.
Öte yandan kurultaya yoğun katılımın olması Ankara'da da yoğun bir trafiğe neden olurken İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla katılıma dikkat çekti.
İşte Ümit Özdağ'ın o paylaşımı şöyle:
"Parti kurun boyunuzun ölçüsünü alırsınız demişlerdi. İYİ Partiyi kurduk. Bugün 1.Olağanüstü kongremizi yapıyoruz. Salonun içinde dışında 50 bin kişi var. Boyumuzun ölçüsünü aldık. Seçimlerde sizin boyunuzun ölçüsünü alacağız."
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Her gittiğim yerde bize yüreğini açan, yüreğinden kopanları bize hediye edenlere önce bir selam olsun. Sinop'tan Fatma teyzeye, Bitlis'ten Hatice bacıya, Mersin'deki Sevda kardeşime, Edirne'den Selma Hanım'a selam olsun, teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. Bu kurdeleyi kafasından çıkarıp elime tutuşturan 9 yaşındaki Zeynep'i unutmak olmaz. 9 yaşındaki Zeynep 'Babama iş bulur musun Meral abla, babam işsiz, bu kurdeleyi unutma' demişti.
Türkiye'nin her yerinden, işini, evini, ailesini bırakıp yollara düşen dava arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları sizlere de selam olsun. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına, bir an bile gözünü kırpmadan toprağa şehit düşen şehitlerimize selam olsun. Güzel ülkemizin iyi insanları, salonun dışında bulunan kardeşlerim, arkadaşlarım hepinize selam olsun. Her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Yüreğine henüz bizleri koymayanlar, sizlere de selam olsun.
Bir pazar günü bizleri burada toplayan güce, 'ol' deyince oldurana şükürler olsun. Aranızda olmaktan duyduğum onuru 80 milyonla paylaşmak istiyorum. Evet, İYİ Parti burada. Yol yol, akın akın Türkiye burada. Bütün il başkanlarım lütfen ayağa kalkın, sizleri alkışlıyorum. Şimdi bütün ilçe başkanlarım lütfen ayağa kalkın. Sizlere teşekkür ediyor, alkışlıyorum. İl ve ilçe teşkilatlarında görev alan arkadaşlarım, sizleri alkışlıyorum. Partimizin cesur kurucuları, sizleri alkışlıyorum.
Genel İdare Kurulu üyesi çalışma arkadaşlarımı alkışlıyorum. Başkanlık divanında yer alan değerli arkadaşlarım sizleri tüm kalbimle alkışlıyorum. Ve partimizin büyük kurultay delegeleri, sizleri alkışlıyorum. İşte iyiler hareketinin mensupları, işte iyiler hareketinin kadroları.21. yüzyılda Türkiye'yi huzur ve güven içinde taşıyacak kadromuz buradadır. Minnetlerimi, şükranlarımı, muhabbetlerimi sunuyorum. Değerli dava arkadaşlarım, bu büyük buluşmayı hazırlayan herkese teşekkür ediyorum.
Türkiye'nin her yerindeki kadınlara sesleniyorum. Sizler güven ve huzur içinde yaşamalısınız. İYİ Parti sizindir. Türkiye'nin her yerindeki gençlere sesleniyorum. Üreterek, çalışarak mutlu olacağınız Türkiye'yi hak ediyorsunuz. İYİ Parti sizindir. Erkeklere sesleniyorum. İşinizde, evinizde huzurla yaşamak istiyorsunuz. İYİ Parti sizindir. Taksicisinden, ayakkabıcısına, pazarcısına kadar tüm esnaflara, mimarlardan doktorlara kadar tüm meslek mensuplarına sesleniyorum. Emeğinizin karşılığını almak istiyorsunuz. İYİ Parti sizindir. Bu kurultay İYİ Parti'nin değil, hepimizindir. Artık çözümsüzlük ve umutsuzluk batağına saplanmak yok. Artık güç simsarlarından korkmak yok. Bizler bu ülkenin gidişatına dur demek zorundayız. Artık bu ülkede iyilikleri konuşmanın zamanı geldi. Hepimiz biliyoruz; ülkemizdeki bu sessizlik huzurun sessizliği değil, korkunun sessizliğidir. İnsanlarımız konuşursak başımıza bir şey gelir mi korkusundan suskunlaşmıştır. Ekonomi tepetaklak olmuş yokuş aşağı olmuşken, korkunun sessizliğini huzurun sessizliği gibi yutturuyorlar. Biz iyiler o duvarı yıkacağız ki insanlar düşüncelerini korkmadan söyleyebilsinler.
Bizler korkudan susanlar değiliz. Bizler, bağıranlardan korkup boyun eğenlerden hiç değiliz. 28 Şubat'a da FETÖ'ye de boyun eğmedik, bugün de boyun eğmeyeceğeyiz. Bu ülkeyi yönetenler sizlere söylüyorum; artık bu milletin aklıyla alay edemeyeceksiniz. Bizler buna izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Bir tek gün ama bir tek gün nefes aldırmadığınız bu millete canınızın istediği gibi davranamazsınız. Hiç kimse milletten büyük değildir. Cumhuriyet ve demokrasi tek kişinin eline bırakılmayacak kadar değerlidir. Ülkenin tüm kaynakları ırk, din, mezhep, politik, cinsiyet ayrım yapılmadan herkese eşit dağıtılmalıdır. Güçlü, güçsüz herkesin güvenliği devlete aittir. Ahlak bilim ve hesap verebilirlik insan olmanın temel değerleridir. İnanç özgürlüğü ve teşebbüs özgürlüğü hukukun güvencesi altındadır. Bizi bizim yerimize tarif etmeye çalışanlar boşuna uğraşmasınlar. Bizler siyasi yelpazeye sığmayacak kadar geniş vizyona sahibiz.
Kötülerin ve kötülüklerin karşısında birlikte duracağız ve biz kazanacağız! Çünkü millet biziz. Biz, görmezden gelen suskun milyonların eliyiz, diliyiz, vicdanıyız. Bu salonu dolduran kıymetli arkadaşlarım; 5 ay gibi kısa bir sürede Türkiye'nin dört bir yanında milletimiz için çalışan dava arkadaşlarım, ileride bugünü çok net hatırlayacaksınız. O gün gönül rahatlığıyla çocuklarınıza sen huzur içinde yaşıyorsun ya, biz o gün bu salonun içinde ve dışındaydık diye gururla anlatacaksınız. Güzelim Türkiye Cumhuriyeti yalanlar cumhuriyeti olmaktan kurtulsun diye siyaset yapıyoruz. Söyleyin biz yapmıyorsak kim yapacak? Elbette biz. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Bugün kendi ikbal ve makamlarını korumak için yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Ölçüleri makam ve mevkilerini korumak olunca her şey kutsal, her şey milli. Makam ve mevkilerine dokunan herkes düşman onlar için. İşsiz ve çaresiz gençlerimizi plansız programsız açtıkları üniversiteler ile oyalayacaklarını sanıyorlar. Her sabah yatağımızdan bu gün yine ne oldu kaygısıyla kalkmaktan usandık. Her aldanışınızdan sonra ağlamanızdan bıktı usandı. Durmadan yalan söylemenizden bıktı usandı. Bu bıkkınlıktan bir çıkış yolu bulmak zorundayız. İşte o nefes İYİ Parti'dir. Bu neden İYİ Parti tüm kadrolarıyla, an itibariyle ülkeyi yönetmeye hazırdır. Bu kadro, doğrudan katkı veren 468 kişi, yurt dışından ve yurt içinden akademisyenler, Dünya Bankası ve İslam Bankası'nda görev yapmış partililere sahibiz. Öncelikli aralıklarda güçlü bir kadro kurduk. Rizeli bir kardeşimin sesi hala kulaklarımda. Bir gün dedi ki 'Başbakanım bugün yola çıkmayacaksak, millete bir nefes olmayacaksak gidip mezara yatalım daha iyi' demişti. Doğruydu. Doğruydu da bu o kadar kolay olmadı. Daha yola çıktığımızda gördük ki siyaset simsarları ittifak masalarına oturmuş. Engelleri aşa aşa bugüne geldik. Aynı sofrada yiyip içen kendileriydi, ama bize FETÖ'cü dediler. Hadi oradan, bak aynaya kim FETÖ'cü gör dedik. Engelleri aşa aşa geldik. Düştük yollara, ilçe ilçe milletimizle kucaklaştık. Elektrikleri kestiler, megafonla seslendik. Megafonları aldılar, bağırarak konuştular. Kapıları kapadılar, otoparklarda buluştuk. Caddeleri kestiler, varsın olsun sokaklarda yürüdük. Kurultay yapamaz dediler, işte hem de 10 binlerle kurultay yaptık. Bizler engelleri aşa aşa geldik, gücümüzü aldığımız yer aziz milletimizdir. Milletimize duyduğumuz koşulsuz bağlılıktır. Bu güçle önümüze ne kadar engel koyarlarsa koysunlar onları aşa aşa geliyoruz. Bizi yolumuzdan döndürecek Allah'tan başka hiçbir güç tanımıyorum. Bize İYİ Parti'yi kurduran işte bu kararlılıktır. Bize bu günü gösteren Rabb'ime şükürler olsun. Ancak unutmayın ki kararlılığımızı gören güç haydutları üzerimize daha çok gelecekler. İYİ Parti'nin halktan bulduğu destek tüm siyasi oyunları alt üst etmiştir. Bunlar millet unuttu sanıyor. Ama bu millet unutmaz. Önce BOP ittifakını kurdu, sonra Dolmabahçe'de PKK ile çukur ittifakı yaptılar. Sonra İmralı'da mekik döküdüler. Yargıyı, orduyu FETÖ'ye verdiler. Şimdi de Balgat ile ittifak kurdular. Halkımız onlara hemen ismini verdi, bu ittifak olsa olsa 'çıkar ittifakı' olur dedi. Bizim bu ittifaka itirazımız yok, yürütsünler yüretebiliyorlarsa.
Erdoğan'a bir sorumuz var. Sizi çıkar ittifakına düşüren nedir. Ordumuz savaştan savaşa koşarken seni ittifaka götüren nedir. Seni Saadet Partisi'yle görüşmelere muhtaç ettiren şey nedir? Gerçeği açıkla da halkımız bilsin. Kapalı kapılar ardından önüne koyup kara kara düşündüğün araştırma sonuçlarını söyle. Söyle de İYİ Parti'den neden korktuğunuzu milletimiz bilsin. Çünkü biz senin korku iktidarını, kötülük iktidarını, yalanlarla örülmüş iktidarını yıkmaya geliyoruz. Ve sen de o araştırmalarda İYİ Parti'nin gelişini görüyorsun. Bu öyle telaş ki, acaba ittifak teklifi yaptıklarınıza da 'ne istiyorlarsa verelim' diyor musunuz? Dün FETÖ'ye dediğin gibi bugün ittifak yapmak istediklerinize 'ne istiyorsanız verelim' diyor musunuz.
siyasetcafe.com